Hadis Şerhleri
Hadis-i Şeriflerde İNANANLARIN VASIFLARI-25 "Müminin misali mütemadiyen eğip büken rüzgarın tesirine maruz bir bitkiye benzer. Mümin devamlı belalarla (imtihanlarla) baş başadır. Münafıkın misali ise çam ağacıdır. Kesilip kaldı
Aynî, "Mümin, Allah'a inanmıştır. Hastalık, sağlık, lütuf, musibet gibi hayatın çok çeşitli esintileri onun ana istikametini bozmaz, kulluk vasfını, imanını sarsmaz. Lütuflara mazhar olsa şükreder. Musibete maruz kalsa sabreder ve hatta musibetlerin kazandıracağı ecri düşünerek Rabbine şükür de eder. Kafir veya münafık ise böyle değildir."(1) diyerek yorumlar hadisi. Bu mealde müminin halini ota, sünbüle, hurmaya ve insan vücuduna benzeten pek çok hadis vardır.(2) Tasvirler, temsiller gerçekleri anlamamızda önemli birer vesiledirler. Allah Rasulü de muallim olarak gönderildiğinden talebeleri olan ümmetine, anlatmak istediği hakikatleri benzetmelerle zihnimizde canlandırıp, gözümüzün önüne dikivermektedir. Benzetmeler için ise, önümüzde her gün cereyan eden hayatın değişik sahneleri, tabiatın şekilden şekile giren yaz, kış, ilkbahar, sonbahar sayfaları bitmez tükenmez bir hazinedir. Allah Rasulü de tabiatta, Allah'ın kudret kaleminden çıkan başkalaşmaların insanlara bir şeyler anlattığını da göstermek isteyerek, mümin ve münafıkın halinin misalini buradan verir. Evet, mümin, bazen sararıp solar, bazen yemyeşil hale gelir bütün canlılığını gösterircesine. Ama hiçbir zaman yıkılıp gitmez. Her şart ve durumda ayaktadır o. Hadiseler, bazen belini büker, iflahını keser; ama mukavemet eder. Zira taşıdığı iman, yıkılmasına müsaade etmez. Bütünüyle Kur'an ve Sünnet, onun önüne, başta peygamberler olmak üzere pek çok salih müminin, çileli hayatlarını misal olarak koyar. Çekilmedik sıkıntı, taşınmadık ağır yük yoktur onun önünde. Dolayısıyla neyle karşılaşırsa karşılaşsın mümin, onu yaşamıştır vicdanında okuduğu Kur'an ve hadislerdeki mesajlardan. Bu babta şu hadisi de zikredelim: "Mümin, yıkan ve (ama yıktıktan sonra hemen) yapandır. Kurtulan (said) ise yapmak üzere ölendir."(3) Evet, mümin, yapma insanıdır, yıkma değil. O hep hayır ve hasenat peşindedir. Ama bazen beşeriyetinin gereği, ayağı sürçüp hatalar yapıp, yıkabilir. İşte mümin bu hal üzere kalmayıp hemen kendini toparlayıp tevbe ile hatalarından dönen insandır. Yapma azmi ve niyetinde olmak da kurtulmak için bir vesiledir. Dipnotlar: 1-Aynî, Umdetu'l-kârî, 21/210. 2-Münâvî, Feyzu'l-kadîr, 5/652-654. 3-Kenz, 1/143.
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar