Ders Notları

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-104

Ders: 11. Lem'a, 6. Nükte

İzah: Prof. Dr. Ahmet Akgündüz

*Sünnet-i Seniyye risalesi adlı bu lem'ayı okumadan önce bilmemiz gereken bir ıstılahı izah edelim. Malumunuz, sünnet tabirinin birkaç manası var.

1-Hadis ilmi ve fıkıh usulü itibarıyla sünnet; Peygamber Efendimiz(sallalahu aleyhi ve sellem)'in fiillerinden, hareketlerinden ve sözlerinden tamamına biz sünnet diyoruz. Bu manada sünnetin içine farz da giriyor, vacip de giriyor, bildiğimiz mana da sünnet de giriyor, müstehab da giriyor..

2-Bir de bizim bildiğimiz bir sünnet manası var ki, o da farzdan, vacipten sonra gelen mükelleflerin fiillerine ait İslam hukukundaki hükümlerin müeyyide itibarıyla –hiyerarşik sıra dersek belki abes olur ama- müeyyide itibarıyla sıralamasındaki hükümlere diyoruz.

Mesela Öğle namazını düşünelim, İlk dört rekatı sünneti, İkinci dört rekatı farzı, son iki rekatı son sünneti..Bunların tamamını yine Peygamber efendimizin sünnetinden öğreniyoruz. Çünkü Kur'an'da "namaz kılın" emri var. Ama nasıl kılacağız, kaç rekât kılacağız? Onun bütün tarifi nereden? Peygamber Efendimizden..

Not: Tafsilatlı malumat almak için bu konuda yazılan eserlere, mesela Yusuf el Karadavi'nin "Sünneti Anlamada Yöntem" adlı çalışmasına bakılabilir(Rey Yayıncılık, Kayseri) Merhum İsmail Çetin Hocaefendi de kendisiyle yaptığım bir mülakatta-ayrıca aynı meseleyi Ölçüler adlı eserinde de işlemektedir-şöyle tavzih etmişti; "Hadislerde Sünnet "yol, İslam, şeriat" manasına genel olarak kullanılmıştır. Yine bir hadiste "Sünnetimden yüz çeviren benden değildir" ifadesi(Buhari hn: 4776, Müslim hn: 1401, Nesai Mücteba, C: 6 s: 60) de "Her kim dinimi, şeriatımı terk ederse şefaatim ona ulaşmaz" manasına olur. Yoksa "Muhakkak kıyamet gününde şefaatim ümmetimden büyük günah işleyenleredir"(Ebu Davud hn: 4379, Tirmizi hn: 2435, İbnu Mace hn: 4310) hadisiyle çelişmiş olur. Düşünsene, namazı kılmayana şefaat var, namazın sünnetini terk edene yok! Fıkıhçılar, sünnetin geniş anlamını daraltıp kullandıklarından, böyle hatalara düşülmesine sebep olmuşlardır."(Salih Okur)

*"Sünnet-i Seniyenin meratibi var."(Lem'alar, s: 53) Mertebeleri var dediği, yukarıda belirttiğimiz gibi farz, vacip olma noktalarından.

*"Bir kısmı vâcibdir, terkedilmez. O kısım, Şeriat-ı Garra'da tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez" (Lem'alar, s: 53) Burada vacipden kasıt farz manasınadır. Çünkü Hanefi mezhebi dışındaki mezhepler vaciple farz ayrımını yapmıyorlar. Bunlar neler? Mesela beş vakit namaz, evlenmeyle ilgili farzlar, alış veriş hususundaki farzlar vs. vs. Onlar muhkemattır, yani kimsenin aksini tereddüt etmeyeceği şekilde açık hususlardır.

*"Bir kısmı da, nevafil nev'indendir." (Lem'alar, s: 53) Nefavil ne demek? Vaciplerin dışında kalanlar. O bizim bildiğimiz nafile namaz, nafile oruç kullanımındaki nevafil değil. Nafile demek fazladan demek, yani, farz ve vaciplerin dışında fazladan olarak mevcut olanlara nafileler diyoruz biz.

*"Nevafil kısmı da, iki kısımdır. Bir kısım, ibadete tâbi' Sünnet-i Seniye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş. Onların tağyiri bid'attır."(Lem'alar, s: 53) İşte bildiğimiz sünnet bu. İbadetlere bağlı olarak Peygamberimizin(aleyhissalatu vesselam) yapa geldiği sünnetler. Nedir o? Sabah namazının sünneti, öğle namazının sünneti..

* "Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniye kitablarında zikredilmiş"(Lem'alar, s: 53 ) nedir onlar? Yeme, içme, sohbet etme, gezme, uyuma vs. hususlarda Peygamber efendimizin uygulamaları. "Onlara muhalefete, bid'a denilmez. Fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakikî edebden istifade etmemektir."(Lem'alar, s: 53)

Not: Akgündüz hocamız 1994'de Suffa vakfında 10. Sözden dersler yaparken, bir soru münasebetiyle istidradi olarak bu meseleyi kısaca izah etmiş, on-onbeş dakikalık kısa bir ders.. sonra yine haşir derslerine geçiliyor. Onun için bu haftaki ders notları kısa olmuş oldu. Nazar-ı müsamaha ile bakılması dileğiyle(Salih Okur)

 

 

 

 

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.