









ABDULLAH'A BABA OLMAK
Abdullah Yeğin ağabey Bediüzzaman hazretlerinin 'Kastamonu'da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. "Bize Hâlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah'tan bahsetmiyorlar" dediler ifadesiyle anlattığı gençlerden birisidir. O zamandan bugüne ömrünü İman ve Kur'an hizmetinde geçirmiş bir büyüğümüzdür. Mehmed Kırkıncı Hocaefendi 11.10.2003 tarihinde 'Evliya'dan bir adam' dediği Abdullah Yeğin beyle ilgi şu hatırasını anlattı: 'Abdullah Yeğin abinin babası, meşhur Sivaslı İhramcızade'nin müridlerindendi. Abdullah abi hizmette ya... 'gelmiyor, gitmiyor, evlenmiyor' şeklinde oğlu hakkında şikâyetlerde bulunuyordu. 1961'de evinde ziyaret etmiştik. Bulunduğumuz odada bir tasavvuf kitabı vardı. Onun üzerine şöyle yazdım:'Bir padişaha baba olana kadar, bir Abdullah'a baba olmak daha şereflidir.' O kadar hoşuna gittiki..Ve sonra oğlundan razı oldu...
'ALLAH ÜSTADDAN RAZI OLSUN'
Rahmetli Bayram Yüksel ağabey 1996'da yaptığı bir derste merhum Tahiri Mutlu ağabey hakkında şu latif hatırayı anlatmış: 'Afyon hapsinde Tahiri ağabeyin ailesi(hanımı) vefat etmiş. Annesi- babası ikinci bir hatun buluyorlar. O da üstada sorunca, üstad izin vermiyor. Üstad vefat ettikten kısa bir süre sonra bir gün Tahiri ağabey bana ' Kaç senedir beraberiz. Hiç benim evimi gördün mü? dedi. 'Görmedim' dedim.'Hadi bize gidelim' dedi. Gittik, izzet ikramda bulundu. Otobüsle gittik. Geri döneceğiz. Otobüse bindik. Yaşlı bir kadınla erkek de oturdu. Bizden üç sıra önde. Kadın kocasına hışımla 'Otur otur başımın belası' diye bağırarak söyledi. Tahiri ağabey birden heyecanla ellerini açarak 'Elhamdülillah... Elhamdülillah. Allah ebeden razı olsun üstadımızdan... Aha, işte bu kadını alacaktım ben, üstad beni kurtarmış' dedi.
TESBİHATIN ÖNEMİ
Bayram Yüksel ağabey aynı sohbette şöyle diyor: 'Üstad namazdan sonra 'Sübhanallah, elhamdülillah. Allahü ekber'i kati surette terk ettirmezdi. Bir gün Ceylan ağabeyin 'Sub. sub. sub.' şeklinde hızlı okumasına kızarak 'Nedir bu sub. sub. sub.. Subhanallah..Subhanallah ' şeklinde tane tane, tefekkürle söylememizi istemişti.
TARİHÇE-İ HAYAT
Bayram ağabey bir soru münasebetiyle Bediüzzaman'ın Tarihçe-i Hayatının hazırlanması hakkında şunları anlatıyor: "Tarihçe-i Hayatın hazırlanmasına 1955'te başlandı. Zübeyir, Ceylan ve Sungur ağabeyler tarafından hazırlandı. Hazırlandıktan sonra Üstad 1/4ünü çıkarttı. Yazılırken Zübeyir ağabey günde 3-4 saat uykuyla geceli gündüzlü çalıştı. Üstad hayatındayken üç defa okuttuğu Tarihçe için 'On ordu, yirmi mecmua kadar hizmet edecek' demişti. Avukat Gültekin Sarıgül kardeşimiz gelerek, çeşitli ilim adamlarının da görüşlerini alarak daha geniş bir tarihçe-i hayat hazırlamak istediklerini söyleyince Üstad 'Gerek yok, bu Tarihçe-i Hayat kâfi' demişti.
TARİHÇE'DEKİ RESİMLER
Bayram ağabey aynı sohbete şu hatırayı da anlatıyor: 'Diyarbakır'da yüz başı Mehmed Kayalar vardı. O, Tarihçe basıldıktan sonra Üstada bir mektup yazdı. 'Resimlerin caiz olmadığını, hadislerin buna karşı çıktığını bahsediyordu. Üstad güldü. 'Kurşun kalem getirin' dedi, getirdik. Üstad, Tarihçe'deki resimlerin hepsinin boynunu çizdi; 'Selam söyleyin. Yarım insan yaşamaz, zararı yok' dedi...
ÜSTADIN KIZDIĞI İKİ DEVLET
Merhum Bayram Yüksel, şehadetinden 11 gün önce, yani 8.11.1997'de Almanya'da yaptığı bir sohbette şöyle diyor. 'Üstad hazretlerinin en fazla kızdığı devletler; İngiliz ve Fransız'dı. '1400 senedir İslamiyet'e ikisinden zarar geldi.' diyordu."
Yorum yapmak için giriş yapın.
1 Yorumlar
yaptığınız hizmet için allah razı olsun ben de resimler bölümüne önem vermenizi isterdim çünkü görsel olması daha cazip olur bence allah razı olsun