Ders Notları

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-14

Ders: 29. Söz. Mukaddime, 1. Maksat, 1. Esas

İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi

*Bir saatin içerisinden bir parçayı alırsa saat durur, vazifesini göremez. Çünkü saat aletinin çarkları tecezziyi kabul etmiyor. İmanın altı esası da öyle, bölünmeyi kabul etmiyor. Mesela Allah'a iman ettiği halde melaikeleri kabul etmeyenin imanı kabul olmuyor.

*İnsanın kâinatta göremedikleri gördüklerinden fazla. Gözümüzü görüyoruz ama görme fiilini göremiyoruz. Kulağımızı görüyoruz ama işitme faaliyetini göremiyoruz.

*Vücudun kemali, hayat iledir. (Sözler s: 506 ) Taşın bir mevcudiyeti var ama hayatı yok. Ağaçlar ondan daha kemal mertebede. Zira nebati de olsa bir hayatları var.

Hayvanlar ise bitkilerden daha farklı hayat çeşitlerine mazhar olduklarından daha kemal mertebede. Mesela ağaçların hayatları var, ama yürümesi yok. Onun için hayvanların kemal mertebeleri onlardan daha fazla. Ya peki insanlar? İnsanların hayat mertebeleri ise en mükemmel mertebede. Hayat insanlarda çok mükemmel tecelli ediyor. Ondan dolayı da hayat vücuda girmesi oranında onu kemalleştiriyor.

*İnsan hayatı hem insanı tekâmüle erdiriyor, hem de güzel yaşanmışsa o insan vesilesi ile başkalarını. Mesela Hz. Peygamber(Sallallahu aleyhi ve sellem)'in hayatına bakın. Hem devamlı kemalatın şahikalarına yükseliyor, hem de etrafındakileri yükseltiyor.

* Bir zamanlar bir Bedevi sahrada yol alıp giderken, devesi aniden hastalanıp ölür. Bedevi taaccüp ederek devesine şöyle der; "Demek sende, senden başka bir şey var ki, o hem seni, hem beni, hem de yükümü götürüyordu. Acaba, seni, beni ve yükümü götüren o kuvvet neydi?"

*Şuur, hayatın ziyasıdır (Sözler s:506 ) Hayvanlarda da hayat var ama şuur yok. Onun için bir terakki de yok. Ama ya insan, şuuruyla fezaları fethe namzet. Tekniğin fennin geldiği şu baş döndürücü mertebe o şuurun neticesi.

*Bir şey kayıt konmadan mutlak zikredilirse kemali akla gelir. Bu bir mantık kaidesidir. Mesela "Peygamber" kelimesi başına sonuna bir kayıt konmadan mutlak olarak zikredilirse, en kâmil nebi olan Ahirzaman nebisi(aleyhissalatu vesselam) akla gelir. Öyle de, "hayat" denilince insan hayatı hatıra gelir. Zira hayatın kemali insanda.

*Cenab-ı Hak kâinatta ilk olarak bitkileri yarattı. Şimdiye kadar sadece bitkiler olsaydı onlar büyüseler, çoğalsalar, çürüseler bir manası olur muydu? Hayır. Sadece hayvanlar yaratılsaydı, o zamanda anlamsız olurdu. Demek ki ne zaman insanoğlu yaratıldı, o zaman kâinat kemâlini buldu Bütün diğer hayatlar insan hayatı hatırına yaratıldı.

*İnsan vücudu bir memleket gibi. Bu memlekete bir padişah lazım. Onun için Ruh yaratılmış. Bu padişaha bir vezir lazım, akıl yaratılmış. İkisi birlikte memleketi iyi idare edeler ki, ateş dolu tandıra(cehennem) düşmeyeler. Ama ikisi de hayrı-şerri tam manasıyla tefrik edemeyecekleri için bir de peygamberler ve kitaplar kılavuz olarak gönderilmiş.

*İnsanın izzeti, Allah'a karşı olan zilletinde.. Secdesinde..

*Denildiğine göre güneş ışınları bitkilerin renkleşmesinin sebebi, ay ışığı da meyvelerin tatlanmasının sebebi.

*Aman sefahat nerede gidiyor arkadaşlar, enteresan. Farkında mısınız? Alıştık da anlayamıyoruz…

* Hayat; "Keyfiyatın tahakkukuna sebebdir." (Sözler s: 506 ) Bu cümle bir kitap olabilir. Bazı misaller verebiliriz. Devenin yaratılmasının keyfiyeti var mı, var. Ne ona sebeb olmuş? İnsan hayatı. Çünkü insanın yararına olacak bir keyfiyette yaratılmış. Hakeza atlar da öyle. Güneşin keyfiyeti yine öyle. Onun büyüklüğü, ısısının, ışığının yörüngesinin keyfiyetleri hep insan hayatına göre dizayn edilmiş ki, Rahman'ın misafiri olan insan rahat etsin. Buna mümasil birçok misaller düşünülebilir.

 

 

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.