

Ders: On birinci Söz(1)
İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar
*On birinci sözün konuları:
Kâinatın yaradılış hikmeti
İnsanın yaradılışın hikmeti
İnsana ibadet yükümlülüğü verilmesinin hikmeti
*Manevi cemal görülmez, illa tezahür lazımdır. Mesela ilim manevi bir cemal ve kemaldir. Âlim olan insan ya yazacak, ya konuşacaktır ki o cemal ve kemali görülsün. Yoksa ilmi nasıl belli olur? Sonsuz kemal ve cemal sahibi olan Cenab-ı Hakkın kâinatı yaratması hikmetine bu pencereden bir derece bakabiliriz
*Mimar Sinan kendi kemal ve cemalini, mimarlık sanatındaki maharetini biliyor. Ama bir de bunu ilm-i zuhurla bilmek istiyor ki Selimiyeyi, Süleymaniyeyi vs. yapıyor. Bu misal gibi, Kainatı yaratmadan önce de Cenab-ı Hak kendi Kemal ve Cemalini biliyordu, ama bir de ilm-i zuhurla görmek ve göstermek irade buyurdu ..
*Akıl, peygamberler gelmese
1-İmanı ve imandaki mertebeleri
2-Helal ve haramı
3-Aile düzeninin nasıl olması gerektiğini
4-Şükrün nasıl yapılacağını
5-Niçin geldik, nerden geldik, nereye gidiyoruz vs. bilemezdi. Bundan da anlıyoruz ki, Peygamberimize(aleyhissalatu vesselam) çok şey borçluyuz.
*Bu kâinat umumi bir ziyafet, herkese açık. Cennet ise hususi bir ziyafet, sadece ehl-i imana..
*İmtihana giden bir talebe imtihanda acıkacağını düşünerek yanına simit, poğaca gibi şeyler alır. Evine gidince kendisine ziyafet çekebilir. İşte kâinattaki yediklerimiz Cennet'e göre ancak o imtihan simidi mesabesindedir. İmtihan yemekleri böyle güzel olursa, bir de cennetteki ziyafetleri düşünmelidir.
* Üstadın ifadeleriyle, Cennette "öyle bir Cevvad-ı Melik'e lâyık ve öyle muti ahaliye şayeste ve öyle edebli misafirlere münasib ve öyle yüksek bir kasra şâyan bir surette ikram"lar olacaktır.
*Bir insan esir olsa esirlik gücüne gider. Ama bir de esir edenler ona deseler ki, "eğil, sırtına bineceğim. Beni filan meyhaneye, dem haneye götür." Ölüm bundan daha iyidir. Dünyanın ahlaksızları isyankârları sırtında taşımasından ne kadar rahatsız olduğuna bu misalle bir derece bakılabilir.
*Allah'ın bütün isimleri sonsuz kemalde. Mesela Rezzak ismi sonsuz kemalde. En küçük bir mahluktan koca yaradıklara kadar herkes güzelce rızıklarını alıyor. Cenab-ı Hakkın Halim ismi de nihayetsiz kemalde. Halim ismi, gücü yettiği halde hemen cezalandırmayan, mühlet veren demek. Bu da büyük lütuf. Suçu, hemen cezalandırsaydı, Asr-ı Saadetteki sahabeler nasıl olabilirlerdi? Ama daha önce putlara tapan o insanlardan Halim ismi ile 114 bin sahabe çıkardı. Cenab-ı Hakkın bu kadar isyan ve tuğyana karşı kâinatı insanoğlunun başına yıkmaması, son anına kadar herkese dönüş kapısını açık tutması ne kadar Halim olduğunu gösteriyor.
Not; Alaaddin beyi teyiden Hz. Ebubekir(r.a) efendimizin şu harika sözünü yazmayı münasip buldum; "Ne kadar da Halim'sin Allah'ım"
*Peygamberler niye gönderilmiş? Kâinat kitabını okusunlar diye. Ama kâinatı en güzel okuyan ve okutan Peygamberimiz olmuş. İkra(Oku) emr-i ilahisi o demek.
*Okuldan önce hoca düşünülür. Bir okul yapacağız ama hiç hocamız yok. O zaman okul da yapamayız. Hocaya göre okul yapılır. Hoca ilkokul öğretmeniyse ona göre okul yapılır. Dünya çapında bir profesörse ona göre. Hoca Peygamber olunca ona böyle bir kâinat lazımdır.
*Bir gecekondu sökülürse yerine daha muhteşem bir bina yapılır. Bu dünya gecekondusu tahrip ve tağyir edilecek ki, yerine muhteşem ahiret binası yapılsın..
*Onsekiz bin âlem tabiri çokluktan kinayedir. Bir de bir tasnife göre onsekiz bin âlem de denmiş olabilir. Mesela bir tasnife göre bütün alemi ikiye indirebiliriz; alem-i şehadet, alem-i gayb..
Ama hayvan nevileri bir milyar altı yüz bine kadar çıkartılabiliyormuş şu zaman bilimince.. Yani tasnife göre değişir.
Yorum yapmak için giriş yapın.
1 Yorumlar
allah sizden ve Alaaddin ağabeyden razı olsun,gerçekten müthiş tespitler.Risale-i nuru anlama ve anlatma herhalde böyle olur.Allah adetlerini çoğaltsın hayırlı uzun ömürler versin.