Yazılar

ÇİCEKÇİ BÖCEKÇİNİN MARİFETLERİ

Bizim bu dünyaya gönderiliş gayemiz; Rabbimizi tanıyıp O'na kulluk etmektir. Öyleyse O’nu nasıl tanıyabiliriz?

Emirdağ Lâhikası’ndan birlikte okuyalım:

"Yüksek ehl-i hakikat dahi, mârifet ve tasavvur değil, belki ondan çok âlî ve kıymetli olan iman ve tasdikte, iki cadde ile hareket etmişler.

Biri: Kitab-ı kâinatı mütalâa ile, Âyetü'l-Kübrâ ve Hizbü'n-Nuriye ve Hülâsatü'l-Hülâsa gibi âfâka bakmaktır.

Diğeri: Ve en kuvvetli ve hakkalyakîn derecesinde vicdanî ve hissî, bir derece şuhudî olan hakikat-i insaniye haritasını ve enaniyet-i beşeriye fihristesini ve mahiyet-i nefsiyesini mütalâa ile,  imanın şüphesiz ve vesvesesiz mertebesine çıkmaktır ki sırr-ı akrebiyete ve veraset-i Nübüvvete bakar.

 Ve enfüsî tefekkür-ü imanî hakikatinin bir parçası, Otuzuncu Söz’ün ve "ene" ve "enaniyette ve Otuz Üçüncü Mektub’un Hayat Penceresi’nde[1] ve İnsan Penceresi’nde[2] ve bazı parçaları da sair ecza-yı Nuriye’de bir derece beyan edilmiş." [3]

Dostlarımız, Risaleleri okuyup hizmet etmeye çalışanları genellikle -çiçekçi böcekçi-diye sıfatlandırırlar. Hani haksız da değildirler. Çünkü onlar Rabbimizi tanımak ve tanıtmak için O'nun bu âfâkî sanatlarını sık sık tefekkür eder ve ettirirler. Özellikle dağlarda, bağlarda ve bahçelerde Âyetü'l -Kübrâ derslerini okurken onları görmek lâzımdır.

Ancak bazen  daha kuvvetli ve hakkalyakîn derecesinde vicdanî, hissî ve bir derece şuhudî olan îmanın şüphesiz ve vesvesesiz mertebesine çıkmak, sırr-ı akrebiyete ve veraset-i Nübüvvete bakan enfüsî tefekkür-ü imanî hakikatini bulmak için, hakikat-ı insaniye haritasını, enaniyet-i beşeriye fihristesini ve mahiyet-i nefsiyesini mütalâa ederler.

Çünkü dışarıda fazla dolaşırken, cezbedici güzellikler peşinde koşarken, iç dünyalarını günah akreplerinin ve toz toprağın sarmasından çekinirler. İşte o zaman onları Kur'an, Cevşen, Otuzuncu Söz’ün "ene", "enaniyet" ve Otuz Üçüncü Mektub’un (Otuz Üçüncü Söz) hayat ve insan penceresini okurken bulursunuz. En fazla on beş gün içinde İhlâs Risaleleri’ni ve Uhuvvet Risalesini de okumayı ihmal etmezler...

Hani diyorum, çiçekçi ve böcekçileri günah akreplerini temizlerken okuma programlarında dinlemek de güzel oluyor. Yaz geldi ya birden hatırlayıverdim...

O'nu (C.C.) tanımak ve sevmek için bundan güzel fırsat olur mu? Sema ehlinin gıpta ettiği dostlara ne mutlu...

[1] Otuz Üçüncü Söz 23. Pencere.

[2] Otuz Üçüncü Söz, 31. Pencere.

[3] Emirdağ Lahikası(Sinan mat. 142, Yeni Asya 126-127, Nesil iki cilt s. 1737-1738, 90. Mektup).

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.