

Geçen hafta bu bölümde merhum Ramazanoğlu Sami Efendi'nin çocuklara karşı olan merhametine dair bir hatırayı sizlerle paylaşmıştık. Bu hafta da yine o Osmanlı merhamet medeniyetinin meyvelerinden biri olan Alasonyalı Hacı Cemal Öğüt Efendi'nin alakasını nazara sunmak istedik..
Modern zamanların sinirli ve hoyrat yaptığı insanlığın bu numunelere, benzerlerini görmeye o kadar ihtiyacı var ki..Basına yansıyan çocuklara kötü davranışları görünce, bir mümin olarak kahrolmamak elde değil.
Halbuki ruhu şad olsun, Mehmed Akif Bey ne güzel der;
"Üç sınıf halka içim parçalanır, hem ne kadar!
İhtiyarlar, karılar, bir de küçükler; bunlar
Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan;
Yoksa insanlığı bilmem nasıl anlar insan?"
Rahmetli Hacı Cemal Efendi'nin mühim bir özelliği de şefkatinin bütün çocukları sarmasıydı. Mesela, evinde çalışırken, sokaktan ağlayan bir çocuk sesi duydu mu, mutlaka ilgilenir, odasında bulundurduğu meyveleri bir sepetle pencereden sarkıtır ve onları avutuncaya kadar meşgul olurdu.
Bazı ay sonlarında maaşından arta kalan parayla kızını Beşiktaş pazarına gönderip çocuk ayakkabıları aldırır, kenar mahallelerin çamurlu sokaklarında oynayan yavrulara bunları kendi eliyle vermekten büyük bir haz duyardı. Üstü başı perişan çocukcağızların bu beklenmeyen hediyeyi alıp evlerine koşmalarını zevkle seyreder, hemen de "hadi kızım, kimse görmeden kaçalım" derdi.
Kaynak
Vehbi Vakkasoğlu, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e İslâm Âlimleri, Cihan Yayınları, İst. 1987
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar