

Ruhu, cesede gâlib kılan ve nurlandıran ve bütün maddî ve ma'nevî âlem-i insaniyyeti ışıklandıran ve ünsiyetlendiren ancak emr-i Kur'âniyyeye ittibadır. s. 18
Bir talebe, bütün himmet ve gayretini Üstadının sözünü anlamaya hasr ve vakf etmelidir. Onu anlamak baha biçilmez bir hazineye kavuşmak gibi, onu mesrûr ve memnun edip şevk vermeli ve bu da, daha iyi anlamaya iştiyakını ziyâde ederek onu sevk etmelidir. s. 28
Kelimeler, cümleler ve usuller nefis hesabına olmayacak sûrette olmalı. s. 37
...îmanın inkişâfı için, ciddi olarak tefekkürî, ma'nidar, nurlu derslere bilerek kasden çalış!.. s. 44
İnsana bak kâinatı oku. Insana bak, nihayetsiz aczi ve şu âcizin üzerinde işleyen kader ve kâinatta işleyen kudretin harika cihetini ve nihayetsiz tecellliyatını gör.
İnsana bak nihayetsiz aczini gör, O'na (c.c.) bak, nihayetsiz kudreti gör. Yani acz sahifesinde kitab-ı kudreti oku ve o kudreti ma'na gözüyle gör. s. 68
Nur-u îmanın ve nurlu akıldaki ma'rifetullahın kalbdeki meyvesi, temsili yani ma'rifetullahın kalbdeki temessülü veya o temessülün en nuranî penceresi (baktıran ciheti) veya en hassas nurlu ve şuurlu ve canlı ciheti ise; şu muhabbet ve nur-u muhabbet yani muhabbete aid nurdur.
Demek Îman bir nurdur. s. 78
...Çekirdek bir bahanedir, maksad ağaç. Ağaç bahanedir! Maksad meyvedir. Meyve bahanedir, maksad; insanı doyurmaktır. Doymak da bahanedir, maksad; idâme-i hayat ve şükür ve hamd ettirmektir. s. 79
Risale-i Nur; ölçülerdir. Yani ma'nalı ve nurlu, edeb-i Kur'âniyyeye dair ölçülerdir. Zatne edeb; bir bakıma ölçü demektir.
Ölçüsüz hareket; haddi tecavüz ve edebe hürmetsizliktir.
Demek Risale-i Nur; Nurdan ve ma'nadan ölçülerdir. Nur ve ma'na ile insanı ölçer ve edeblendirir. Yani edeb-i furkanî ile edeblendirir. s. 91
...Hakikatları ifade edecek sûretler, nazar-ı îmana göredir. Îman nazarı yani îmandan hâsıl olan ma'na ile mü'min nazar ettiğinde; sûretler, hakikatları ifade eder. s. 97
Huzur niyyetiyle ibadet; güzel bir ma'nadır. Mesela, namazı huzur bulmak için ve huzur niyetiyle kılarsa, şu güzel ma'nalarla o namaz; hem ubudiyyet olur, hem de neticede huzur hâsıl olur. Maksadı huzur olduğu için, müntehayı yani en matlub hal olan huzuru, buluncaya kadar nazarından silmez. İbâdet, âdet olmaktan öylece kurtulur. s. 112
Îman; vücuddur. Nur olarak kalb-i beşerde mevcuddur. Îmanın en güzel ifadesi; nur!.. s. 137
Kader'e îmanda inkişâf; mü'min için her türlü şeytanî ve nefsanî hile, şüpje, vesvese, evham, kuruntu ve ma'nevî, aklî, kalbî, ruhî hastalıkları izale eden tedavi eden merhem olan bir tiryak ve nurluluktur. s. 139
Her bir ağaç, semâ sayfasına nakşedilmiş bir nakıştır.
Nakış, Nakkaş'ı nazar verir ve ma'nen O'nu gösterir ve göstermek içindir. Esas hikmet budur. s. 157
...devam edecek...
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar