



Bin üçyüz otuza erdikçe hicret.
Olur Bulgar ile Sırp'ın hali dacret.
Karadağ bunlara olur pir hem,
Nihayetinde belasını bulur hem.
Eder tuğyan ol küffar-ı Yunan,
Nice küffar olur ona nigehban,
Bunlar hep ittifak ile yürürler.
Lakin Türk'ten şiddet görürler.
Zahri nicedir gerçi bunların,
Dutup Türk'e teslim eder yuların.
Olur bir harb-i pür şiddet ol demde,
Cihan makrun olur derya-yı demde.
O harbin şiddeti dünyayı lerzan,
Eder, ahir olur dünya kızıl kan.
Kurulalı da nizam-ı kâinatın,
Değil bu hak manzur şeş cihanın.
Bu savaş ile bir zaman temâdi
Nihayetinde ede İslam şâdi.
Olur her ülkede bin fitne peyda,
Bilinmez dost kimdir, kimdir â'da.
Olur Efrenç ile Prusya harip,
Neticede Efrenç gelir galip.
Japonya mahv ide İklim-i Rus'u,
İspanya'yı yıkar Şeyh Sinusi.
Yıkılır tacu tahtı Rum papa'nın,
Budur mebde-i mahvı Avrupa'nın.
Acem iklimi pay etmek ister,
İki devlet müyesser olmayıser.
Olur İslam geh-i galip, geh-i mağlup,
İki yıl sonra hâsıl olur cümle matlup.
Buhara, Hive, Türkistan ilinden,
Yürürler nice rical darp harbinden.
Yürürler Hind-i Çinin Müslümanı,
Boyarlar kan ile reng-i cihanı.
O denli çalkalanır âlem serâser,
Verilmez kâfire Berberle Hayber.
Mısır'dan ordu-yu İslama nusret,
Gelir mağribden en şiddetli gayret.
Zuhur eder nice âyât-ı Mevlâ
Görenler der; 'İlahi Entel Âlâ'
Cünud-u Müslimin üzre melekler,
Çeker onlar dahi bunca emekler.
İder dünyayı istila onlar,
Hayrette kalır ânı görenler,
Adûv ad eylemezler İngiliz'i,
Anınla feth ederler hep denizi.
Olur hâkim cihana âl-î Osman,
Olur cihanda câri hükm-ü Kur'an,
Semavi bazı âyât-ı muazzam,
Zuhur eyler Allahu âlem,
Senindir hâkimiyet ya İlahi,
Ki sensin âlemin kıblegahi.
Yunuszade Ahmed Vehbi(1871-1938)
Not: Son dönem Osmanlı ulemasından Bolvadinli merhum Ahmed Vehbi Efendi evvela memleketi Bolvadin'de başladığı medrese tahsilini İstanbul'da devam ettirmiş, Fatih medreselerinden mezun olmuştur. 1894'de Şam'a gidip hadis ilmini orada ilerleten merhum, zamanının meşhur dergileri Sebilürreşad, Sırat-ı Müstakim, Tevhid-i Efkâr v.s' de yazmış, Ehl-i Sünnet vel Cemaat İtikadını saldırılardan mâsun kılmak için gayret göstermiştir.
Kitap haline gelmemiş müteferrik yazılarından başka şair olan Hocaefendi, Divan Edebiyatının inceliklerine vâkıftı. Arapçayı, Farsçayı ve Rumcayı çok iyi bilirdi.
Merhumun yukarıdaki şiiri günümüze de bir ölçüde baktığı cihetle yayınlamayı arzu ettik. Torunlarından muhterem Ahmed Vehbi Ünlü beyin "Bediüzzaman'ın Talebelerinden Hatıralar" adlı eserinin zeyl kısmında yer alan bu şiiri muhterem Ömer Özcan beyden rica ettik. Yayınlamak için de Ahmed Vehbi beyden izin aldık. İki muhterem ağabeyimiz de teşekkürlerimizi sunarız. Merhumun ruhuna Fatiha dileklerimizle. Cevaplar.org
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar