Muhtelif Değerlendirmeler

HER ŞEY İNSAN İÇİN, İNSAN NİÇİN?

Bir zamanlar, yollar birbirine uzaktı. Sonra denizler birbirine uzak göründü. Şimdi telefonlar birbirine uzak duruyor. Fakat ne ilginçtir ki bu uzaklıklar hep insanları yakınlaştırdı. İnsanlar insanlara yakınlaştıkça birbirini daha iyi tanıdı.

İnsanlar birbirinin vatanlarını gördükçe kendi vatanlarını, kendi topraklarını daha çok sevmekle birlikte başka vatanların da çekici güzel yönlerinin farkına vardı. Güzelin sadece bir tane, doğrunun sadece bir adet olmadığını anladı. Böylece insanlar insanları, insanlar ülkeleri ve insanlar insanlığın diğer değerlerini gördükçe, tanıdıkça, kendi değerlerini sevmekle birlikte, başka değerlere de önem vermeye başladı ve o güne kadar sevdikleri varlıkların tapılmaya değil, sadece ve sadece sevilmeye ve yaşanmaya layık olduğunu gördü.

İnsanlar birbirlerinin vatanlarını gördükçe, kendi vatanlarına, kendi topraklarına tapmaktan vazgeçti. Toprağın da vatanın da tapılacak bir yer olmadığını; ancak sevilecek, korunacak ve daha çok güzelleştirilecek bir yer olduğunu anladı. Yeryüzünün de tapılmak için değil, istifade edilmek için yaratıldığını idrak etti.

Allah, haccı imkanı olanlara farz kıldı ki insanlar, altı ayda ancak gidilip gelinen o uzak yolculukta farklı insanlar tanısınlar, farklı topraklar görsünler ve ziyaret ettikleri Kabe'den bile ayrılsınlar ve bu dünyaya bağlı olmadıklarını anlasınlar ki vatanın da, toprağın da hatta Kabe'nin da tapılmayacak olduğunu görsünler ve asıl bütün bunları verenin tapılması gerekenin ta kendisi olduğunun şuuruna varsınlar.

Vatanımız güzeldir, vatanımız kutsaldır, Kabe güzeldir, Kabe kutsaldır. Fakat hepsi de tapılmak için değildir. Tapılacak olanı anlamak içindir.

Vatan bir bütündür asla parçalanamaz.

Kabe en kutsaldır asla küçümsenemez.

Hayat en büyüktür asla vazgeçilemez.

Bütünleri parçalamadan, kutsalları yıkmadan, her değeri yerli yerine koymak, hayatın mahiyetini anlamaktır.

Hayatın mahiyeti bilinirse aile hayatının mahiyeti de bilinir.

Aile hayatı da kutsal değerlerimizden biridir. Anne de aile hayatının en kutsal varlığıdır. Cennet bile annelerin ayağı altındadır. Fakat anne de tapılacak bir varlık değildir. Baba evin direğidir. Çocuk evin gülüdür. Abla anne gibi, abi baba gibidir. Halalar, amcalar baba yerine; teyzeler, dayılar anne yerine geçer. Fakat bunların hepsi insanlar içindir, insanlığın zenginliği içindir. Yoksa tapılmak için değildir. Tapmak sadece ve sadece insanları yaratan içindir.

İnsanlık alemi nelere şahittir. Ne amcası dayısı olanlar, ne ağası paşası olanlar, ne bankeri bonkörü olanlar sahipsiz kalmıştır da, elinden tutanları bile olmamıştır. Acaba niçin Allah yavruları anasız, abileri kardeşsiz, amcaları yeğensiz bırakır veya tersini yapar? Taki insanlar bilsin ki akrabalar, yakınlar, eşler, dostlar yardımlaşmak içindir, tapmak, tapınmak için değildir.

İnsan eşine de tapmamalıdır. Bir gün olur insanın evlenmek için evlendiği eşi de yok olur, severek evlendiği eşi de yok olur. Yok olanlar tapılacak şeyler değildir. Allah bütün hayat değerlerini insanlara bir baklava dilimi olarak vermiştir. Vermiştir amma içine de ağzı acılaştıracak kadar bir kaşık acı biber koymuştur.

Hayatta her şey insanların istifadesi içindir. Her şeyi insanın istifadesine veren de tapılacak olandır. Ah şu insanlar, hayatta sevilecek olanla tapılacak olanı birbirine karıştırmasalardı, hayatın mahiyeti daha iyi anlaşılırdı.

Ey hayat, güzel hayat; sormak lazım sana:

-Hayat niçindir?

-İnsan içindir.

-İnsan niçindir?

-Allah içindir:

Önüne bak güzel insan,

"Ayağın taşa takılır";

Arkana bak zeki insan,

"Duvara dayanma yıkılır."

 

Allah'a tap Halil, Haluk,

Başka tapmaklardan kurtul;

Allah'a tap şerefli mahluk,

Yanlış yapmaklardan kurtul.

...................................

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.