Hadis Şerhleri
Hadis-i Şeriflerde İNANANLARIN VASIFLARI-22 "Mümin, Allah'a bazı meleklerinden daha kerimdir."(İbn Mâce, Fiten, 7.)
Aynı manada bir kutsi hadiste de Cenab-ı Hak, "Mümin kulum bana bazı meleklerimden daha sevimlidir."(1) buyurur. "Gerçek mümin, Allah katında bir kısım meleklerden daha kıymetlidir."(2), "Gerçek mümin, Allah'a, mukarreb meleklerinden daha kerimdir."(3) şeklinde hadisler de vardır. Melekler, Allah'ın emrettiği şeyleri yapan, katiyen Allah'a isyan etmeyen, hep ibadetle meşgul, Allah'ın mükerrem ibadıdırlar. Kainattaki muhteşem icraatın hem bazen icrada vasıtaları hem de bu icraatın alkışçılarıdırlar. Onlar, Allah'ın bu muhteşem ve çok güzel kainat sarayının, muhteşemliğini ve güzelliğini tam bir idrak etmişlik şuuru içinde O'na yaraşır şekilde kesiksiz kullukla mukabele eden özel varlıklardır. Günah semtlerine sokulamaz. Çünkü istidatları günaha kapalı, imanları matbûdur. İnsan ise irade sahibi bir varlıktır. Hayırlar yapıp melekleri aşma kapısının ona açık olduğu aynı anda kötülükler yapıp, hayvanlardan bile aşağılara düşme ihtimali vardır. İşte insanı farklı kılan da bu halidir. Yani iradesini kullanarak Allah'ın icraatını, kainattaki güzelliklerini görüp alkışlaması, ibadetle içindeki teşekkürünü ilan etmesidir. Nefsin ve şeytanın aldatmacalarından sıyrılıp iradesinin hakkını vererek, bütün perdeleri açıp ve aşıp, sebeplerin arkasındaki Müsebbib'i görmesi, duyması, onu, Allah katında kerim yapan halidir. Öyleyse insan, katiyen kendini hakir görmemeli. O, Allah yanında, mahiyetinde bulunan istidat ve kabiliyetler yüzünden çok kıymetlidir. Bunu böyle bilip, melekleri bile geride bırakabilecek mahiyetine dönüp, ondan meleknümûn bir hayat fışkırtmalıdır. Allah Rasulü de dünyada gösterdiği kulluk performansıyla, Miraç'ta Cebrail'i geride bırakmamış mıydı? "Mümin, saçı başı dağınık, toz toprak içinde, iki parça elbisesiyle perişan bir hal arzedebilir belki ama Allah'a güvenerek bir meselede yemin etse Allah onu yemininde yalancı çıkarmaz."(4) Abdullah b. Ömer bir gün Allah'ın evi Kâbe'ye baktı ve ona şöyle seslendi: "Sen ve senin hürmetin ne yüce ne azametli! Ama şu da var ki mümin, hürmet bakımından senden daha yüce ve daha azametli!"(5) Dipnotlar: 1-Kenz, 1/145. 2-Heysemî, Mecmau'z-zevâid, 1/82. 3-Kenz, 1/164. 4-Kenz, 1/161. 5-Tirmizi, Birr, 85.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar