

26 Aralık 1939 zelzelesinde Erzincan gibi, Sivas'ın Kuyuluhisar ilçesi de zarar görmüş, hasara uğramamış tek bina kalmamıştı. Böylece bazı köy ve kasabalarda zahire ihtiyacı baş göstermişti. Kasaba esnaflarından Vehib Cebecioğlu orta mahallede kapı komşumuzdur. Köylere veresiye verdiği eşyaya karşılık ne verirlerse alırdı. Bu suretle o sene ambarında epeyce buğday ve arpa bulunuyordu.
Sahil halkı akın akın gelerek fahiş fiyatla zahire istiyorlar, ticaret maksadıyla götürüp satıyorlardı. Bunu bilen iyi kalpli adam, kasabaya bağlı Eksi köyünün açlıktan sızlandığını duymuş olacak ki, ta kapıya kadar gelen sahillilere o zamana göre üç lira gibi dolgun bir fiattan bu zahireyi vermedi, veresiye olarak ihtiyacı olan mahalle halkına ve Eksi köylüsüne bir liradan dağıtarak bu vatandaşları dar durumdan kurtardı.
Tesadüfen oradan geçerken bana liste tutmam için ricada bulundu. Bu meseleye böylece yakından şahit oldum. Oradan ayrılan köylüler, "bu efendinin bizde nice nice iyilikleri vardır" diye dua ediyorlardı. Ben de içimde doğan milli hislerimle, bu namuslu adama candan teşekkürler ettim.
Üç yıl sonra görüştüğüm zaman, aldıkları zahirenin bedelini ödeyip ödemediklerini sordum. O, her zamanki gibi ağırbaşlı, gayet sakin tavrıyla; "çokları ödeyemediler, fakat bu felaket(İkinci Dünya Savaşı) hepimizi sarstı. Hayırlısı ile herkes işini yoluna koysun da, benim paramı ne zaman verirlerse versinler' diye borçluları mazur görüyordu.
Ona borçlu olan bir çok kasaba ve köy halkından dinledim. Alacaklılarını hiçbir incitici sözle kırmadığı gibi otuzbeş yıllık esnaflık hayatında bir defa olsun mahkemeye gittiği görülmemiştir. "İyilik yap, denize at. Balık bilmezse, Hâlık bilir" sözünü kendine düstur edinmişti.
Onun gayesi sadece vatanına ve milletinin her ferdine her fırsatta, kudretinin yettiği kadar, elinden gelen yardımı yapmaktı. Bu surette duyduğu zevk ona yetiyordu.
Dursun Ertuğrul, Sivas
Kaynak
Bütün Dünya Mecmuası, Sayı; 55-Ağustos-1952
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar