Ders Notları

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-33

Ders: 30. Söz(Ene Bahsi, 2. Ders)

İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi

*İnsanın enesi(benliği) bir terazi, bir mizandır yani bir ölçü aletidir. Peki, bu alet neyi bilmekte ve bildirmekte? Allah'ı… Allah'ı nasıl bilecek? Kendisine verilen ölçü ve aletlerle Allah'ın esma ve sıfatlarını ölçer ve anlar. Mesela bir ev yapar, der ki; "ben bu evi bir mizan ve ölçü ile bir tasarımla yaptığım gibi, bu kâinatı da ince bir mizan ve ölçü ile inşa eden bir zat var."

Kendi sınırlı ilmi ile Allah'ın sınırsız ilmini bilir. Kendi kısa kudreti ile Allah'ın sonsuz kudretini anlar vb..

*Allah'ı bilmeyen mutlak cehalettedir.

*Hayvanlarda da bir maharet var yani..Mesela arı..Yaptığı o kovanla ona bir mühendis denilebilir. Ama hayvan yani..Kafir de binler mahareti olsa bile, bilgisayarı yapsa, elektriği bulsa vs. yine de mutlak cehalettedir. Çünkü o zaman onun enesi yani ruhu mizanlıktan çıkıyor. Allah'ı bilmesi için bir ölçü olarak yaratıldığı halde, asıl vazifesini yapmıyor, başka şeyleri ölçüyor. 

*Eskiden çok sorarlardı; "Hocam, bu Edison Cennette mi yoksa Cehennemde mi?" Latifevari derdim; "Neden dedenin nereye gittiğini sormuyorsun da, Edison'u soruyorsun?" "İşte bu elektriği buldu" filan.." "Yahu elektriği bulmak Cennete girmenin şartı değil ki, onun ayrı şartları var. Marifetullah, Muhabbetullah, Ubudiyet gibi. İnsanlara hizmet Cennete girmenin şartı olsa, hayvanlar da insanlara daha çok hizmet ediyor" der ve bir latife yapardım; "O zaman o öküzler Cennetin kapısında durur, Edison'a bir kelle vurur; "Ulan, sen dünyada yokken biz vardık" derler..

*Allah'ın bize ettiği masrafı düşünemiyoruz. Güneşin bir gün yanması için Üstadın tabiriyle; "kozmoğrafyanın dediğine göre, küre-i arzdan bir milyon defadan ziyade büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşayan ve bir misafirhane-i Rahmaniyede bir lâmba ve soba olan güneşimizin yanmasının devamı için, her gün küre-i arzın denizleri kadar gazyağı ve dağları kadar kömür veya bin arz kadar odun yığınları lâzımdır ki sönmesin. (Sözler s: 158 )

 Bu sadece bir günlük masraf. Ya seksen sene yaşadığınızı düşünün..Ya yediğiniz hayvanlar..İçtiğiniz sular.. Teneffüs ettiğiniz hava.. size yapılan masrafı düşünün..Elbette bu kadar masrafın bir ücreti var ve bir hesap günü önümüze konulacak.

*Bir kitapta gördüm, Hz. İbrahim devamlı ağlarmış. Bir gün Cenab-ı Hak "Ey İbrahim! Seni böyle hüzünlendiren nedir, ben sana bu kadar nimetler verdim" buyurmuş. Hz. İbrahim demiş ki; "Ya Rab! Sen bunlardan daha fazlasını babamıza(Hz. Âdem) vermiştin. Ama bir darı ile Cennetten kovdun. Ben akıbetimden nasıl emin olabilirim?"

*En akıllı insan kimdir? Allah'ı kendisine dost edinen…Allah'la iyi geçinen..

*Allah'ı bilmeyen insan kainata da, insana da çok basit bakar..

*Cevize çok şaşırıyorum. Görünüşü beyne benziyor. İnsan korkuyor ki sanki konuşacak..Ceviz mi Allah'ı daha çok gösteriyor, Güneş mi? Fark etmiyor.. Ceviz de dünyanın küçük bir hülasası..

 *Bu bilim adamları Allah'ı bir anlasa, bir O'na teveccüh etse, bir anda kâinatın şekli değişir. Televizyonlar değişir, basın değir, yayın değişir, evler değişir. Ama bu nasıl bir gaflet Allah aşkına..Cehl-i mutlak..

 *Risale-i Nur'da insanı yüzden fazla yerde tarif var ama hepsi birbirinden başka, insanın bir cephesini tasvir eden birbirinden harika tarifler.

 *Her lisanda üç kelime var;

1-İsim kelimesi; Ali, Veli, Hasan Hüseyin..vs..

2-Fiil Kelimesi; Yedi, yiyor, geldi, yazıyor vs..

3-Harf kelimesi; Harfin kendi başına bir manası yoktur. Ya o fiilin yanına gelecek, ya o ismin yanına gelecek ki, bir manası olsun..

Mesela size bir harf söyleyeyim, manasını verin; D harfi..Bakın, D harfinin kendi başına bir manası yok, ama ev kelimesinin yanına gelince "evde" olur, bir manaya yardımcı olur.

İnsan da o harf gibi. Kâtibi cihetiyle bir mana kazanıyor. Nasıl bir harf demiş oluyor ki;

-Beni yazanın ilmi var.

- Beni yazanın gözü var.

- Beni yazanın kudreti var

- Beni yazanın iradesi var. İşte insan da bir harf gibi kendi yazanın ilmine, iradesine, kudretine vs. işaret eden bir ayna oluyor ve bu yönüyle, kâtibini, sanatkârını göstermesi yönüyle bir kıymet kazanıyor.

*Bir eseri kim yaparsa o eser hakkında söz sahibi odur. İnsan Allah'ın şaheseri. Elbette onun hakkında söz sahibi o Yüce Yaratıcıdır. 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.