Tarihte Bunlar Oldu

TARİHTE BUNLAR OLDU-23

SAİD ŞAMİL VE İSMET PAŞA

Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar'ında, İslâm mücahidi Şeyh Şamil'in torunu Said Şamil'den de bahseder ve Said Şamil'in, Türkiye'de iken İsmet Paşa ile ilgili puslu hatıralarına yer verir. Ali Ulvi Kurucu anlatıyor:

"Said Bey, Başta Dağıstan olmak üzere, Rusya esaretine mahkûm Müslüman milletler için çalışmıştı. Türkiye'de siyasi faaliyetlere katılmıştı. Daha sonra Râbıtatu'l-Âlemi'l-İslâmî kadrosunda, fakat para almadan çalışmıştı.

Şöyle anlatır:

1938'e kadar Mustafa Kemal Paşa zamanında Türkiye'de çalışıyor idik. Rusya esareti altındaki mahkûm milletlerden kaçıp gelmiş ilim, fikir ve mücadele adamları bir araya toplanmıştık. Ne yapsak, ne etsek de davamıza hizmet etsek diye çırpınırdık. Önce davamıza dair kitapları topladık. Bütün dünya dillerinden zengin bir kütüphane kurduk.

Fakat nedense İsmet İnönü Paşa bizimle uğraşıyor, rahat vermiyordu. O ve adamları tarafından, Çankaya'ya, bizim tehlikeli kimseler olduğumuz bildiriliyordu. Ama Mustafa Kemal, bizim için, "Bu çocuklar idealist çocuklar, vatansever çocuklar, bunlardan bize zarar gelmez." diyordu.

1938'de onun vefatından sonra, bizim çalışmalarımız tahdit edildi. Yeni hükümet tarafından bize sinsi ve gizli baskılar yapılmaya başlandı. Türkiye'yi terk etmekten başka çaremiz kalmadığını anladık. Burada serbest ve rahat çalışma imkânımız kalmamıştı.

 Bunun üzerine Polonya'ya Varşova'ya gidip çalışmalarımıza orada devam etmeye karar verdik. Topladığımız kitapları da götürdük. Zaten Varşova o sırada Rusya'dan kaçan hürriyetçi ve vatansever kimselerin toplandığı bir yer olmuştu. Kütüphanemiz orada da genişledi. Rusça, Almanca, İngilizce, Fransızca, Polonyaca, Türkçe ve Arapça yedi sekiz bin kadar kitap toplamıştık. Fakat maalesef bunların hepsi ikinci Cihan Harbi'nde bombardımanda yandı yok oldu. Bu felâketin müsebbibi de, gerek diktatörlüğü eyyâmındaki fakirlik ve gerilikte ve gerek 1960 darbesi hıyanetini tahrik ve teşvikinde olduğu gibi, İsmet İnönü'dür.

İsmet Paşa'nın Husumeti

İsmet Paşa'nın çalışmalarımıza mani olması ve bizi, merkezimizi Avrupa'ya taşımaya mecbur etmesinin sebebi, Halk Partisi'ni tamamen solcu bir parti hâline sokmasıydı. Artık bu solcu partiden dindar ve muhafazakâr kesimin lehine bir şey beklenemezdi. Hatta gitgide, tam manasıyla dinsizliğe taraftar hâle geldiler.

İnönü, Rusya'nın hatırına, artık korktuğundan mı, evhamından mı, yoksa taraftar olduğu için mi, bizim Türkiye'de çalışmamızı istemedi.

İsmet İnönü'nün ve Halk Partisi'nin idareci kadrolarını teşkil edenlerin tutumlarına akıl erdirmek mümkün değildir. Memleketin, milletin birliğini, dirliğini bozmak için sanki bilhassa binlerce yanlış yapmışlardır.

Mesela Said Nursi gibi bir âlimi, kendisinden istifade edecek yerde hapse atmak ne demektir? Bu akıl almaz bir gaflet veya hıyanettir. Yahu bu dâhi ve âlim adam, Türk milletini Türk'ten daha çok seviyor. "İslâm'a bu kadar hizmet etmiş bir millete silâh çekilmez" diye isyancıların önüne set çekiyor. Devlet için bulunmaz bir nimet… Doğuda çok seviliyor. Yahu gönder Kürdistan'a, fitneyi yatıştırsın, birliği temin etsin. Hayır! Sen onu ve yüzlerce sevilen Kürt âlim ve eşrafını al, sür, hapset; sonra da hükümet ettiğini zannet… Bu yanlışlar, gafletle olacak şeyler değildir. Bunlar hep bu milletin gelecekte oynayabileceği büyük rolü, şimdiden önünü kesip, imkânsız hâle getirmek içindir…"

KAYNAKLAR

1- M. Ertuğrul Düzdağ, Ali Ulvi Kurucu Hatıralar, Kaynak Yayınları, İzmir, 2007, III.

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.