“OKUMADAN OLMAZ”
1961 yılında askere gittim. 57. Dönem Yedek Subay Okulumuz Ankara' daydı. Komşu bölüklerde edebiyat öğretmenleri vardı. Ben fırsat buldukça onların yanına sokuluyor, bilmediğim, meraklı olduğum konularda bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.
1961 yılında askere gittim. 57. Dönem Yedek Subay Okulumuz Ankara' daydı. Komşu bölüklerde edebiyat öğretmenleri vardı. Ben fırsat buldukça onların yanına sokuluyor, bilmediğim, meraklı olduğum konularda bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.
Bir gün eğitim sahasında verilen uzunca bir dinlenme esnasında, o edebiyat öğretmenlerinden birinin yanına oturdum. Sözü döndürüp dolaştırıp yine edebiyata, kitaba ve okumaya getirdim. Arkadaşıma "Af edersin" dedim. "Merakımı hoş gör! Ben de biraz kitap okumaya meraklıyım da, öğrenmek istiyorum. Ne kadar kitabın var acaba?"
Burnunun ucuna kadar indirdiği kasketiyle yüzüme baktı ve mağrur bir ifadeyle: "Çok!" dedi. "Canım elbette çok kitabın olacak" dedim. "Sen bir edebiyat öğretmenisin. Senin kitabın elbette çok olacak! Kütüphânende acaba ne kadar kitap var? Sözümü kesti. Tekrar sesini yükselterek. "Benim çok kitabım var" dedi. "Sayısını kesin olarak bilemem."
"Ben de senden zaten kesin bir rakam istemiyorum" dedim, "Üç aşağı-beş yukarı, şöyle yuvarlak bir rakam söyleyemez misin?" Gözlerini kıstı. Bir süre düşündü. Sonra ellerini yanlarına açarak, kitaplarını sanki kucaklıyormuş gibi, tartıyormuş gibi yaparak cevap verdi "Kitaplarımın sayısı galiba 25-30 civarında" dedi.
1961 yılında benim kitaplarımın sayısı 4000 civarındaydı. Bunu o edebiyat öğretmenine söylemedim ve sanki daha bir tek kitap almamışım gibi, derin bir hayranlıkla, gıptayla, şaşkınlıkla yüzüne baktım: "Ah, ne kadar güzel dedim! Ah ne kadar güzel Doğrusu imrendim sana! Bir gün bir boş zamanında o kitaplarından bir kaçının adını ve yazarını bana da söyler misin?" dedim. "Ben de beş-on kitap sahibi olmak istiyorum da..." Mağrur bir gülümsemeyle göğsünü hafifçe ileriye çıkardı "Olur olur!" dedi. "Yazdırırım tabii. Okumak lazım azizim, okumadan olmaz. "
Bir edebiyat öğretmeni düşününüz ki; sadece 25-30 kitabı vardır ve bu 25-30 kitaba çok kitap nazarıyla bakmaktadır. 25-30 kitaplı bir edebiyat öğretmeni olur mu? Bir edebiyat öğretmeninin kitaplığında ortalama bin kitap bulunmalı. Bir edebiyat öğretmeni derinlemesine okumadan, bilmeden öğrencilerini nasıl yetiştirebilir? Kendisi himmete muhtaç bir dede, Nerde kaldı gayrıya himmet ede.
Kaynak
Yavuz Bülent Bakiler
Sözün Doğrusu-1
Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları
İst. 2008
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ

Peyami Safa Milliyet, 25 Aralık 1958 Hazret-i Peygamberimizin doğum günleri İslam memleketleri
“BİR ALLAHSIZA CEVAP”

Dünyanın Eflatun’dan Farabi’ye, İbn-i Sina’ya, Mevlana’ya, Newton’a, Hegel’e, Einstei
YEDİ YAŞIN ÖNEMİ

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN Yedi yaşına giren ve yeni okula başlayan bir yavrunun o zaman duyduğu
DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA

Zamanımızda etrafındaki Müslümanları, bazı kusurları sebebiyle, tekfire kadar varan aşırı
YALANCININ MUMU

İç Anadolu illeri ve köylerinde bir adamın yalancılığını anlatmak için “Kırk Yalan” d
BEN OLACAKTIM Kİİİİİ

Üniversite öğrencisi iken pısırık bir hayat yaşayan, “Ben asistan olunca İslami hizmetlere
AĞIRLIĞINI DUYMAK

İki mühendisimiz, Mimar Sinan’ın şaheseri Süleymaniye’yi Deprem Mühendisliği bakımından
SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET

Tasavvufu gelişimi itibarıyla dört devreye ayırmak mümkündür. Birinci devrede, tasavvuf tabir
KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?

Kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Kurbanda zenginliğin ölçüsü ise ş
DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU

Okumasını ve yazmasını unutalı, dilimiz kuş diline döndü. Aslına bakılırsa kuş dilinden
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
- “OKUMADAN OLMAZ”
- İBRETLİ BİR HATIRA
- NAZIM HİKMET “MUHTEŞEM ÜSTÜ MUHTEŞEM BİR ŞAİRDİ!”
- NÂZIM HİKMET PUTU
- NAZIM HİKMET’E SAYGI
- BEDİÜZZAMAN FOBİSİ
- BAZI ORYANTALİSTLERİN VE ONLARIN TAKİPÇİLERİNİN DÜŞTÜĞÜ FAHİŞ HATALAR
- HER ŞEY KUR’AN’DA OLDUĞUNA GÖRE, ÂLİMLERE NE İHTİYAÇ VAR?
- NOEL BABA
- HARB MECLİSİ
- HÜZÜNLÜ BİR SÜNNET HATIRASI
- PEYGAMBERİMİZ EBU CEHİL’E GİTTİ Mİ?
- MEAL OKUMAK KUR’AN’I ANLAMAK MIDIR?
- ŞEHİD ÖLDÜĞÜNDE NE HİSSEDER?
- İRADEMİZİ TERBİYE EDELİM
- PROF. DR. ALAADDİN BAŞAR BEYİN İBRETLİ BİR ANISI
- BİR ARAP ÂLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ
- CEVAP YERİNE..
- TARİH ŞUURU VE EHEMMİYETİ

"Kadınlara iyilikle muamele ediniz."
Nisa:19
GÜNÜN HADİSİ
Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.
Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.
SON YORUMLAR
- Yavrulu hayvanın avlanmaması konusunda son devir İslam alimlerinden Bediüzza...
- iyi günler. Yazınızın son bölümünde yavrulu hayvanın bir başka ifadeyle...
- Yazınızın son bölümünde ifade ettiğiniz hayvanların yavrulama döneminde...
- selamün aleyküm bir arşiv değerinde olan bu hayat hikayesi ve yaşanmışl...
- Niyazi Hocam Allah razı olsun..İlmi birikiminizle daha nice yorumlar sizden be...
- allah razı olsun kaynak mahiyetinde bir yazı olmuş kaf dağı meselesi hakkı...
- Gönül ne kadar Cenabı Allahın Aşk-ı ilahisi ile dolu olduğunu, bu Mübare...
- Allah rahmet etsin.şehitler ölmez. Ahiret de intikamını alacaktır. Zaliml...
- Gerçekten bu alim çok alimane bir cevap yazmış.. Gerçekten çok güzel.....
- Güzel ve kuşatıcı bir yazı. Tebrik eder, devamını beklerim....
TARİHTE BU HAFTA
*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938)
*TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920)
*Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877)
*Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628)
*II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...