İbret Ve Hikmet Bahçesi

ÂLİMİN DEVLET ADAMI KARŞISINDAKİ TUTUMU

Benî Ümeyye hulefâsından (Hişâm) bir gün (Tâvus b. el-Yemânî)yi huzûruna çağırmıştı. Tâvus halîfenin  huzûruna girdiği zaman ona yalnız "Esselâmü aleyk yâ Hişâm" demişti. 

Halife Hişâm, Tâvus'un bu ahvâlinden fevka'l-âde hiddetlenmiş, katlini emredecek dereceye gelmişti. Fakat halîfe gazabını yenerek demişti ki:

– Tâvus! Niçib bu hatt-ı hareketi takib ettin?

– Ne yaptım?

Halîfenin gazabı kat kat arttı.

– Ayakkablarını karşımda çıkardın, dedi; elimi öpmedin; o mübârek hilâfet selâmını vermedin, künyemi yâd etmeyerek ismimi söyledin; izin istemeden karşımda oturdun, "Hişam, nasılsın?" dedin…

Tâvus şu cevâbı verdi:

– Ayakkablarımı karşında çıkardıysam her gün beş kere huzûr-ı izzette bu ayakkabları çıkarıyorum. Elini öpmeye gelince İmâm Ali radiyallâhu anh efendimizin şu sözünü işittim: "Bir insanın ancak fart-ı muhabbet sevkiyle zevcesinin, ve fart-ı merhamet hissiyle evlâdının ellerinden başka elleri öpmesi câiz değildir." Size hilâfet selâmını vermekliğime gelince herkesin hilâfetinizden memnûn olmadığını gördüm. Binâenaleyh yalan söylemek istemedim. Karşına oturmaklığa gelince İmâm Ali efendimiz buyuruyor ki: "Ehl-i cehennemden bir adamı görmek istiyorsanız kendi oturduğu hâlde, etrafındakileri ayakta durduran bir adama bakınız!"

Bunun üzerine (Hişam)’ın hiddeti yatışmış ve (Tâvus’a)  "Beni irşâd et" demişti. Tâvus da "İmâm Ali efendimizin şu sözleri söylediğini işitmiştim. "Cehennemde dağ gibi yılanlar, katır kadar akrepler vardır ki tebaası arasında icrâ-yı adâlet etmeyen ümerâyı sokarlar" demiş ve gitmişti.

Kaynak

Ebul Kelam Âzâd

Ölümsüz Müdafaa, Terc. Ali Kemal Belviranlı

Nedve Yayınları

Konya, 1979

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.