Güncel Sorular

SÂLÂ OKUMAK

Ne Efendimiz (sav) ne de Hulefa-i Raşidin döneminde sâlâ yoktur. Sâlâ kesin bir bid’attır. Ezanlardan sonra sâlâ okumak 791 yılında Mısır’da Sultan Nâsır tarafından icat edilmiştir. Ulema arasında bid’at-ı hasene mi yoksa, bid’at-ı seyyie mi olduğu ihtilaflıdır.Hanefi alimlerinden İbn-i Abidin, Allâme Düsûki, Maliki imamlarından bazıları ile Eski Mısır Müftülerinden Şeyh Muhammed Bahid, bid’at-ı hasene olduğu görüşündedirler. Hasaneyn Muhammed Mâhluf’ta “Ezanların ardından sâlat ve selam okunmasında hiçbir beis yoktur. Bunda hiçbir beis olmadığı gibi terk edip , okunmamasında da hiçbir beis yoktur.” demektedir. Yalnız halk arasında eğer terk edilmemesi gereken bir ibadet haline gelmişse bid’at-ı seyyie olur. Maalesef bazı yerlerde bu şeklini almıştır. Muhterem araştırmacı Faruk Beşer Hoca talebeliği sırasında Erzurum da bir ezan sonrası sâlâyı terk edince cemaatten bazılarının “Sen bu dini bozmak mı istiyorsun?” diye kendisine hücum ettiklerini anlatır. Eğer sâlâ bu hali almışsa terk edilmesi gereken bir şey olur. Çünkü ibadet koyma yetkisi sadece sahib-i şeriata has bir keyfiyettedir Fetvalarla Çağdaş Hayat, Faruk Beşer, (Nun Yayıncılık) İslami Araştırmalar ve Şer'i Fetvalar, Mütercim Naim Doğan, (Demir Kitabevi)

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.