TÜRKİYE'DE FİLM HEP TEKRARDIR
Mehmed Kırkıncı Hocaefendi anlatıyor: “Üstad Hazretleri ara sıra gönderdiği lahikalarla hem bize şevk veriyor hem de Risale-i Nur’u etrafa yaymamızı istiyordu. 1954 yılında gönderdiği bir lahikada “Risale-i Nur'daki şefkat, vicdan, hakikat, hak, bizi siyasetten men'etmiş. Çünki masumlar belâya düşerler, onlara zulmetmiş oluruz. Çünkü biz Cihan Harbinden beri askeri istibdad altındayız...(1)” diyordu. Biz buna çok şaşırmıştık. Çünkü o zamanlar Rüştü Erdelhun, Genel Kurmay Başkanıydı. Menderes’e son derece saygı duyuyordu.
Mehmed Kırkıncı Hocaefendi anlatıyor: "Üstad Hazretleri ara sıra gönderdiği lahikalarla hem bize şevk veriyor hem de Risale-i Nur'u etrafa yaymamızı istiyordu. 1954 yılında gönderdiği bir lahikada "Risale-i Nur'daki şefkat, vicdan, hakikat, hak, bizi siyasetten men'etmiş. Çünki masumlar belâya düşerler, onlara zulmetmiş oluruz. Çünkü biz Cihan Harbinden beri askeri istibdad altındayız...(1)" diyordu. Biz buna çok şaşırmıştık. Çünkü o zamanlar Rüştü Erdelhun, Genel Kurmay Başkanıydı. Menderes'e son derece saygı duyuyordu. Memlekette bir istibdat havası hissedilmiyordu. Asayiş berkemaldi. Böyle iken, Üstadın gönderdiği bu lahikaya hayret etmiş ve bir mana verememiştik. Ama yine de:
"Üstad'ın bir bildiği vardır." diyorduk. 1960'ta ihtilâl oldu. Üstadın görüşünün ne kadar isabetli olduğunu anladık. Gözaltına alınarak Sivas kampına sürüldüğümüzde, bu lahikayı kamptaki herkese okudum.
Daha sonraki günlerde Sivas kampında Üstadın 1954'te Adnan Menderes'e yazdığı mektubu okuduk. Üstad bu mektubunda Menderes'i şöyle ikaz ediyordu:
"Ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar! Siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve cazibedar nokta-i istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve manevî cazibedar nokta-i istinad olan hakaik-i İslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz. Yoksa sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri, nasıl eski partiye yüklüyorlarsa, size de yükleyip; Halkçılar ırkçıları elde edip, tam sizi mağlub etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim ve İslâmiyet namına telâş ediyorum."(2)
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Bediüzzaman Hazretleri I. Cihan Harbinden bu yana askerî istibdat altında olduğumuzu gördüğü gibi, 1960 ihtilâlini de yüksek ferasetiyle hissetmiş ve Adnan Menderes'i bu güzel mektubuyla ikaz etmişti.
O zaman Celâl Bayar Amerika'ya gidip geliyordu. Menderes'in bir ayağı Avrupa'daydı. Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu gibi çok zeki bakanlar da varken onlar bu tehlikeyi sezmemişler, fakat Üstad Çam Dağı'ndan bu ücra köşeden tehlikeyi sezmiş ve 1954'te(3) oradan bu mektubu yazmıştı.
Sivas kampında birçok Demokrat Partili vardı. İl başkanları, ilçe başkanları hep oradaydılar. Onlar, Bediüzzaman'ın bu mektubunu dinleyince hayrete kapıldı, parmak ısırdılar.
Mehmed Kırkıncı
Hayatım Hatıralarım
Zafer Yayınları
İst. 2013
Dipnotlar
1-Şualar, 292.
2-Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lahikası II, s. 164
3-1954'de yazmasının bir hikmeti şu olsa gerektir; Ordu'da ilk kıpırdanmalar, ilk ihtilal sürgünleri 1954 senesinde baş göstermeye başlamıştır(bkz; M. Ali Birand, Demir Kırat Belgeseli)
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MEHMED AKİF’İN AHLÂKI VE ŞAHSİYETİ
Sebîlürreşâd dergisinin sahibi ve Mehmed Âkif i en yakından tanımış bir kimse olan Eşref E
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
- ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz ve sizi ağırlancağınız şerefli bir yere yerleştiririz.
Nisâ, 31
GÜNÜN HADİSİ
Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.
Tirmizi, Birr 14, (1918)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...