Cevaplar.Org

YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER

Araştırın göreceksiniz; bütün askerî darbelerin altında, tüylerinizi ürpertecek bir yalan-dolan bataklığı vardır. Birtakım kişiler ve teşkilâtlar tarafından fısıldanan yalanlar-iftiralar... öyle bir noktaya gelmiştir ki, bazı kahraman komutanlarımız da, vatanı kurtarmak mecburiyetinde kalmışlardır.


2020-05-27 13:28:00

Araştırın göreceksiniz; bütün askerî darbelerin altında, tüylerinizi ürpertecek bir yalan-dolan bataklığı vardır. Birtakım kişiler ve teşkilâtlar tarafından fısıldanan yalanlar-iftiralar... öyle bir noktaya gelmiştir ki, bazı kahraman komutanlarımız da, vatanı kurtarmak mecburiyetinde kalmışlardır.

Peki, geçmişte kim yalanlarla, iftiralarla Türkiye'de müthiş bir korku havası meydana getirerek askerî darbelere çanak tutmuşlardır: Rejime, iktidara, orduya muhalif kişiler, askerî darbelerin müsebbibi olmuşlardır. Mesela: 27 Mayıs darbesinden önce, kuyruklu-kulaklı yalanlar, iftiralar, iddialar, suçlamalar, Türkiye'yi yaşanmaz hale getirmişti. Fısıltı gazetesinin yaydığı dehşetli haberlere göre: "Demokrat Parti iktidarı, kendisine muhalif üniversite öğrencilerini yakalayıp öldürtüyor, sonra da onları, Et-Balık Kurumu tesislerinde hayvan yemi haline getiriyormuş. Bir kısım öğrenci cesetlerini de Konya asfaltı altına gömdürüyormuş."

27 Mayıstan önce, Türkiye'de milyonlarca kişi bu yalanlara inanmıştı. Darbeci subaylar da bu yalan batağının içindeydiler. Nitekim 27 Mayıs darbesinin kudretli albayı, Gaziosmanpaşa'daki evinde bana şöyle demişti: "27 Mayıs sabahı, önce radyoya giderek malûm bildiriyi okudum. Oradan çıkarak doğru Et-Balık Kurumu'na gittim. Soğuk hava depolarında, üniversiteli öğrencilerin cesetleri var sanıyordum. Bütün aramalarıma rağmen bir tek cesede olsun rastlamadım. O zaman anladım ki biz CHP teşkilâtının ve yerli komünistlerin tesiri altında kalmışız."

27 Mayıs üzerinden 49 yıl(şu an 60 yıl) geçti. Bu süre içinde bir tek aile ayağa kalkarak: "Bizim üniversitede okuyan oğlumuz-kızımız kayıptır!" diye haykırmadı. Çünkü 27 Mayıs öncesinde söylenenler tamamen yalandı, yalandı, yalandı.

 27 Mayıstan önce, milletimizi derinden sarsan yalanlar, iftiralar arasında şu iddialar da vardı:

* "Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın bankalarda 103 milyon lirası varmış." (Bu meblağ, 1960 yılında 250-260 kaloriferli daire parasıydı).

* "Adnan Menderes, Kars ve Ardahan'ı Ruslara satmak üzere imiş."

*"Bayar, Kara Harp Okulunun bütün öğrencilerinin kurşuna dizilmeleri için emir vermiş!"

* "Dışişleri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu, Türkiye'nin her yabancı devletle yaptığı anlaşmadan %10 nisbetinde komisyon alıyor, Avrupa'da altın kaplamlı bir arabaya biniyormuş."

* "Demokrat Parti bütün il ve ilçe teşkilâtlarını, günü geldiğinde CHP'lileri öldürmek için silah deposu haline getiriyormuş..."

Ve daha neler, neler, neler...

27 Mayıs darbesinden sonra bu iddiaların baştan sona yalan olduğu ortaya çıktı ama ne fayda! CHP dışındaki iktidarların ve partilerin silahlanma yalanı da her darbeden önce mutlaka, ama mutlaka ısrarlı şekilde anlatılırdı.

12 Eylül darbesinden önce Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olan A. Nişancı'dan dinlemiştim. Bana demişti ki: "12 Eylül sabahı, birkaç subay evime gelerek beni aldılar. Birlikte Bakanlığa döndük. Benden bodrum katındaki odaların açılmasını istediler. Solu-sağı hararetle karıştırmaya başladılar.

-Ne arıyorsanız bana söyleyin de size yardımcı olayım! dedim.

-"Silah arıyoruz! MİT bize bakanlık depolarının silah deposu haline getirildiğini bildirmişti" dediler. Her tarafı didik didik ettiler. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Sonunda bir mantar tabancası bile bulamadan gittiler. Olur mu? Devletin bir resmi kurumu, nasıl böyle bir yalan-yanlış haberlerle ordumuzu darbe yapmaya zorlar? Yakışık alır mı?

Yavuz Bülent Bakiler

Türkiye Gazetesi

22.06.2009

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

Hekim gözü ile Ramazan perhiz ayıdır. Bir çok hastalıklara karşı tıbbın tavsiye ettiği im

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

“Paris'in büyük hayat sıtmasına tutulduktan sonra(1) yapmaya hiç vakit bulamayacağım bir zi

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

Fransız yazar Claude Farrare, Çanakkale’de bir köyde, 1900’şerin başında yaşadığı çok

BİZ DE RAHATSIZIZ

BİZ DE RAHATSIZIZ

Elinize bir kalem alsanız ve siyasette, ticarete, sanatta, eğitimde en fazla isim yapmış insanla

"BANA KUR’AN YETER!”

Bana Kur'an yeter!" cilerden beni sevdiğini söyleyen biri, kendisi Hadisleri kabul etmeyerek doğr

MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ

MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ

Kur’an-ı Kerim, Arapça olarak indiğinden Kur’an’da geçen her kelimenin o günkü manaları

"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler.

Âl-i İmrân; 173

GÜNÜN HADİSİ

"Kur'an'ı seslerinizle süsleyiniz."

Ebu Davud

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI