Cevaplar.Org

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-4

Emeviler zamanında en büyük, en mühim memleketler, Mekke, Medine, Basra, Kûfe, Yemen, Mısır, Şam, el-Cezire, Horasan idi. Bu memleketlerin her birinde birer imam var idi ki, halkı onlar idare ederlerdi. Bu imamların isimlerini sıra ile yazıyoruz: Mekke : Ata b. Ebi Rebah (Ebu Hanife’nin üstadı)


Mehmet Azimli(Prof. Dr)

2015-01-08 06:16:46

Emeviler zamanında en büyük, en mühim memleketler, Mekke, Medine, Basra, Kûfe, Yemen, Mısır, Şam, el-Cezire, Horasan idi. Bu memleketlerin her birinde birer imam var idi ki, halkı onlar idare ederlerdi. Bu imamların isimlerini sıra ile yazıyoruz:

Mekke : Ata b. Ebi Rebah (Ebu Hanife'nin üstadı)

Yemen : Tavus

Şam : Mekhul

Mısır : Yezid b. Ebi Hubeyb

El-Cezire : Meymun b. Mihran

Horasan : Dahhak b. Müzahim

Basra : İmam Hasan Basri

Kûfe : İbrahim Nehaî

Bu adamların İbrahim Nehai'den maadası kâmilen mevaliden, bir kısmı da cariye çocuğu idiler. İşte hem Arap olmadıkları, hem cariye çocukları oldukları halde zamanlarında nâsın ulusu idiler. Araplar kendilerine inkiyat eder, Hulefa-i Emeviyye ise hürmette bulunurlar idi.

Ata b. Ebi Rebah'a gelince İbn Sindiyye olmakla beraber, Şeyhu'l-Harem idi. Fetva'da kavli racih, mesailde son söz kendisinin idi. İbn Hallikan, bu zatın terceme-i halini yazarken şöyle söylüyor: İbrahim b. Amr b. Keysan diyor ki: Emeviler zamanında bir münadi çıkarırlardı ki: "Ata b. Ebi Rebah'tan başkası nâsa fetva veremez" diye bağırırdı. Acaba halifelerin rızası olmaksızın böyle bir şey kabil midir? Tavus'a gelince vefatında cenazesine o kadar halk birikti ki, namazını kılmak müşkil oldu. O aralık İbrahim b. Hişam, Mekke valisi bulunuyordu. Zabıtadan muavenet istedi. Cenazede Hz. Hasan'ın oğlu Abdullah da var idi. O da tabutun altına girdi. Namazı kılanlar arasında halife Hişam b. Abdülmelik de mevcut idi. Tavus'un terceme-i halini yazarken Allame İbn Hallikan bunların hepsini söylüyor. Pek ala bundan büyük paye-i şeref olabilir mi?

Mekhul-i Şami ise ittiba olunan eimmenin biridir. Zührî: "Ulema dörttür: falan, falan, bir de Mekhul." diyor.

Yezid b. Ebi Hubeyb'e gelince halka fıkıh öğretmesi mesail-i şer'iyyeden fetva vermesi için Ömer b. Abdülaziz'in Mısır'a göndermiş olduğu zat budur. İmam

Suyuti'nin Husnu'l-Muhadara'sında musarrah olduğu veçhile kendisi onların ilk muallimidir.

Meymun b. Mihran faziletiyle, siyadetiyle beraber el-Cezire'de haraç üzerine emir idi. İbn Kuteybe el-Mearif'inde bunu tasrih etmiştir.

Hasan el-Basri'ye gelince: Büyüklüğüne ait ne söyleyebilirseniz, hiç tereddüt etmeyiniz, söyleyiniz. Hâkimler, melikler, serdarlar kendisine arz-ı tazim eder, sözü herkes tarafından nass gibi telakki ediliyordu. Sehavî, Irakî'nin Elfiyyetu'l- Hadisî şerhinde diyor ki: Hişam, Zühri'ye "Ehl-i Mekke'yi kim idare ediyor?" diye sorup "Ata" cevabını alınca "Bu payeyi ne ile kazanmış?" demiş. Zühri, "Diyanetle, rivayetle" demiş. Bunun üzerine Hişam "Evet, diyanet sahibi olanın, riyaset hakkıdır." itirafında bulunmuş. Sonra Hişam "Yemen'i, Mısırı, el- Cezire'yi, Horasan'ı, Basra'yı Kûfe'yi kim idare ediyor? "diye sıra ile sorarak Tavus, Mekhul, Yezid….ilaahir. " cevaplarını aldıkça, her ismin arkasından Arap mıdır? Mevaliden midir ?" sualini irad etmiş. Zühri hepsi için birer birer "mevalidendir" diyerek, nihayet İbrahim en-Nehai'nin Arap olduğunu söyleyince Hişam demiş ki: "Şimdi yüreğime azıcık su serptin. Vallahi mevali Araplara hâkim olacak. Minberlere çıkıp hutbeler irat edecek te, Araplar aşağıdan onları dinleyecek."

Tabiinin tarih-i İslam'daki mevkii pek yüksektir. Bunların başı Said b. Cübeyr'dir ki, esved olduğu halde, Haccac kendisini Kûfe'de namaza imam nasp etti. Kûfe ise o aralık Arabın dimağı, Müslümanlığın harimi idi. Artık bu kadar temhidattan sonra müellifin "Araplar mevali arkasında namaz kılmaktan istinkâf ederlerdi." tarzındaki davası doğru olabilir mi?

İşte Sevrî'nin üstadı olan Süleyman el-A'meş. Kendisi bir Acem köle olmakla beraber o derecelerde muazzez idi ki, Halife Hişam b. Abdülmelik buna Osman'ın menakıbını, Ali'nin mesavisini yazması için bir mektup göndermiş idi. A'meş mektubu alıp okuduktan sonra o sırada yanında bulunan bir keçiye yedirdi. Getiren adama da "Hişam'a söyle ki, mektubunun cevabı işte budur." dedi. (İbn Hallikan- A'meş'in terceme-i hali)

İşte meşhur Hammad Raviye. Muallekat'ı tedvin eden, şiir ve edebde gayet büyük bir mevkii sahibi olan bu zat siyah bir köle idi. Bununla beraber Emeviler kendisini önlerine geçirirler, vezir ittihaz ederlerdi.

İşte Salim b. Abdullah b. Ömer. Kendisi cariyeden olma idi. Halife Hişam b. Abdülmelik, Medine'ye geldiği zaman bunu davet etti, fakat Salim özür dileyip gelmediği için, Hişam kalktı ayağına gitti. Hem de on bin dirhem ihsan etti. Halife Hacdan avdetinde Salim'in hasta olduğunu işitip ziyaretine gitti. Vefatında namazını kıldı. Sonra dedi ki, "Bilmem hangisine sevineyim? Hac ettiğime mi yoksa Salim'in namazında bulunabildiğime mi?"

Eğer bu gibi vekayii saymağa kalkışacak olur isek, söz usanç verecek derecede uzayacak. Bununla beraber şu saydıklarımızdan da anlaşılır ki, mevali, Emeviler zamanında şerefin, rif'atin müntehasında idiler. Araplar bunlara karşı huzu' derecesinde hürmet gösterirler, kendilerine mükteda bilirlerdi. Artık müellifin "Mevali ile cariyeden olmalar Emeviler zamanında son derece muhakkar idiler, hiçbir mevcudiyetleri yoktu, Araplarla Emeviler tarafından köle muamelesi görürlerdi." tarzındaki sözlerinin hükmü kalır mı?

Sebilü'r-Reşad,

Çev: Mehmet Akif, 1328,

Sayı: 11-193,

Cilt: 1-8,

Sayfa, 211-212.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SORULARLA DAVET YOLU-3

SORULARLA DAVET YOLU-3

Soru 18: Peki nasıl yeniden dirilişe geçip güçlenebiliriz? Cevap: Yeniden dirilişe geçmenin

SORULARLA DAVET YOLU-2

SORULARLA DAVET YOLU-2

Soru 11: Günümüzde Allah’a davet metodu nasıl olmalıdır? Cevap: 1. Davet metodlarında Hz

SORULARLA DAVET YOLU-1

SORULARLA DAVET YOLU-1

Kurtuluşun Reçetesi, Bizden Öncekilerin İzinden Gitmektir. Soru 1: Buradaki “öncekiler”den

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-7

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-7

Valilerin Cevri Müellif bu unvan altında Emeviyye valilerinden sadır olmuş türlü türlü cevr

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-6

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-6

Emevîlerin Mezalimi Buhtu’n-Nasr’ın zulümlerini işittik, Cengiz Han’ın şenaatlerine yak

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-5

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-5

Emevilerin Seyyiatı Müellifin gözettiği yegâne maksat, zihinlere şunu yerleştirmektir ki: Ü

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-4

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-4

Emeviler zamanında en büyük, en mühim memleketler, Mekke, Medine, Basra, Kûfe, Yemen, Mısır,

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-3

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-3

Müellif diyor ki: “Muaviye, mevalinin çoğalması yüzünden Devlet-i Arabiyye’ye gelecek tehl

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-2

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-2

Şeyh Şiblî en-Numanî makale-i intikadiyesinin başına on beş satırlık bir dibace geçirdikte

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-1

ŞİBLİ NUMANİ'NİN CORCİ ZEYDAN'IN TARİHİNE REDDİYESİ-1

Kıymetli okuyucularımız, Hind alt kıtasında 19. asırda yetişen büyük muhakkik ve tarihçi,

EHL-İ SÜNNET AKÎDESİ

EHL-İ SÜNNET AKÎDESİ

1. Allah Teâlâ vardır, birdir, yani şeriki (ortağı) yoktur. 2. Hiç bir şey (ne zatında ne

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÜNÜN HADİSİ

Sehavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI