

İkinci Mahmut’a, Ahmed adında pek münasebetsiz birinden söz etmişler. Padişah merak etmiş ve tanışmak istemiş. Çağırmışlar. Dinlemiş ve hiç öyle bir münasebetsizlik görememiş. Meraktan bir türlü kurtulamayan padişah nihayet sormuş;
-Sana böyle diyorlar, halbuki ben hiç öyle görmedim.
-Öyledir efendim, demiş Ahmed Efendi. Hemen ilave etmiş.
-Efendimiz zurna çalarlar mı?
-Hayır, demiş padişah merakla.
-Bendeniz de çalamam efendim.
-Öyle mi?
-Evet efendim. Bursa’da halamın damadının yaşlı bir teyzezadesi vardır.
-Evet!
-O da zurna çalmasını bilmez.
-Padişah bakmış ki adam bu minval üzere devam edip gidecek, dayanamayıp bağırmış;
-Aman! Çıkarın şu münasebetsizi, şimdi bayılacağım…
Kaynak
İslam Mecmuası-22 Haziran-1985-Sayı:22
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar