KURTULUŞUMUZUN DÖRT ESASI
Bil ki, biz insanoğullarının kurtuluşu şu dört şeyi tam olarak yapmakla mümkün olur:
a) Bil ki, biz insanoğullarının kurtuluşu şu dört şeyi tam olarak yapmakla mümkün olur:
1- Selef-i sâlih'in yani Ashâb, Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn (Allah onların hepsinden râzı olsun) gibi iman etmek.
2- Onlar gibi amel etmek.
3- Onlar gibi Allah yoluna halkı davet etmek.
4- Onlar gibi Allah Teâlâ yolunda sabır ve sebât etmek.
Kısaca, selefe tâbi olup bid'ata sapmamak... Nitekim Allah Teâlâ: "Bana yönelenlerin yoluna tâbi ol" (Lokman Sûresi, 15) buyurmuştur. Yani peygamberlerin, mü'minlerin ve salih kimselerin yoluna, imanda, amelde, ihlasda ve diğer hususlarda tâbi ol. Bütün hayır, yalnız onlara tâbi olmadadır. Nitekim eski bir Arap şairi ne güzel söylemiş:
"Hayrın hepsi selefe tâbi olmadadır;
Şerrin hepsi de sonrakilerin bid'atına uymadadır."
b) İnsanoğlunun kurtuluşunun, sözü geçen dört şeyde olduğunun bir başka delili de, Asr sûresidir:
"Asra yemin olsun ki, insan hüsrandadır; ancak iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnâ" (Asr Sûresi, 1-3).
İmam Şâfiî, Asr Sûresi hakkında özetle şöyle demiştir:
"Eğer Allah Teâlâ, Asr sûresinden başka bir sûre indirmeseydi ve insanlar sadece ounla amel etselerdi bu onlara yeterdi."4
Görüldüğü gibi insanın kurtuluşu ve saadeti için gerekli olan bu dört mertebe Asr Sûresinde zikredilmiştir. İnsan bu dört mertebeyi aşarak kemâlin yani olgunluğun son basamağına çıkar. Zira kemâl, şahsın önce kendisini kemâle ulaştırıp, sonra da başkalarını olgunlaştırmaya çalışmasıyla elde edilir. Bir kişinin kendisinin kâmil olması ilim ve amel ile olur; mükemmil (kemâle erdirici) olmak ise sabırla başkalarına öğretmek, onlara ilim ve amel yoluyla sabretmelerini tavsiye etmek, böylece onları da kemâle erdirmekle gerçekleşir. Bu sebeple Asr Sûresi, kısa olmakla beraber, Kur'ân'ın en kapsamlı sûresidir5.
c) Asr Sûresi'nin delâlet ettiği gibi bir insanın mertebesine göre evvelâ kendisini sonra da başkalarını yetiştirmesi gerekmektedir. Nitekim aşağıdaki âyetten de anlaşılan budur: "Bil ki, Allah'dan başka ilâh yoktur. Kendi günahın, mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların günahı için bağış dile" (Muhammed Sûresi, 19). İslam dinini Cibrîl-i Emîn, âlemlerin Rabbinden, Peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.v)'e getirmiştir. O da, kendisine vahiy yoluyla indirileni Allah'ın emri ile bize en iyi şekilde açıklamıştır. Kur'ân-ı Kerim ve onun izâhı olan hadisler bize güvenilir bir şekilde ulaşmıştır. Bizim de Allah Teâlâ'ya ve Peygambere tâbi olmamız gerekmektedir. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
1. "Ey iman edenler, Allah'a itaat edin ve Resûlullah'a itaat edin" (Nisa Sûresi, 59).
2. "Resûlullah size ne getirdi ise onu alın, sizi neden men etti ise ondan sakının" (Haşr Sûresi, 7).
3. "De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tâbi olun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın" (Âl-i İmran Sûresi, 31).
Bu manada daha bir çok âyet vardır ki ileride ele alınacaktır.
d) Aynı şekilde, Cibrîl hadisi olarak bilinen aşağıdaki hadis de İman, İslam ve İhsan mertebelerini ve onların dinin temeli ve erkanı olduğunu anlatmaktadır.
Ömer b. Hattâb (r.a.) şöyle rivâyet etmiştir:
"Bir gün biz Resûlullah'ın (s.a.v) huzurunda iken bir de baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuk alâmeti olmayan bir kişi çıkageldi. İçimizden kimse onu tanımıyordu. Nihâyet varıp Peygamber'in (s.a.v) yanına oturdu. Dizlerini onun dizlerine dayadı, iki avucunu onun iki uyluğu üzerine koydu ve dedi ki:
– Ya Muhammed! Bana İslam hakkında bilgi ver.
Resûllullah (s.a.v) şöyle cevapladı:
– İslam, Allah'dan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed'in (s.a.v) Allah'ın Resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan'da oruç tutman ve eğer yolculuğa gücün yeterse Kâbe'yi haccetmendir.
O kişi:
– Doğru söyledin, dedi.
Bizler onun hem Hz.Peygamber'i (s.a.v) soru sorup hem de böyle cevap vermesine çok şaşırdık.
O kişi tekrar sordu:
– Bana iman hakkında bilgi ver.
Resûllullah (s.a.v) şöyle cevapladı:
– İman, Allah'a, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine ve Âhiret gününe inanmandır. Kadere, hayrına ve şerrine, iman etmendir.
O kişi:
– Doğru söyledin, dedi ve tekrar sordu:
– Bana ihsân hakkında bilgi ver.
Resûllullah (s.a.v) dedi ki:
– İhsan sanki Allahı görüyormuşcasına O'na ibâdet etmendir. Eğer sen O'nu görmüyorsan da O seni görüyor.
O kişi:
– Doğru söyledin, dedi ve tekrar sordu:
– Bana kıyâmet hakkında bilgi ver.
Resûllullah (s.a.v) şöyle cevapladı:
– Bu konuda soru sorulan soruyu sorandan daha bilgili değildir.
O kişi:
– Öyle ise kıyâmetin alâmetlerinden bana haber ver, dedi.
Resûllullah (s.a.v) şöyle cevapladı:
– Câriyenin efendisini doğurduğunu, yalınayak sırtı çıplak fakir davar çobanlarının yüksek bina yaptırmada yarıştıklarını görmendir.
Sonra o kişi gitti. Resûllullah (s.a.v) bir müddet öyle durdu, sonra bana:
– Ya Ömer! Soru soran şahıs kimdir biliyor musun? dedi.
Ben:
– Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedim.
Resûllullah (s.a.v) buyurdu ki:
– O Cibril'dir. Size dininizi öğretmek için geldi.
Bu hadis-i şerif, dinini öğrenmek isteyen insanın üç şeyi iyi öğrenmesi gerektiğini ortaya koyar: İman, İslam ve İhsan. Bunları en güzel tatbik etme usûlü ise takva ve tezkiyedir. Takva, kısaca, insanın kendisini günahların dünyevî ve uhrevî zararından korumasıdır. Tezkiye ise kişinin içini ve dışını maddî ve manevî kirlerden temizlemesidir. İşte bu beş şey dinin temelini teşkil etmektedir. Dinini öğrenmek isteyen her müslümanın iman, İslam, ihsân, takva ve tezkiyeyi öğrenmesi şarttır.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ECDADA KÖPRÜ OLMAK

Bakara sûresinin 134 ve 141. ayetlerinde mükerrer olarak, geçmişlerimizin hatalarından sorumlu
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-4

SEKİZİNCİ NOKTA Eğer söylenirse: İstiğase edenin işi, müşriklerin işi gibi değil midir?
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-3

BEŞİNCİ NOKTA Eğer biri derse; “Kabir ehline hitap eden ancak onların sebep ve yapan oldukla
EMANETİN ZAYİ EDİLMESİ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buh
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-2

Eğer denirse; “Allah'tan başkası, diriltir ve öldürür dememiz caiz midir?” Biz deriz: Evet
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-1

Bu on noktayı yazan: Seyfi Asrî (hafizahullahu teala) Çarşamba günü Öğlen ile ikindi arası
KISA KISA NOTLAR-3

Çocuk ölü doğduğunda isim vermeye gerek yok. *Avukat suçluyu savunursa günahkâr olur. *Bir
TESADÜFÜN TESADÜFÜ (RASTLANTININ RASTLANTISI)

Not: Bu yazı alegorik ve fantastik anlatımla yazılmıştır. Bütün oluşçulara, şüphecilere
KISA KISA NOTLAR-2

Ortalama iki öğün yemek iyidir. Bazıları “bir kez yiyin” diyorlar. Ne 3 yap ne de 1 yap. Sa
KISA KISA NOTLAR-1

*Şevval ayında tutulan 6 gün orucu ara vererek tutmak efdaldir. *Abdest sıkışıkken cemaatl
BİR GARİP HEYKEL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Yakın tarihimizde dinler arası diyalog adına icrâ e
- İSLAM’A KARŞI İSLAM
- HAYAT-MEMAT(ÖLÜM) MESELESİ
- NAMAZIN RUHU HUŞU
- TESETTÜRÜN YOZLAŞTIRILMASI
- ZAYIF ATIN KIBLESİ OLMAZ
- MEHDİYİ BEKLEMEK DİNDE BİR BİD’AT DEĞİLDİR
- KAİNAT DENEN MESCİD
- HAYVAN KESİMİNDEKİ SIKÇA YAPILAN YANLIŞLAR
- ÂLİMİN HAYATI, ÂLEMİN HAYATIDIR
- CENNET VE CEHENNEMİN VARLIĞI KULLUK ŞUURUYLA ÇELİŞMEZ
- KÂİNATLA BİRLİKTE NAMAZ NASIL KILINIR?
- ŞİRK SAYILAN AKIMLAR (1)
- GİZLİ ŞİRK VE SEBEPLERİ
- TORUNUM GÜLCE BENİ ŞAŞIRTTI VE SEVİNDİRDİ
- ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-5
- HZ. MUSA’NIN (A.S) KUR’AN’DAKİ MEŞHUR DUASI
- KUR’AN’DA İRTİDAT EDENLER HAKKINDAKİ AÇIKLAMALAR
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-4
- İRTİDAT VE RİDDE HAREKETLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-3
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-2
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-1
- TUĞYAN VE TAĞUT
- FITIR SADAKASI
- 92 MADDE İLE EHL-İ SÜNNET AKÎDESİ
- ZEKÂT HAKKINDA ON ÜÇ SORUYA CEVAP
- ŞEYHÜLİSLAM M.SABRİ EFENDİ’NİN BİR TENKİDİNE BİR TAVZİH
- EN DOĞRU YOL

Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.
Ankebut:45
GÜNÜN HADİSİ
Kurban hakkında
"Kim gönül hoşluğu ile,sevabını Allah'tan umarak kurbanını keserse,o kurban onu ateşten koruyan bir perde olur"Tergib ve Terhib:2/155
SON YORUMLAR
- Rabbim rahmet eylesin ve bizide seydamız ile beraber peygamberimize üstadım...
- Mustafa Hoca Şia\'ya yönelik değerlendirmesinde genellemeci davranmıştır...
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
- Maşâallah Hocama. Mutedil, hastalıkalrın farkında, basiret ve ferasetli bir...
- Ahmed bey teşekkür ederim yorumunuz için. Ben kütüphanemdeki kitapları tan...
- selamün aleyküm mustafa hocamıza bu tahkikli ve tasnifli yazısından dolay...
TARİHTE BU HAFTA
*Yavuz Sultan Selim'in Ridaniyye Zaferi(22 Ocak)
*Hz.Ali (r.a.) Efendimiz'in Şehit Edilmesi(24 Ocak)
*I.Murad Hân'ın Haçlı Ordusuna Karşı Sırpsındığı Zaferi(25 Ocak)
*Büyük Muhaddis ve Tarihçi İbn-ü Asâkir'in Vefâtı(26 Ocak)
*OSMANLI DEVLETİ'NİN KURU
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...