Cevaplar.Org

CİVANMERTLER ARANIYOR

Dinde reform yapmak isterken dini zafiyete uğratmak bir cinayettir, çünkü dinde reform olmaz, belki hurafattan tecerrüt adına bir çalışma olabilir. Hurafat elbette temizlenmeli ve bu bir ameliyat hassasiyetiyle yapılmalıdır. Çünkü ameliyatta hastalıklı uzvun tedavisine yoğunlaşmak gerekirken diğer uzuvlara ilişildiği takdirde tedavi maksadını kaybedip farklı marazlara sebebiyet verecektir


Muhammed MusaoÄŸlu

muhakemat25@gmail.com

2023-03-15 12:09:45

Dinde reform yapmak isterken dini zafiyete uğratmak bir cinayettir, çünkü dinde reform olmaz, belki hurafattan tecerrüt adına bir çalışma olabilir. Hurafat elbette temizlenmeli ve bu bir ameliyat hassasiyetiyle yapılmalıdır. Çünkü ameliyatta hastalıklı uzvun tedavisine yoğunlaşmak gerekirken diğer uzuvlara ilişildiği takdirde tedavi maksadını kaybedip farklı marazlara sebebiyet verecektir. Bu yüzden ameliyat ehli tarafınca gerçekleştirilmelidir.

Ameliyatın doktora mahsus bir meslek olması gibi, dinde uzmanlar âlimlerce biz halkın kafasını karıştırmadan bu işin gerçekleştiilmesi samimi müminlerin isteğidir.

Esas mesele samimi olanla art niyetli olanı ayırt edebilmektir. Peki bunu nasıl yapacağız? Bunu bir çocuğa annelik iddiasında bulunan iki kadından gerçek anneyi ayırt eden Hazreti Süleyman edasıyla yapmalıyız.

Öncelikle işin ehli olmayan insanları, hatta konuyla ilgili bilgisi bulunmayan vatandaşları dahi gazete köşelerinde, basında, sosyal medyada olayın içine çekenleri dikkatli bir surette tetkik etmeliyiz. Bunların bir kısmı maksatlıdır, rastlantısal hareket etmezler. 28 Şubat ve benzeri sosyal olaylar neticesinde tezahür ederler.

Diğer bir kısım ise cahil dost veya nerede ne şekilde konuşulacağını bilmeyen, söyledikleri sözlerin dine faydalı mı zararlı mı olduğunu hesaplamadan konuşan saf kimselerdir. Bunlar kimi zaman ahmaklıktan, kimi zaman başkalarına duydukları kinden, kimi zaman da meşhur olma arzusundan ve daha nice sebepten bu olayları körüklemektedirler.

Eğer bu kişilerin samimi olduğundan eminsek onlara yapıcı ikazlarda bulunmamız gerekir. Zira Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Din nasihattir."(Müslim, İmân, I, 74.)

Zaten bazı hurafe ve yanlış uygulamaları öne sürüp yaraya neşter atarak din anlatılmaz, zira bu, apse yapmış yeri patlatmak gibi, başka arızalara sebebiyet verecektir. Eğer bunlarda biraz akıl ve vicdan bulunsa, hasta bünyeye önce antibiyotik verip çıbanı zayıflattıktan sonra müdahale ederler. Demek samimi olmak da her zaman yeterli değildir.

Mevcut olan üçüncü bir grup ise; dinde samimi, metot da sağlam, akaitde düzgün insanlardır ki, bunları da iki farklı bölümde inceleyebiliriz; Bunların birincisi, işi bilen kimselerdir. Bazı platformlarda kendilerini ön plana çıkarmadan konuları anlatıp düzeltmek için yetersiz bir çaba harcarlar. Tembeldirler, zaten doğruyu bilmenin rahatıyla az gayret ederler, İkinci kısım ise, daha hırçın olmasına karşın daha az bilgili kimselerdir. Bunlar da çok emek vermeden, yalnızca söylemleriyle problemi düzeltmek isterler. Bu ise sonuç olarak ciddi bir netice vermez. Bu iki grubun ortak özellikleri ise çok tembel oluşları ve hamiyet duygularının zayıf olmasıdır.

Şimdiye kadar çizdiğimiz tablo pek iç açıcı değil. Peki sorunu çözmek için ne yapmamız lazım? Kısaca bahsedecek olursak öncelikle bu işin bir ekip işi olduğu herkes tarafından çok iyi anlaşılmalıdır. Enaniyet, benlik, tarafgirlik, bizim cemaat, bizim tarikat gibi bütün kavramlar kesinlikle bir kenara bırakılmalı, taassuptan arınmış şekilde oryantalist ve ahmak tayfalara cevap kavuşturma mantığından uzaklaşılmalıdır. Zira o alan tıpkı mayınlı bir tarla gibidir, oraya giren oradan çıkamaz. Demek ki ahmak tayfadan uzak durarak ve de hiç korkmadan çekinmeden, samimi şekilde var olan hurafatlar, eksiklikler, yanlış anlamalar ve mecazlar tespit edilip, işin ehillerinin bir araya gelerek "yanlış olan budur, doğru olan ise şu" denilip İlahiyat, imam hatip, cemaatler ve din gönülleri vasıtasıyla sonuç bir ilaç tedavisi gibi topluma sunulmalıdır.

Bu yapılırken müşrikler, münafıklar ve ateist zihniyetlerin karıştırdığı Kader ve Hazreti peygamberin evlilikleri gibi konuların direk olarak ele alınmamasına özen gösterilmelidir. Zan, şüphe ve vesveselere sebebiyet veren anlayışların nereden ve ne şekilde meydana geldiği bilinmeli ve oralardan düzeltme yoluna gidilmelidir.

Eğer biz böyle tembel tembel oturup sadece onların bizi çektikleri alanlarda onlara cevap yetiştirmeye çalışırsak kısır döngüye düşeriz ve netice alınamaz. Aşağı yukarı 2000 li yılların başından beri uç gösteren, varlığını hissettiren bu yapıların tuzağına düşmüş oluruz. Hali âlemin dahi şahit olduğu gibi onlar vazifelerini mükemmel yaparken hatta ciddi komisyonlar kurarken -internette bunun çok misalleri vardır-biz münferit olarak hareket edersek ayrı ayrı toprağa düşen su damlası gibi toprakta emilmeye mahkûm oluruz.

Diyebilirsiniz ki; Rabbimiz muhafaza eder, dini zaafa uğratmaz. Doğrudur ama yine Rabbimiz bu işe ehil olmayan bizleri götürür, ehil olan başkalarını getirir. Bizim de bu işten bir hissemiz olmaz. Çünkü sünnetullah böyle câridir. Bu işte ben de varım, ben de bu işte emek vermek istiyorum diyen babayiğitler ve civanmertler aranıyor.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SİYER OKUNURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR HUSUS

SİYER OKUNURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR HUSUS

Bu güne kadar Hz. Peygamber hakkında birçok kıymetli eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerin ç

HATEMİYYET’E DAİR FARKLI BİR TAHKİK

HATEMİYYET’E DAİR FARKLI BİR TAHKİK

Bu yazıda Muhammed Mustafa’nın (sallallahu aleyhi ve sellem) son Peygamber, Kur’an’ın da im

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

ÖMER MUHTAR GRAZİANİ’NİN KARŞISINDA

ÖMER MUHTAR  GRAZİANİ’NİN KARŞISINDA

... Graziani hatıratında diyor ki; “Ofisimin girişine geldiği zaman bana öyle geldi ki, ell

DOKUZUNCU SÖZ'DEN BİR DERS

DOKUZUNCU SÖZ'DEN BİR DERS

Geçen Şubat ayında Rahmet-i Rahman’a tevdi ettiğimiz merhum Prof. Dr. Alaaddin Başar beyin Na

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ VE ALTINCI İ BEYİT- 9. DERS

KIZIL İCAZ BEŞİNCİ VE ALTINCI İ BEYİT- 9. DERS

Ders: Kızıl İcaz (9. Ders) İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi Musa Körpe Hoca: Benim K

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

YUSUF-NUR SURELERİNDE BAZI İ’CAZ İŞARETLERİ-2

YUSUF-NUR SURELERİNDE BAZI İ’CAZ İŞARETLERİ-2

SUREDE YER ALAN 7 Sayısındaki Tevafuk: a)Mısır melikinin rüyasında gördüğü ineklerin sayÄ

HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE İNMESİ

HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE İNMESİ

Değerli Kardeşlerim! Mealciler sahih hadisleri bile gözlerini kırpmadan reddederler. Ahir zaman

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-15

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-15

104.Ayet: “Sizden, insanları Allah'a çağıracak, her türlü iyiliği emredecek ve her türlü

MÜBAREK SÜLEYMAN (KÖSE)(1898 - 1963)

MÜBAREK SÜLEYMAN (KÖSE)(1898 - 1963)

Risale-i Nur’un 16. Mektubu’nda ‘Mübarek Süleyman’ olarak anılan aÄŸabeyimizin soyadı KÃ

Araf suresi 164.ayet

"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla

GÜNÜN HADİSİ

"Ümmetimin tamamı affedilmiştir, ancak günahlarını ilan edenler müstesna!"

Buhârî

TARİHTE BU HAFTA

*Fazıl Mustafa Paşa'nın Belgrad'ı Fethi(9 Ekim 1960) *HAZRETİ HÜSEYİN (r.a.) Şehid Edildi-Kerbela Vak'ası(10 Ekim 680) *Ömer Nasuhi Bilmen Vefat Etti(12 Ekim 1971) *Ankara Başkent Oldu(13 Ekim 1923)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI