

Merhum Ergun Göze beyefendi'nin 1970 senesinde kaleme aldığı bir yazısından; "Hatıram otuz sene, belki de daha öncesine gitti. Çünkü cömertlik denilince aklıma hep o fakir ihtiyar gelir. Hayatımda çünkü onun kadar cömert bir insan görmedim.
Çocuktum. O ihtiyar ise bizim inşaat bekçisiydi. Müteahhidin şefkati gereği, kendisine belki boğazı tokluğuna iş verilmiş bir bekçi.
Akşam ezanı yaklaşırken ben inşaat malzemeleri arasında oynuyordum. O ise abdest alıyordu. Damarlı kollarından suyun akışını ve çimento tozlarının üzerinde iz bırakışını bugün gibi hatırlıyorum. Ne kadar güzeldi abdest alması, ne kadar ahenkli.
Ben tahta parçalarına, hele şekillilerine bayılıyordum. O kadar dalmışım ki, namaz kılışının göremedim bile.
O, şimdi karanlık çökerken, kerestelerin üzerine sofrasını kurmuş ve çocuğunu da yanına almıştı. Sofrası diyorum ya, o gün bile hayret etmiştim; sadece salatalık ve ekmekten ibaretti. Hayretle bakışımı neye yordu bilmem ve belki de fark etmedi, anlamadı. Tuttu bana bir dilim salatalık uzattı. Uzatışındaki candan cömertliği, ikram zevkini ondan sonra kimsede görmedim.
Bu, benim milletime, benim milletimin gerçek evlatlarına has ve artık çok azalmış bulunan bir büyük hasletti."
Kaynak
Ergun Göze,
Cuma Düşünceleri
Boğaziçi Yayınları
İst. 1989
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar