Hz. Ömer orayı mezbele halinde bulmuş ve onun zamanında Mescid-i Aksa Müslümanlar tarafından yeniden bina edilmiş. (Elmalıdan kısaltılarak alınmıştır.) Not : Benzer tarihi bilgiler İbn-i Haldun’un Mukaddime adlı eserinin II. Cildinde de yer almaktadır. Bu tarihi bilgiler ışığında Buhari’de ve diğer hadis kitaplarında geçen Miraç dönüşünde Kureyşin Beytül Makdisten soru sorması ve Beytül Makdis’in Peygamberimizin önüne getirtilmesi ve ona bakarak beytül makdisi tarif etmesi ve kureyşin sorusuna cevap vermesi ile ilgili hadisi beraber değerlendirip (Bu hadise mevzu diyenleri de göz önüne alarak) cevabını göndermeniz dileğiyle. Saygılar sunarım
Cevap: Yıllar önce konuyla ilgili bizim de mini bir araştırmamız olmuştu. Yalnız mesele görüldüğünden çok daha kompleks. Öncelikle şunu belirtelim ki Kudüs'te Süleyman mabedi olarak bilinen ve Yahudilerin Temple (Mabed) dedikleri yapı MÖ.585'lerde Babilliler tarafından yıkılıyor. Yahudiler sürgün ediliyor. Yıkılan bina Hz. Davud'un başlatıp Hz. Süleyman'ın bitirdiği mabettir. Daha sonra buraya MÖ.525'lerde Yahudiler yeniden bir mabed (Temple) inşa ediyorlar. Bu bina ise MS 70 yılında (Hz. İsa'dan 30–35 yıl sonra) Romalılar tarafından yıkılıyor. Bugün ağlama duvarı dediğimiz kalıntı o zamandan kalmadır. Yahudiler de tekrar sürgün ediliyor. MS. 70 yılından sonra ilk defa 1948'de Yahudiler Filistin’de devlet kurabildiler. Ve inançlarına göre Mesih (Messiah) gelecek ve tekrar bu yıkılan Süleyman mabedini inşa edecek. (Hatta bazı aşırı uç Yahudiler Mesihl’i beklemeye gerek yok diyorlar. Bizzat kendileri bu işi deruhte etmeye çalışıyorlar).
İslam kaynaklarına bakıldığında (özellikle hadislere) Efendimiz orada namaz kıldırıyor, dönüşünde kapısını penceresini inanmayan insanlara, gittiğini ispat için tarif ediyor. Allahu A'lem Kudüs'te efendimiz zamanında şümullü bir mabed olmasa da yine ibadethaneyi andıran bir yapı mevcuttu (en azından ağlama duvarı dediğimiz yapı buna şahitlik ediyor). Yalnız Mescidi Aksa ifadesini sadece bir mabed olarak ele almamak gerekir. Bir çeşit harem gibi telakki etmekte fayda var. Bugün bu haremde Hz. Ömer Camii ile Kubbetussahra Camii vardır. Birisi bir uçta diğeri ise öbür uçtadır. Bu iki Mescit de Efendimiz sonrası inşa edilmiştir. Birisi Emevi Halifesi Abdülmelik zamanında yapıldı. Şu an yazacaklarımız bu kadar. Daha sonra detaylı olarak tekrar yazarız inşallah. Son olarak: Kaynakların güvenilirliği meselesinde İslam kaynaklarının öteki hakkında verdiği bilgiler bile, ötekinin kendi hakkında verdiği bilgilerden daha sahih görünmektedir.
0 Yorumlar