





OSMANLI PÂDİŞAHLARININ GAYR-İ MÜSLİMLERİN HUKUKUNU GÖZETMESİ ÜZERİNE…
1899 yılında ibâdete açılan İstanbul Kadıköy'de, Yeldeğirmeni mevkiinde bulunan Hemdat İsrael Sinagogu yapım aşamasında iken, Rumlar mabedin inşa edilmesi fikrine karşı çıkmış fakat Sultan II. Abdülhamid sinagogun yapılmasına müsaade etmiştir. II. Abdülhamid Han'ın Musevilere olan bu yaklaşımına karşılık museviler, Sinagogun adını Abdülhamid'in adına izafeten "Hemdat İsrael" yani "Yahudi Ülkesinin Hamdi" adını vermişlerdir. Şimdi kafalarda soru işaretleri oluşabilir… Fakat Sultan Abdülhamid bu kararı ile Osmanlı'ya müntesib olanların her türlü hukuklarını gözetmiş ve korumuş oluyor, ayrıca araştırmacı-yazar Mustafa Armağan'ın bir tesbitine göre de Yahudileri, güçlenmekte olan Siyonist dalgaya kapılmaktan kurtarmaya çalışıyordu.
Sultan II. Abdülhamid aynı yaklaşımı hristiyanlara karşı da yapmış, bazı kiliselerin yapımına katkıda bulunmuş, bunlardan biri de Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bulunan Santa Maria Kilisesi'dir. Abdülhamid Han'ın desteğinden ötürü kilisenin girişine Abdülhamid'in adının yazılı olduğu bir kitabe koyulmuş ve bu kitabe günümüzde de halen aynı yerinde bulunmaktadır.
Bazı hususları açıklamak gerekirse; Müslümanlarla barış yapan ve İslâm Devleti hâkimiyetini kabul eden gayr-i Müslimlere "zimmî" adı verilir ve hiçbir fark gözetilmeden İslâm Devletinde yaşayan herkese de İslâmî kurallara göre muamele yapılırdı. Sultan II. Abdülhamid işte bunun için fark gözetmiyordu. Benzer davranışı Fatih Sultan Mehmed'de yapmıştır. İstanbul feth edilince, sanki kılıç zoruyla değil de sulh yolu ile feth edilmiş muamelesi yapılmıştır. Bunun nedeni ise Fatih Sultan Mehmed ile bazı papaz ve hahamlar görüşmüş ve kendilerine sulh yolu ile fetih yapılmış gibi muamele edilmesini rica buyurmuşlardır. Fatih'de onların bu isteğini kırmamış, kolaylıklar göstermiş ve bazı kiliseleri camiye çevirmemiştir…
Evet, işte Osmanlı gayr-i Müslimlere böyle davranıyordu…
YAHUDİLERİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Henry Ford'un Yahudilerle ilgili tesbitleri kayda değer ve ilginçtir. Henry Ford "Beynelmilel Yahudi" adlı kitabında, Yahudilerin topluma kendi zevklerini aşılamak ve düşüncelerini etkilemek için tiyatro ve sinemayı bile kullandıklarını belirtir.
Ayrıca Ford, Tiyatroda yahudi hâkimiyetinin sebep olduğu büyük felaketin ise, yahudinin dokunduğu her şeyi ticarete dönüştürme ihtirası olduğunu belirtmiştir.
Yahudilerin müzik piyasasına da etkisi olmuştur. Korsan yayıncılığın mimarı da Yahudilerdir. Ayrıca Ford, süprüntülü, çamurlu, baştan çıkarıcı notaların da Yahudi kaynaklı olduğundan bahseder.
Bununla ilgili olarak "Bilge Siyonist Liderlerinin Protokolleri" nde kanımızı donduracak yazılar yer almaktadır: "Kasıtlı olarak tasarladığımız prensip ve nazariyelerden oluşan eğitim sistemiyle yabancıların çocuklarını yanlış yollara sevk ettik, aptallaştırdık ve maneviyatlarını yok ettik." (9. Protokol)
Protokollerde geçen birkaç yazıya bakalım:
"Din adamlarını gözden düşürmek için gerekli olan her şeyi çok önceden planladık." (17. Protokol)
"Bu sebeplerden dolayı dinleri yok etmeliyiz, yabancıların kafasından Tanrı ve ruh inancını kazımalıyız ve yerlerine ise ilmi konuları ve dünyevi ihtirasları, yerleştirmeliyiz." (4. Protokol)
6 Ağustos 1948 tarihli Yahudi gazetesi "Jewish Chonicle" de Amerikalı Yahudi bir muhabirin yazdıkları da kayda değer: "Sorun üzerine kafa patlatan kimselerin ihmal ettikleri en önemli husus, Yahudilerin Amerikan yaşam biçimi üzerindeki etkileridir. Basın-yayın kuruluşlarında (radyo, film, tiyatro, gece kulüpleri) sergilenen manzara, Amerikan kültürünün Yahudi rengine bürünmüş olmasıdır!""
Spor üzerinden nasıl kumar oynandığını ise Ford şu şekilde özetlemektedir:
"Yahudilerce takımlar üzerine konan yüksek paralar, oyunculara verilen rüşvetler, satın alınan kulüpler, aldatılan vatandaşlarla ilgili pek çok mahkeme kararları mevcuttur. Bu skandal, ABD hükümetinin beyaz esir ticareti kapsamına giren, içki kaçakçılığında, at yarışları kumarlarında ve beizbol takımları üzerinde oynanan paralı havuzlarla ilgili araştırmalarda, ülke genelinde faal Yahudi çetelerinin varlığı, ortaya çıkmıştır."
Yahudilerin dünya üzerindeki etki alanları tabiî ki bunlarla sınırlı değil, çok daha fazlası mevcut. Biz sadece birkaç örnekle iktifa ettik…
KAYNAKLAR
1- Mustafa Armağan, Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı, Ufuk Kitap, İstanbul, 2006.
2- Ahmed Akgündüz, Tabular Yıkılıyor, OSAV, İstanbul, 1997, II.
3- Henry Ford, Beynelmilel Yahudi, Etkin Kitaplar, Çeviren – Hacasan Yüncü, İstanbul, 2009.
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar