Hatıralarla

ŞEYH SEYDA HAZRETLERİ VE BEDİÜZZAMAN'IN VEFATI

Cizre'nin meşhur ulema ve meşayihinden merhum ve mağfur Şeyh Muhammed Said Seyda el Cezeri(1890-1968) hazretlerinin hal tercümesi ve mektuplarından oluşan, Şeyh Abdüssamed el Farkini'nin hazırlayıp, İbrahim Öztürk beyin Türkçe'ye tercüme ettiği Mektubat adlı eserden nakledeceğimiz aşağıdaki hatıra, büyüklerimizin bize örnek olması gereken sevgilerine bir işarettir. Allahu Teâlâ hem Şeyh Seyda'yı, hem Üstad Bediüzzaman'ı en güzel mükâfatlarla mükâfatlandırsın. Ruhları şad olsun.Âmin.Salih Okur/cevaplar.org

…Hicri 1379 yılının 21 Ramazanında, Miladi takvimle 7 Mart 1960 tarihinde Şeyh Seyda Hazretleri kendi dergâhının bulunduğu Cizre'nin Serdahl köyünden, o zaman sebebi anlaşılmayan manevi bir sıkıntıdan dolayı, müridlerinden olan alay komutanının arabasıyla Cizre'nin batısına, Mardin'e doğru bir yolculuğa çıktı.

İki küçük oğlu Ömer Faruk Efendi ve Muhammed Bâki Efendi'yi küçük arabaya aldı. İkisinden de daha büyük olan oğlu Muhammed Nurullah ile talebesi ve halifesi Seyyid Ali Fındıki'nin oğlu olan Abdurrahman Erzen ve yakın bazı müridanın da onlara katılmaları suretiyle yola koyulmuşlardır.

Akşam'a doğru Midyat'a ulaştı. Oradan da halifesi ve ilimde mücazı(icazet verdiği talebesi) Seyyid Şeyh Halil Efendi'nin köyü olan, Midyat'a bağlı Serdef'e gittiler. Ramazan'ın yirmi beşine kadar orada kaldılar. Son günde, kendisine tahsis edilen odada kimsenin yanına girmemesini emir buyurdular. O odada tam altı saat yalnız kaldı. Kimse odaya giremedi. Altı saat sonra birden bulunduğu odadan çıkarak, yola koyulmayı emir buyurdular. Herkes beraberce Midyat'a doğru yola koyuldu.

Midyat'a vardıklarında bir müridin evinde mahşeri bir cemaate öğle namazı kıldırdı. Tam namaz bitmişti ki, Bediüzzaman Hazretlerinin vefat haberi alındı. Bunun üzerine cemaate uyarı yapılarak "Kimse ayrılmasın, Bediüzzaman hazretlerinin gıyabi cenaze namaz kılınacak" denildi. Şeyh Seyda hazretleri orada gıyabi cenaze namazını bizatihi kendisi kıldırdı.

Bundan sonra, halk tarafından sebebi ve nereye gidileceği bilinmeyen bu yolculuğu tamamlayarak, tekrar köyü Serdahl'e geri döndü. Sonradan haber duyuldu ki; büyük Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Isparta'dan doğuya doğru yola çıkmış, Şeyh Seyda'nın köyünden ayrıldığı günde Bediüzzaman Hz.leri Urfa'da durmuş ve Ramazan'ın yirmi beşinde vefat etmişti. Bu yüzden de halk arasında haber şu şekilde yayıldı; Şeyh Seyda, Bediüzzaman'ı karşılamak için acilen ve manevi bir sıkıntı içinde Bediüzzaman'ın geldiği istikamete gelmiş. Ancak Bediüzzaman'ın vefatı üzerine o da bu yolculuğa son verdi. Bu yolculuk esnasında Bediüzzaman'ın gıyabi cenaze namazını kıldırmakla yetinmek durumunda kalmış. Üstad Bediüzzaman'ın vefatı ve defin haberi gelmeden de geri dönmemiş. Allah'ın engin rahmeti üzerlerine olsun. Mekânları cennet olsun.

Ramazan bayramından sonra Şeyh Seyda hazretlerini Serdahl'de ziyaret ettim, halvethanesinde onun sohbetiyle müşerref olunca, Ramazan ayında, hem de kış mevsimindeki seyahatinin sebebini sordum. Cevaben dedi ki; "Ben miskin bir kimseyim. Büyük Üstadı, Peygamberlerin babası Halilu'r Rahman(1) cezb etti. Allah, Üstad'ı kendi halili(dostu) olan Halilu'r Rahman'a ulaştırdı. Bizi de dostumuz ve halilimiz olan Şeyh Seyyid Halil'e kadar ulaştırdı. Lakin büyük Üstad beni kendine doğru cezp edip çekmek ve kendine ulaştırmak istedi. Ancak Allah(c.c) bize onunla buluşmayı değil, belki yalnız büyük Üstadın gıyabi cenaze namazını kılmayı nasip etti. Olay duyduğunuz gibidir. Bunda şek ve şüphe yoktur."

Şeyh Seyda hazretlerini misafir eden halifesi Şeyh Seyyid Halil Efendi der ki; "Ben o zaman Şeyh Seyda hazretlerinden bu yolculuğun sebebini sorunca dediler ki; "Anladım ki Allah Celle Celâluh, Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini Urfa'ya İbrahim Halil'e yöneltince, bizi de Halil İbrahim'e(2) yöneltti."

Dipnotlar

(1) Hz. İbrahim(a.s) ki Urfa'lıdır.

(2) Adı geçen Şeyh Halil Efendi'nin babasının adı İbrahim idi. Dolayısıyla Halil İbrahim ifadesi, İbrahim'in oğlu Halil anlamına gelir.

Kaynak

Şeyh Abdüssamed el Fârkini, Mektubat, terc. İbrahim Öztürk-s. 116-118-İnegöl,2008

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3 Yorumlar

  • Şeyh SeydaÂ’nın (r.a)oğlu Ömer Faruk Seyda Hazretleri şu an İstanbulda ikamet etmekte babasından ağabeyi Muhammmed Nurullaha ve ondan da kendine geçen o kutlu yolun Mihmandarlığını yapmaya devam ediyor.Gidip elini öpmek duasını almak isteyen nurlu kardeşlerime duyurulur.

    Bu yorum faydalı mı?
  • Şeyh SeydaÂ’nın (r.a)oğlu Ömer Faruk Seyda Hazretleri şu an İstanbulda ikamet etmekte babasından ağabeyi Muhammmed Nurullaha ve ondan da kendine geçen o kutlu yolun Mihmandarlığını yapmaya devam ediyor.Gidip elini öpmek duasını almak isteyen nurlu kardeşlerime duyurulur. diyen kardeş. şeyh ömer faruk hazretleri genelde cizrede ikamet etmektedir. yorumlarına katılıyorum.

    Bu yorum faydalı mı?
  • cizre hangi ilin onu bilmiyorum mardin var dediler şırnak dediler dedilerde dediler arkadaşım tam ilini yazsanız ölürmüsünüz

    Bu yorum faydalı mı?

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.