

Meşhur âlim, Kamus mütercimi, merhum Asım Efendi, kendisine yönelen bir bela ve musibetin önünden nasıl bir anlayışla kurtulduğunu anlatırken şöyle der;
"Tahsilim zamanında, medreseye yakın fırından ekmek alırdım. Bir sabah yine ekmek almak için gittiğim fırında tezgâhtaki adamın haksızlığına maruz kaldım. Adam herkese sırası gelince istediği ekmeği veriyor, bana sıram geldiği halde görmezlikten gelerek, diğer müşterilere yöneliyordu. İkaz ettiğim halde oralı olmadığını görünce, kendi kendime dedim ki;
"Bu adam bir belaya müstahak hale gelmişse neden bu belayı benim elimle bulsun? Ve ben de o belanın sorumlusu durumuna düşeyim? Sabredeyim, mutlaka bu haksızlığın içinde bir hikmet vardır. Sabır imtihanına tabi tutuluyor olabilirim" diyerek, geriye çekildim.
Bir zaman sonra tekrar fırına gittiğimde, baktım ki o adam yok. Dediler ki, "O gün senden sonra kavga ettiği bir adamdan aldığı darbelerle yaralandı, perişan halde yatağında yatıyor."
Anladım ki, onun başına böyle bir musibet gelecekmiş, beni de o musibetin müsebbibi yapacakmış. Gösterdiğim sabır sayesinde o musibetin müsebbibi olmaktan kurtulmuştum."
Asım Efendi devamla der ki; "Böyle haksızlığa maruz kaldığınız hallerde kendi haklılığınızı düşünerek sakın öfkeye kapılıp da tepkinizin dozunu yükselterek, kendinizi muhatabınızın müstahak olduğu musibetin müsebbibi durumuna düşürmeyin. Böylece, sabrınız sayesinde, size yönelen musibetin önünden sapma basireti gösterip, imtihanı kazanmış olun.
Kaynak
Nesil Takvimi, 2015
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar