
Muellif Prof. Dr. Me'mun Cerrar

Memun hocamizin eseri

Mutercim Ahmet Izz kardesimiz



Bazı İslami oturumlara katılan hocalardan birisi, bu hadislerin(gelecekte olan fitnelerden bahseden hadislerin) insanları tembelliğe sevk edeceğinden korkarak, bu hadislere sahih olmadıkları hususunda itirazda bulundu.
Bu garip şüpheyi çok yerde, çok hocalardan ve İslam'a davet alanında çalışanlardan duydum ve cevabım şöyle oldu; "öncelikle biz sahih hadislerle amel ediyoruz, bu noktada bu hadislerden sahih olanlar üzerinde duracağız.
Bu sahih hadisler Allah Resulunun (sallallahu aleyhi ve sellem) bize tebliğ ettiği ve şahit olmamızı istediği peygamberlik mesajından bir parça değil midir ve cevap evet ise şöyle bir soru gelir: Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem )bu hadislerden niçin bahsetmiştir?
Kim sebeplere tevessül etmeden tevekkül ederse bu onu ilgilendirir. Kim peygamberi (sallallahu aleyhi ve sellem) insanları yanlış bir tevekküle sahip olmalarını istemekle itham edebilir? Ayıp bizlerde ve fitne hadisleriyle yanlış amel etmemizdedir.
Muhakkak, yağmur yağacağını tahmin eden bir çiftçi evinde yatmaz, bil akis toprağını sürer, tohumlarını eker, sonra (Ya Rab!)der. Bizim fiten hadisleriyle olan ilişkimizin de böyle olması gerekir: korkutan hadislerde de, müjdeleyen hadislerde de... Kötülükler için salih amellerle zırh yapmakla hazırlanırız, müjdeler için de, onun ehlinden olmakla hazırlanırız.
Müslümanlar okunan, manası anlaşılan Kur'an'ı bir matem kitabı haline çevirmediler mi? Acaba ayıp Allahın kitabın da mı? -hâşâ- yoksa onların mesajı kötü anlamalarında ve yaşamalarında mıdır?
Şiddet zamanlarında kurtuluş için Sahih Buhari okumak son dönem Ezher şeyhlerinin davet ettiği bir adet değil miydi? Onlar Napolyon'un ordusu Mısır'a girdiğinde bu okumanın bereketiyle Allah Teala'nın Fransız ordusunu geri çevirmesine isteyerek böyle yaptılar. Böyle yapmaları Sahih Buhari'nin ayıbı mıdır?
Bizim üzeremize düşen bu hadislere sahabinin tutumu gibi ele almamızdır. Onlar ki bu hadisleri Resullullah'tan en güzel bir anlayışta kavradılar ve onun bu konudaki tavsiyelerine sımsıkı sarıldılar ve bu tavsiyelerle amel ettiler. Onlara kendi akıbetleri veya kendisinden sonra ki müslümanların halleri hakkında anlattığı bu haberler, fitne karanlıklarında onlar için birer hidayet nuruydu.
Durumun bizim için de böyle olması gerekiyor. Bu hadislerin peygamberlik delillerinden olması bir yana, bu hadislere iyice baktığımızda imanımız artar ve deriz ki: "şehadet ederiz ki, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Allah!ın resuludur. Olacak hadisleri Cenabı Hak kendisine bildirdi, o da bize öğretti!" Bize düşen şey, bu hadisleri asrımızda bize faydalı olacak şekilde keşfetmemiz ve peygamberin anlayışını en güzel şekilde kavramamızdır.
Kaynak
Üstaz Me'mun Füreyz Cerrar,
Ehadis el-Fiten ve el Fıkh el Matlub
Darul Alâm, Ürdün
2006, 1. baskı
Tercüme; Ahmet El İz
Manisa İmam Hatip Lisesi, 10.sınıf talebesi
Yorum yapmak için giriş yapın.
1 Yorumlar
Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik ediyoruz daha yeni tercümelerin ve yazıların gelmesini kendisinden talep ediyoruz Cenabı hak bu yolda ilim irfan basiret hikmet sebat ve sadakat ile yürümeyi ihsan buyursun