Ders Notları

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-32

Ders: 22 Mektup 1. Mebhas(Uhuvvet Risalesi)

İzah: Prof. Dr. Şener Dilek

*İslam âleminin en büyük hastalıkları, sancılarımız, sıkıntılarımız, manevi yaralarımız;

1-Nifak

2-Şikak

3-Kin

4- Adavet

*Kin ve adavetten önce nifak ve şikak zikredildi. Çünkü İslam dünyasının iç bünyesinde müminlere en büyük ihanet nifak ve şikaktır. Nifak bildiğiniz gibi, münafıklıktır. Şikak; Müslümanların uhuvvet ve muhabbetini parçalamak, fitne çıkarmak, birlik ve beraberliği yıkmak demektir ki, münafıklık sıfatlarındandır.

*Zikredilen bu dört hususun alt yapısı ise;

a-Tarafgirlik

b-İnad

c-Hased

Tarafgirlik insanın fıtratında bir saplantıdır. Taraftarlığın bir mantığı da yoktur, kör saplantıdır.

*Taraftarlığın çok nevileri var, bu asırda en evvel akla gelen takım taraftarlığıdır. Onun da bir mantığı yoktur. "Niçin Fenerbahçelisin? "Neden Galatasaraylısın?" Bir mantığı yok.

*Tarafgirliğin girdiği sahada akıl, mantık ve muhakeme uçar. İnsaf da çoğu zaman zâyi olur.

*Taraftar hakikatı da göremez. Hasmının elinde bir hakikat olsa, onu hazmetmeye, kabule yanaşamaz.

*Tarafgirlikte inad vardır. İnad ise şeytani bir sıfattır.

*Bu üçü içinde maneviyat yolunda en dehşetlisi ise haseddir.

*Milletler içinde en hasudu Yahudilerdir. Ayet-i Kerimede onların durumu ele alınırken "Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Peygamberi, kendi çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar, yine de onlardan bir cemaat, bile bile gerçeği gizlerler" (Bakara; 146) buyrulmaktadır.

*Hased dehşetli bir çiğliktir.

 *Maneviyat dünyasında en dehşetli ızdırap haseddir.

*Hased matluba gidemez, maksuda ulaşamaz. Hasid insan Allah'ın rızasından çok uzaktır. Çünkü Allah'ın takdir ve tahsisine karşı muaraza ediyor.

* Bir gün Rasulullah mecidde otururken "Az sonra buraya Cennetlik bir adam gelecek" buyurdular. Herkes merakla beklerken, ayakkabıları sol elinde, sakalından abdest suyu damlamakta olan ensardan bir adam çıkageldi. Peşpeşe üç gün tekrarladı bu sözlerini Resûl-i Ekrem (asm). Gelen aynı şahıstı.

Abdullah bin Amr bin Âs'ı bir merak sardı. "Acaba bu zatın ne gibi özellikleri, vasıfları var ki, Cennetlik oluyor?" diye adamı takip etti ve görüşüp dedi ki: "Babamla tartıştık. Üç gün eve gitmemeye yemin ettim. Misafir kabul edersen sizde kalmak istiyorum."

"Hay hay!" dedi ensardan o zât. Abdullah bin Amr (ra) her adımını, davranışını takip etti adamın. Çoğu insandan farkı yoktu yaptıklarının. Gece yattığında sabaha kadar sağa sola döndüğünde tesbih ve tekbir getirmiş. Dürüstlüğüne diyecek yokmuş adamın. Herkese faydalı olmak için de çırpınırmış. Bunların dışında dikkat çekici bir hâlini görememiş Abdullah bin Amr (ra). Sonunda gerçeği açmış. Cennetlik olduğunu öğrenince, aynı hareketleri kendisinin de yapabilmesi için böyle bir yola başvurduğunu söylemiş. "N'olur söyle! Seni Cennetlik yapan benim göremediğim özelliklerin nedir!" diye sormuş.

"Gördüğün gibiyim ben. Ayrıca şu özelliğim var: Ömrüm boyunca hiçbir kimseyi aldatmayı düşünmedim. Allah'ın ihsan ettiği imkânlardan dolayı da hiçbir kimseyi kıskanmadım, hased etmedim."

"Şimdi anladım" dedi Abdullah bin Amr. "İşte seni Cennetlik yapan özelliklerin bunlar." (Tergib, 4:328.)

*Üstad, Lemaat'ta; "Sû'-i zanla yeistir saadet muharribi, hem de hayatın katili" der.

*İmanın lâzımı muhabbettir. İslamiyetin lâzımı ise uhuvvettir.

*İrşad yolunda şefkat çok mühimdir, mesleğimizin dört esasından biridir. İnsanlara şefkatle yaklaşmak.. Tıpta, ilaçlardan daha müessir olan şefkattır denilmiştir. "Evet mü'min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır" Mektubat (s: 263 )

* Nass-ı hadîs ile: "Üç günden fazla mü'min mü'mine küsüp kat'-ı mükâleme etmeyecek." Neden üç gün? Zira üç günden sonra vehimler devreye girer, Şeytan, körüğün ateşi alevlendirmesi gibi, vesveselerle aradaki meseleyi alevlendirir, büyütür.

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.