

59. beyit
نِيسْتِ اَزْ مَرْدِی عَجُوزِ دَهْرِ را گَشْتَنْ زَبُونْ
زَنْ کِه فائِقْ گَشْتِ بَرْ شَوْهَرْ بَمَعْنَی شَوْهَرَسْتْ
59
Nisti ez merdî acûz-i dehri râ geşten zebû
Zen ki fâik geşti ber şev-her be ma'na şevher-est
Açıklaması
[Acuze (yaşlı kadın) gibi olan dünyaya karşı zayıf kalmak, ona mağlup olmak erkeklikten değildir. Zira kocasına üstün gelen karı, koca mânâsınadır, koca gibidir.]
60. beyit
راهِ عُزْلَتْ پُویُ و خُـرَّمْ زِی کِه چَنْدِينْ قَهْقَهْه
کَبْکْ اَزانْ دارَدْ کِه دُورْ اَزْ خَلْقِ بَرْ کُوهُ و دَرَ اسْتْ
60
Râh-i uzlet pûy u hürrem zi ki çendin kahkahe
Kebk ez'ân dâred ki dür ez halki ber kûhu der-est
Açıklaması
[Durma uzlet yoluna koş haydi, gönlünce rahat yaşa; Zira keklik bütün bu kahkahaları atmasının sebeb: dağlarda ve derelerde halktan uzak yaşadığı için dir.]
61. beyit
حَبْسِ نِیلِ گُنْبَدِی أَزْ گِرْیَه مِی شَوْ غَرْقِ آبْ
شَبْ چُو مُرْغِی کآشِیانَشْ غُنْچَهِٔ نِیلُوفَرَ اسْتْ
61
Habs-i nîlı gonbedî ez girye mî şev ğark-i âb
Şeb çu morğî kâşiyâneş gonçe-i nîlûfer-est
Açıklaması
[Sen yeşil kubbenin (gök semasının) altında tutsaksın, o yüzden geceleri ağlayarak gözyaşı sularında gark ol, Yuvası nilüfer çiçeği olan kuşun, geceleri suda gark olduğu gibi.
Kitabın şerhinde şunlar yazılıyor:
Nilüfer çiçeği: güneşin tulûinda sudan zuhur edip çiçek açar, güneş batışında yine suya çekilir. Ve derler ki; "suya çekildiği vakit bir kuş gelip olduğu yerde konup dinlenir, sudan çıkınca kalkıp gider imiş."
-devam edecek-
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar