Cevaplar.Org

POLİTEİZM

I-Politeizm Nedir? Politeizm kelimesini yapısı ve sözlük anlamı: Yunanca poly (çok) ve theoi (tanrı) sözcüklerinin birleşmesiyle meydana gelen Politeizm; çoktanrıcılık demektir.


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2020-02-14 15:29:23

I-Politeizm Nedir?

Politeizm kelimesini yapısı ve sözlük anlamı: Yunanca poly (çok) ve theoi (tanrı) sözcüklerinin birleşmesiyle meydana gelen Politeizm; çoktanrıcılık demektir.

Politeizm kelimesini terim anlamı: Çok tanrının varlığını kabul eden anlayış demektir.

Politeist anlayışta her şeyi bilen, diğerlerinden daha güçlü olan, tanrılar üstü bir tanrı inancı da vardır.

Putperestlik, bir çeşit çok tanrı inanışıdır. Çünkü bunlar, tek yaratıcı olan bir Allah'ın varlığına inanmakla birlikte, kendileriyle onun arasında birer arabulucu kabilinden olmak üzere bir takım putları da ikinci derecede ilahlar olarak kabul etmişlerdir.

Ay, güneş, yıldız gibi gök cisimlerine tapmak da putperestlik gibi bir çeşit politeist inanıştır.

Belli başlı politeist inanışlar:

1-Antik Yunan dinleri.

2-İslamiyet'ten önceki putperestlik.

3-Hinduizm.

4-Şintoizm.

5-Hititlerin din anlayışı.

II-Politeizmin Ortaya Çıkış Nedenleri

1-Politeizm, ilkel toplumlarda ilkel bir anlayış olarak ortaya çıkmıştır.

2-Tek ilah olan Yüce Yaratıcının sıfatlarını ve kudretinin sınırsız oluşunu yeterince anlayamayan bazı ilkel toplumlar, asıl güç sahibi olan Allah'ın yanı sıra, bir görev dağılımı yapar gibi, çok sayıda tanrının varlığına inanmışlardır.

3-Hayatın tabii seyri içinde çok şeye ihtiyaç duyan ilkel anlayışlı insanlar, bütün ihtiyaçlarını tek tanrıya arz edip dilekte bulunma yerine, değişik tanrılar kabul edip ihtiyaçlarının karşılanmasını onlardan beklemeyi daha kolay bir yol olarak görmüşlerdir.

4-Ata dinini kabul etme kolaycılığı politeist anlayışın devamında etkili olmuştur.

III-Politeist Anlayışı Reddeden Ayetler

 Politeist anlayışı reddeden beş ayet ve kısa açıklamaları şöyledir:

1-"Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.(1)

*Müşrikler, Allah'a ortak koştukları için bir çeşit politeist kimselerdir.

*Allah, kendisine şirk koşarak bu anlayış üzerine ölenleri affetmeyecektir.

*Kur'an her türlü inkârcı anlayış gibi, politeist anlayışı da reddetmektedir.

2-"De ki: Hangi şey şâhid olarak daha büyüktür? De ki: Allah... 0, benimle sizin aranızda şâhiddir. Bu Kur´ân bana, onunla sizi ve kime ulaşırsa onu uyarmam için vahyedildi. Ya sizler cidden Allah ile beraber ilâhlar bulunduğuna şehâdet eder misiniz? De ki: Ben şehâdet etmem. De ki: Ancak O. bir tek ilâhtır ve ben şüphe yok ki, sizin ortak koştuklarınızdan beriyim, (hiçbir ilgim ve ilişiğim yoktur)."(2)

*Hz. Muhammed (s.a.v.)'in, peygamber olduğunun şahidi Allah'tır.

*Resulullah (s.a..v.) kendisine vahyedilen Kur'an ile insanları uyarmıştır.

*İnsanların yapacakları en büyük hata, Kur'an Allah'ın tek ilah olduğunu haber verip bunu çeşitli delillerle ispat ettiği halde ona ortaklar koşmalarıdır.

*Resulullah (s.a.v.) ve İslam Dini Allah'a koşulan ortaklardan yani politeist anlayıştan uzaktır.

*Politeist anlayış, inkârcılıktır.

3-"Cinleri Allah´a ortak koştular. Oysaki onları da Allah yaratmıştı. …"(3)

Diyanet tefsiri bu hususu şöyle açıklar: 'Araplar cinlere bazı tanrısal güç ve yetenekler yükler, zararlarından korunmak için tedbirler alır, hoşnutluklarını kazanmaya çalışır, bunun için cinler adına kurban keserlerdi. Ayrıca onlar, cinlerin kâhinlere gökten haberler getirdiğine, şeytanların da şairlere ilham verdiğine inanır; böylece Allah ile bu gizli varlıklar arasında bir bağ kurarlardı.'(4)

Sebep ne olursa olsun cinlere veya diğer görünmeyen varlıklara Tanrısal güçler atfederek onları Allah'ın ortakları gibi görmek politeist bir anlayış olup küfürdür.

 4-"Allah ile cinler arasında da nesep bağı kurdular. Oysa cinler de kendilerinin Allah'ın huzuruna getirileceklerini bilirler."(5)

'Müşriklere, Yüce Allah ile cinler arasında akrabalık ve soy birliği olduğunu ileri sürmüşlerdi. Şöyle ki, onlar, "Allah cinlerle evlendi ve böylece O'nun melekleri doğdu" demişlerdi.'(6)

5-"İyi bilin ki, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp da başka dostlar edinenler, "Biz onlara sadece, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez."(7)

*Din, hiçbir ortak kabul etmeyecek şekilde sadece Allah'a aittir.

*Allah ile yetinmeyip, kendilerini Allah'a yaklaştırsın diye aracı tanrılar edinmeye kalkanlar, politeizme sapmış müşriklerdir.

IV-Politeist Anlayışın Tenkit ve Tahlili

1-Politeizmde, ara tanrılara inanmakla birlikte tanrılar üstü bir tanrı inancı vardır. Gerçek bir tanrının kendi iradesiyle aracı tanrılar görevlendirmesi, ilah olmanın şanı ile bağdaşır mı? Elbette ki bağdaşmaz. Allah tektir; eşi, benzeri ve ortağı yoktur.

2-Eğer ara tanrılar, üst tanrı tarafından görevlendirilmemişlerse bunlar ona rağmen mi tanrı olmuşlardır. Üst tanrıya rağmen tanrı olan varlıkların üst tanrı ile uyum içinde olmaları mümkün müdür? Elbette mümkün değildir. O halde böyle bir şey olamaz.

3-Müşrik Araplar döneminde hangi putun hangi konuda kendilerine yardımcı olacağına yine kendileri karar veriyordu. Buna göre tanrılar arasındaki görev bölümü insanlar tarafından yapılmış bulunmaktadır. Tanrıların neler yapacağına insanların karar verip onlar arasında görev bölümü yapmaları mümkün olabilir mi? Elbette ki olmaz.

4-Çok sayıda tanrının bir arada var olmasına kim karar vermiştir? Kendileri mi? Bu durumda birbirlerine rağmen tanrı olmalarını nasıl doğru bulmuşlardır? Bu mümkün müdür? Elbette mümkün değildir.

5-Dünyadaki nizam ve intizam, çok tanrı bulunduğunun değil, Allah'tan başka ilah bulunmadığının kanıtıdır.

Dipnotlar

1-Nisa-48

2-En'am-19

3-En'am-100

4-DİB Kur'an Yolu Tefsiri, Cilt: 2, Sayfa: 447

5-Saffat-158

6-Muhammed Ali Es Sabuni, Safvetü't-Tefasir, Ensar Neşriyat, C: 5, S: 271

7-Zümer-3

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.

Şûra, 43

GÜNÜN HADİSİ

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI