ÇOCUĞU OLAN DA, OLMAYAN DA SINAVDA

Çocuk, Yüce Allah’ın ana-babasına bir lütfu, bir armağanı ve bir emanetidir. Lütuf layık olana, armağan sevilene, emanet de güvenilene verilir. Bu sözümden çocuğu olmayanlar üzülmesin. “Biz sevilmediğimiz için mi bize verilmemiş” demesinler. Bazen de Allah’ın sevgisi, ana-babaya çocuk vermemek şeklinde tecelli eder. Onun vermesi de lütuftur, vermemesi de. O, ne yaparsa doğru yapar, güzel yapar, hikmetli yapar.


Vehbi Karakaş

vehbikarakas@hotmail.com

2020-02-07 16:09:45

Çocuk, Yüce Allah'ın ana-babasına bir lütfu, bir armağanı ve bir emanetidir. Lütuf layık olana, armağan sevilene, emanet de güvenilene verilir.

Bu sözümden çocuğu olmayanlar üzülmesin. "Biz sevilmediğimiz için mi bize verilmemiş" demesinler. Bazen de Allah'ın sevgisi, ana-babaya çocuk vermemek şeklinde tecelli eder. Onun vermesi de lütuftur, vermemesi de. O, ne yaparsa doğru yapar, güzel yapar, hikmetli yapar.

Unutulmamalıdır ki, çocuk kendisine verilen de verilmeyen de sınavdadır. Çocuğu olanlar ve olmayanlar şu ayeti iyi anlamalıdırlar: 

لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يَخْلُقُ مَا يَشَاء يَهَبُ لِمَنْ َشَاء إِنَاثًا وَيَهَبُ لِمَن يَشَاء الذُّكُورَ أَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَإِنَاثًا وَيَجْعَلُ مَن يَشَاء عَقِيمًا إِنَّهُ عَلِيمٌ قَدِيرٌ

"Yerin ve göklerin mülkü, (varlıkları, hikmeti ve hakimiyeti) Allah'ındır. Allah dilediğini yaratır. Dilediğine kız, dilediğine de erkek çocuk verir. Yahut (dilediğine)[1] hem erkek hem de kız verir. Dilediğini de kısır bırakır. (Hiç çocuk vermez.)[2] Çünkü O, her şeyi bilen bir Alîm ve her şeye gücü yeten bir Kadîr'dir.[3]

Öyleyse Allah'ın takdirine rıza göstermek lazım. Çocuğu olmayan sevinmeli: "Ağır bir vebalden kurtuldum; en azından çocuklarımdan yana sorguya çekilmeyeceğim." demeli. Çocuğu olan da endişe duymalı: "Acaba bu çocuklara karşı görevimi hakkıyla yapabilecek miyim, dünya ve ahiretin azabından korunabilecek ve onları koruyabilecek miyim, diye düşünmelidir. Yahut da "Mevla görelim neyler, eylerse güzel eyler", demeli, vermesini de, vermemesini de hoş karşılamalıdır.

GÖZLERİ DÖRT DEĞİL, SEKİZ AÇMALIDIR!

Bu zamanda çocuk sahibi olanlar, çok dikkatli olmalı. Uyuşturucudan, çocuk istismarcılarından ve terör şebekelerinden, deist ve ateist akımlardan, gayr-i meşru eğlence aletlerinden ve alemlerinden, dünya ve ahiret ateşinden onları koruyabilmeleri için gözlerini, kulaklarını dört değil, sekiz açmalıdırlar. Söze-sohbete, uzun uzun telefon konuşmalarına, sosyal medya malayaniyatına dalıp çocuklarını unutmamalılar, gözden uzak tutmamalıdırlar.

Dillerinde dua ve zikir, akıllarında fikir ve tefekkür, gönüllerinde şükür hiç eksik olmamalı ve abur-cubur bilgilerle değil, sağlam bilgilerle donanmalıdırlar donatmalıdırlar. Dualarından biri de şu olmalı:

رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء

"Rabbim! Beni ve çocuklarımı dosdoğru namaz kılanlardan eyle. Dualarımızı kabul buyur."[4]

Allahım! Bizi, verdiğin nimetlere layık, vermediğin nimetlere nail eyle! Allahım! Verdiğin nimetleri zay edenlerden eyleme, şükrünü hakkıyla eda edenlerden eyle!

