Alıntılar

KUDÜS VE Mİ'RAC

Bu millet, her sene Receb'in 27 nci gecesini Mi'rac gecesi olarak kutladığı sürece, milyonlarca Müslüman, İsra süresini okuduğu sürece, Siyonistler Kudüs'te gönül rahatlığıyla uyku uyuyamazlar.

Sevgili peygamberimizin, Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksa'ya hicret ettiğini her duyuşlarında o anda Mescidi Aksa'nın Siyonistler tarafında kan ağlatıldığını düşündükçe Siyonistler orada huzur bulamazlar.

Sevgili peygamberimizin bütün peygamberlere namaz kıldırdığı Mescid-i Aksa'da kanlı Siyonist ayakların dolaşmasına bu millet dayanamaz.

İsra süresinin birinci ayetinde çevresinin mübarek ve bereketli bir yer olduğu bildirilen Kudüs'te kanlı katillerin elleriyle Müslümanlara kıtlık hayatı yaşatan Siyonistler, ambargolarına devam ettikleri sürece kendileri de kırılmaktan kurtulamazlar.

Hz. Musa'nın adalet dağıttığı yerlerde işkence, zulüm, katliam yapan Siyonistler kendi kabirlerini kazmaya devam ederler.

Hz. Süleyman'ın mescit yaptığı mekanları mezbah/insan kesim hanesi yapanları bir gün gelir kan tutar.

Öldürmeye teşebbüs ettikleri İsa aleyhisselamın dolaştığı yerleri kirleten Yahudilerden bir gün gelir Kudüs temizlenir.

Yahya aleyhisselamın başını kestikleri yerlerde o katillerin yolundan gidenler, Yahya aleyhisselamın yolundan gidenleri kesmeye devam ederlerse iki bin yıl dünyada yurtsuz dolaşmış ataları gibi yeni bir sürgün hayatına başlayabilirler.

Harun aleyhiselamın peşinden gittiklerini söyleyen Siyonistler, Harun aleyhisselam gibi değil, Karun gibi yaşadıkları için kan dökmeye devam ediyorlar.

Paraya, sermayeye yön veren Karun karşısında, Harun aleyhisselamın başarılı olduğu gibi, Harun yolunda olan Müslümanlar, er geç Karun gibi dünya piyasasını elinde tutan Siyonizm'i mağlup edeceklerdir.

Namazını Mirac bilen, Bayramdan bayrama namaz kılan Müslümanlar dahi Kudüs'ün her gün kana bulanmasına ve Müslüman kanıyla kızartılmasına karşılar.

İsra süresinin ilk ayetlerinde Musa aleyhisselamın, İsrail oğullarına kılavuz kılındığını, İsrail oğullarının kibirlendiğini, bozgunculuk yaptıklarını ve sonunda bu dünyada büyük bir cezaya çarptırıldığını haber verirken Rabbimiz bizi uyarıyor:

Kılavuzumuz Allah rasülü olsun, bu yürüyüş esnasında kibirlenmeyelim. Bozgunculuk yapmayalım. Biz, bozguncuları dahi ıslah etmeye, düzeltmeye memuruz.

Bu geceye ait bir ibadet nakledilmemiş ama değerli büyüğümüz Ömer Nasuhi Bilmen Efendi (merhum) "Büyük İslam İlmihali" isimli eserinde "Mi'raç Gecesi Namazı, Receb ayının yirmi yedinci gecesine rastlayan mübarek Mi'raç Gecesinde on iki rekât nafile namaz kılınması iyi görülmüştür. Her rekâtında Fatiha ile başka bir sûre okuyarak iki rekâtte bir selâm vermeli, sonra yüz defa "Sübhanallahi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" demeli. Bundan sonra, yüz defa istiğfar ederek yüz defa da Salât ve Selâm okumalıdır. Gündüzün de oruçlu bulunmalıdır. Bu durumda günahla ilgili olmaksızın yapılacak her duanın kabulü, Allah'dan umulur. (Büyük.İs.İl. s:208)

On iki rekat namazı kılarken her rakette okuduğunuz, "Ğayril mağzubi aleyhim velezzalin"= "Bizi, ken­dilerine nimet verdiğin (Nebiler, Sıddıklar, Şe­hitler ve Sa­lih) kim­selerin yoluna ilet, gazaba uğ­rayan (Yahudi)ların ve sapık­ (Hıristiyan) larınkine de­ğil" diye dua ediyorsunuz. Dilinizle yaptığınız duaya halinizle de uyunuz.

Mi'racınız mübarek olsun

Mahmud Toptaş

Milli Gazete

31/08/2005

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.