Soru: Allah’ı neden görmüyoruz?
Cevap: Soruyu soran kardeşimiz ilkokula gidiyor. Aldığı eğitim mi ona bu soruyu sorduruyor acaba? Emine Şenlikoğlu’nun dediği gibi “Önce soru sorarlar. Sonra ham insanı koparırlar dininden” diyesi geliyor insanın. Aklıma şu enteresan hadise geldi bu soru sorulunca. Merhum Said Havva “Allah” adlı kıymetli eserinde naklediyor. Dinsizlik fikrinin Bolşevik Rusya’da şiddetle uygulandığı 20’li yıllarda bir ilkokul hocası çocuklara sorar: “Çocuklar beni görüyor musunuz?” Çocuklar hep bir ağızdan bağırırlar: “görüyoruz” “ Neden? Çünkü ben varım, var olduğum için görünüyorum” der öğretmen ve sorar: “masayı, sandalyeyi, kalemi, tahtayı görüyor musunuz?” Sorulara evet cevabını verince sinsice güler ve “Peki Allah’ı görüyor musunuz?” Çocuklar beklemedikleri bu soru karşısında afallamışlar ve biraz sonra “Hayır, görmüyoruz” demişlerdir. Devrimci ve de evrimci materyalist bozuntusu: “Göremiyorsunuz, çünkü o yok” der. “Olsaydı, onu da görürdünüz.” Bu sırada arka sıralarda oturan bir Tatar çocuk parmağını kaldırır ve “Hocam arkadaşlara bir soru sorabilir miyim” der. Öğretmen zafer sarhoşluğu içinde “Elbette sorabilirsin” cevabını verir. Bunun üzerine Müslüman talebe:” Arkadaşlar, der “Hocamızın aklını, fikrini, şerefini, namusunu görüyor musunuz?” Çocuklar “hayır göremiyoruz” deyince Tatar çocuk cevabı yapıştırır: “ Çünkü hocamızın aklı, fikri, şerefi, namusu yoktur. Olsaydı görecektiniz.”
Evet, kısaca bu soruya şu cevapları verelim:
1-İnsan sadece gördüğü şeylere inanmaz. Mesela araştırmacılar insan gözünün evrende gördüklerinin % 3 civarında olduğunu bildiriyorlar. Meşhur kaidedir: “ görmemek olmamaya delil olmaz.” Mikroplar Pastör keşfedene kadar görülmüyordu...
2-Allahu Teala insanı bu dünyaya bir imtihan için göndermiş, eline bir irade vermiş. İsteyen iman etsin Ebubekir olsun, dileyen inkâr etsin Ebu Cehil kalsın. Şimdi, Allah kendini gösterse, iman edenle etmeyenin farkı olur mu? İmtihan sonuçlanmadan hocanın cevapları göstermesi gibi bir şeydir bu. Hâlbuki görülmeyene iman etmek Allah katında şerefli bir mevkidir. “Onlar gayba iman ederler” ayeti bize bunu hatırlatır.
Eskiden beri inkârcılar bu konuyu ısrarla gündeme getirmişlerdir. Torunları da aynı konuda bugün ısrar etmektedirler. Bu batıl isteği Kur’an reddeder. İşte size 3 ayet: 1-Bakara suresi:2/55:"Hani bir zamanlar "Ey Musa biz Allah'ı açıkça görmedikçe senin sözünle asla inanmayacağız." demiştiniz de, bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı ve siz de bakakalmıştınız."
2- Bakara suresi:2/118: "Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik."
3-Bakara:2/210: "Onlar sadece gözetiyorlar ki, Allah, buluttan gölgelikler içinde meleklerle birlikte geliversin de iş bitiriliversin. Hâlbuki bütün işler Allah'a döndürülüp götürülür."
3- Bir şeyin zıddı olsun ki, o şey görülebilsin. Mesela karanlık olmasa aydınlık görülemez ve aydınlığın ne olduğunu anlayamazdık. Soğuk olmasa sıcağın ne olduğunu bilemezdik. Evrende ki her şey zıddı ile bilinir, görülür. Allah azze ve cellin ise zıddı yoktur.
4- Gözümle gördüğümden başkasına inanmam demek aklın vazifesini göze yükleme demektir. Peki, körler ne yapsın. Onlar bir şey görmüyorlar. İnsanlar tadlar âlemini dilleriyle, duyular âlemini kulakları ile görür. Sağır olan bir insan gözleri görse de o duyular âleminin körüdür. Şimdi inkâr mı etsin bu âlemi?
İnsan Cenab-ı Hakkı sanat eserlerinde görecek, sahralarda ahu ile, denizlerde balıklar ile, önünde serilen Tabiat fuarında arz-ı endam eden her bir şeyde O yüce sanatkara ait bir iz bulacak ve imanını
kuvvetlendirecektir. Mesela yolu bir hastaneye düştüğünde onun kapısında büyük harflerle “Ya Şafii(ey şifa veren) ismin görecek, hastanenin küçük mutfağında daha küçük harflerle “Ya Rezzak”(Ey rızık verici) yazıldığını görecek, onu temizleyenleri görünce daha küçük harflerle aynı hastanede “Ya Kuddus” ismini okuyacak. Onu koruyan görevlileri müşahede edince aynı yerde “Ya Hafız(Ey muhafaza eden) ismini de seyredecek ve böylece her bir yerde esma-i hüsnayı gördükçe “Hakk’tan ayan bir nesne yok. Gözsüzlere pinhan imiş” diyecektir.
0 Yorumlar