Çocuk nimetine kavuşanlar, o çocukları, Allah'ın razı olduğu şekilde eğitme ve büyütme gayreti içine girmelidirler. Allah, o çocukları yaratıp ana-babasına verirken tertemiz ve günahsız vermekte, hem de onu dünya ve ahiret ateşlerinden korumalarını istemektedir.[5]

Hz. Peygamber (s.a.v.): "Çocuk gönül meyvesidir."[6] "Çocuk, Cennet reyhanından, hoş kokularındandır."[7] derken onun sevilmeye, öpülmeye, koklanmaya layık olduğunu ve aynı zamanda korunmaya muhtaç bulunduğunu ifade etmek istemiştir.

Kur'an'dan ve bu hadislerden ilhamla Mevlana demiş ki:

"Çocuk yedi yaşına kadar hoş kokulu bir reyhan, on yaşına kadar itaatkâr bir asker, on yaşından sonra ya candan bir dost, ya da can alıcı bir düşmandır."

Hz. Peygamber (sav) buyurmuşlar ki:

"Her doğan fıtrat üzere (yani tertemiz ve günahsız) doğar. Sonra ana-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar."[8]

Bu sözü ile de Peygamberimiz, çocuğun eğitimle şekillenebileceğine dikkat çekmiş, fıtratının bozulmaması için de başta anne-baba olmak üzere çocuğun eğitiminden sorumlu olanları uyarmıştır.

Batılı Düşünürlerden hangisine ait olduğunu bilmediğim şu güzel söz, adeta bu hadisi özetlemiştir: "Kötü insan yoktur, kötü eğitimler vardır."

Hiç kimse hırsız, katil, uyuşturucu müptelesı, zinakâr, anarşist-terörist ve hain olarak dünyaya gelmiyor. Onları bu hale sokan kötü eğitimler, kötü yönetimler ve kötü çevredir.

Allah yaratıp dünyaya gönderdiği her insanı, tertemiz gönderiyor. Tertemiz dünyaya gönderdiği insanın, kirli ve yanlış kimselerin elinde kirlenme ihtimaline karşılık ona, iyiyi kötüden ayırt edebilecek akıl veriyor, aklın da yanılma ihtimaline binaen şaşmaz ve şaşırtmaz peygamberini bir öğretmen olarak görevlendiriyor. Onun da eline bir kitap tutuşturuyor. Bütün bunlara rağmen insan kirleniyor ve kirletiliyorsa bunun suçlusu, elbette kirli ve kötü eğitimlerdir ve o eğitimlerin kirli ve kötü aktörleridir.

Ne güzel söylemiş Peyami Safa: "Sokaklarda küfürbaz bir gençliğe rastlıyorsanız, şaşırmayınız; onlar bizim öğrencilerimizdir"[9]veya çocuklarımızdır.

Dipnotlar

[1] Sâbûnî, Muhammed Ali, Muhtasar Tefsîru İbn-i Kesîr, 3, 273

[2] Aynı eser, ayanı yer.

[3] Şûrâ, 42/49-50

[4] İbrahim, 14/40

[5] Tahrim, 66 / 6

[6] Suyûtî, Celalüddin, el-Camiu's-Sağîr, II, s. 575

[7] A.e, s.575

[8] Müslim, Kader, 25

[9] Safa, Peyami, Objektif, II, s. 353

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KIYAMET ALAMETLERİ TEMBELLİĞİMİZE MAZARET OLAMAZ-1

KIYAMET ALAMETLERİ TEMBELLİĞİMİZE MAZARET OLAMAZ-1

Müslümanların halk tabakası arasında(avam) çokça yayılmış bir görüş var. Onlar Rasulull

MAKBUL ŞAHSİYETLERİN AYKIRI GİBİ GÖRÜNEN SÖZLERİNE DAİR

MAKBUL ŞAHSİYETLERİN AYKIRI GİBİ GÖRÜNEN SÖZLERİNE DAİR

Yaşadığı zamanın Taftazanisi ve Seyyid Şerifi olarak bilinen ve Osmanlı-Rus savaşında şehi

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı

TEŞRİK TEKBİRLERİ

TEŞRİK TEKBİRLERİ

Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

Bediüzzaman’ın Müdellel Ümidi: Bediüzzaman hazretleri, (31 Mart hadisesinden bir müddet son

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

Gelecekte İslamiyet’in hâkimiyetine işaret eden beşaretler: Kur'an-ı Kerim'in istikbalin hâ

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

Sakın israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.

En'âm, 141

GÜNÜN HADİSİ

"Kişinin yapacağı en üstün iyiliklerden biri, ölümünden sonra babasının dostlarına sıla-i rahimde bulunmasıdır"

Müslim, Birr, 11-13 (2552);

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI