

Adam çarşıdan yiyecek almış, derenin kenarında oturmuş, yiyecek; elinden düşmüş yiyecek dereye... Bir daldırmış elini, düşen şeyi tutayım diye. Tabii fıkra bu... Bir kurbağa çıkmış, eline o gelmiş; yâni ekmeği gıdayı tutamamış da, kurbağayı tutmuş. "Vraak!.." diye bağırmış kurbağa... "Sen vrak da desen, cıyak da desen ben seni yiyeceğim; çünkü sana para verdim!" demiş. 27. 12. 1994 Sabah Namazı Warrnambool - AVUSTRALYA
Adamın birisini şahit olarak mahkemeye çağırmışlar. Kadı efendiye de, çok doğru bir kimsedir diye medhetmişler. Kadı efendinin de bir gözü körmüş. Adam mahkemeye gelince;
"--Selâmün aleyküm, kör kadı?" demiş.
Kadı efendi bozulmuş;
"--Bu kadar doğruluk da fazla!" demiş.
Gözü kör diye, kör kadı denir mi?.. Sözü güzel söylemeyi bilmek lâzım, öğrenmek lâzım15. 03. 1997 - Münih / ALMANYA
Nasreddin Hoca bir köye gitmiş. Kimse ilgilenmemiş, aç kalmış. Camiye geldiği bir günde birisi sormuş:
"--Hocam, merak ettim; Hazret-i İsa AS göğe çıkmış, orda gökyüzünde ne yer, ne içer?" demiş.
Nasreddin Hoca'nın da burasına gelmiş, zaten cemaate kızıyor:
"--Be adam, ben buraya geldim, şu kadar zamandır vaaz ediyorum, teravih kıldırıyorum, vazife yapıyorum. Bu adam ne yer, ne içer diye sormuyorsunuz. Gökyüzünde Allah'ın misafiri, Allah'ın peygamberi ne yer, ne içer diye merak ediyorsunuz!" demiş. Güncel Sorular-1
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar