

Medeniyetin kaynağı olan kültür, "bilgi"ye dayanır; bilginin kaynağı ise kitaptır. S. 12
Dünyayı insansız düşünemediğimiz gibi, insanı da kitapsız düşünemeyiz. Şu dünyadan kitap kayboluverse, yaşamak ne kadar çekilmez bir ağırlık olurdu! S. 14
Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk katmak, kitapla olur. S. 17
İlimden başka üstünlüklere dayanan başarılar geçicidir. S. 22
1989 yılında Devlet Bakanlığı tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre, gençlerin yüzde 69'u, hatırlayamayacağı kadar uzun bir zamandır kitap okumadığını söylemektedir. S. 37
Tarihte kültür aracısı olarak kitapçı, kültür merkezi olarak da kitabevi, ilk defa ve uzun zaman yalnız İslâm Dünyasında mevcuttu. S. 49
Onuncu asra gelindiğinde, İslâm Dünyasında kitapçılık artık bir endüstridir. Sahaflık, hattatlık, ciltçilik, tezhipçilik, kitap medeniyetinin doğurduğu sanatlarımızdan sadece birkaçıdır. S. 49
Meşhur tarihçi Fahreddin Mübarekşah, misafirhanesine, âlimler için güzel bir kütüphane, cahiller için de bir satranç takımı koymuştu. S. 49
Okuma, çok kitapla değil, sindirilen kitapla hedefi bulacaktır. Birkaç samimi dost, birçok tanıdıktan iyidir. Çok kitabı azar azar okumaktansa, az kitabı çok çok okumalıdır. S. 64
Okumak, bir gıdadır. Öyleyse o gıdadan az da olsa her zaman almak gerekir. Bir gün yemek yiyip günlerce onunla yetinmek doğru olur mu? Okumak için zaman ve yer arayıp durmaya da gerek yok; okulda, evde, vasıtada, gece gündüz her zaman okumak mümkün. S. 73
Bir eseri düşüne düşüne ve tenkitçi gözüyle okumalıyız. Okumak aynı zamanda düşünmek ve gözlem yapmak demektir. Gözlem ise ancak aktif ve diri bir varlıkla faydalı ve mümkün olabilir. S. 74-75
İyi bir kitabı çabuk çabuk okumak, meşhur bir müzeyi koşar adım gezmeye benzer. Acele okumak, ancak bulanık ve gelip geçici bir intiba bırakır. Yalnız, acele okumakla hızlı okumayı birbirine karıştırmamak gerekir. S. 76
Okuma, bir ortam meselesi; eşiniz, çocuklarınız, çevreniz sizi kitap okurken görecekler. Ev içinde kitap sizinle dolaşacak. Çantanızda, gerekirse cebinizde kitap bulunacak.
Tiryakilerin sigarasız kalınca sıkıntıya düştükleri gibi kitapsız kalınca bunalıma gireceksiniz. S. 103
Midenin üstündeki kalbi ihmal edenler, yine midenin altındaki başka organların hizmetçisi olduklarını unutmamalıdırlar. S. 142
Anne baba, çocuğun neyi öğrenip neyi öğrenmeyeceğini her an kontrol imkânına sahip değildir. Bu bakımdan, ebeveyne düşen en önemli iş, aşırılığa kaçmadan, kontrol ve muhakeme kabiliyetini kazandıracak ölçüleri çocuğa vermektir. S. 145
"Kitabımın bir köşesini her kim nişan için bükerse bana hançer çekmiş, kanımı dökmüş bir katil olur. Bu kitap benim ruhum ve ömrümün mahsulü gibidir. Ben ölünce nadan bir cahile kalacak diye korkarım." (Şark Vecizelerinden) S. 179
Zamanımızın insanı kelimeleri okumaktansa onların resimlerini, görüntülerini seyrediyor. Şifahî kültürden yazılı kültüre geçen insanlık, görüntü kültürünü tercih ediyor artık… S. 194
Okumalıyız, çok okumalıyız! S. 194
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar