

Mahmut Toptaş hocamız anlatıyor; "Batı'da yüksek tahsilini bitirmiş, Türkiye'de Türkçe öğrenmek üzere gelmiş ve İstanbul Üniversitesinde Yabancı Diller Enstitüsü'nde veya Türkiyat Enstitüsü'nde Türkçe öğrenmekte olan sekiz veya dokuz bayan, Sultan Ahmed'i gezmek istemişler. 0 arada Sultan Ahmet'te Emrullah hoca efendiyle görüşmek istemişler. Emrullah hocaefendi de "sen de hazır bulun" diye rica etti. Beraber bulunduk.
Alman mühendis bir bayan "hepimiz bir Allah'a inanıyoruz" dedi. Ben de: "Siz üç Allah'a inanıyorsunuz" dedim. "Hâşâ hâşa estağfirullah, biz de bir tek Allah'a inanıyoruz. " dedi. "Ama okuduğunuz İncil'de İsa (a.s.) için 'Allah'ın oğludur' diyor. Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğuna sen inanmıyor musun yoksa?" dedim. "İnanıyorum. İsa Allah'ın oğludur" dedi.
"Oğullar da bir gün büyüye büyüye baba olurlar. Yani ilah olurlar. Olur mu öyle şey? O günden bugüne kadar Allah niye bir tane daha oğul edinmemiş te yalnız İsa ile yetinmiş. Olur mu bu, mantıken olmaması gerekir" dedik. "Anlatması güç, anlatması güç" dedi, geçti.
Kaynak
Mahmut Toptaş, Kur'an-ı Kerim Şifa Tefsiri, Cantaş Yayınları: 1/233
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar