Cevaplar.Org

DÜĞÜNDE EĞLENCENİN ÖLÇÜSÜ


Faruk BeÅŸer(Prof.Dr)

farukbeser@hotmail.com

2003-01-09 17:19:30

Soru:Evlenirken düğün yaparken dikkat edilecek hususlar nelerdir?. Neden çalgı çalınmayacağını açıklar mısınız. (Evlenmek niyetindeyim fakat karşı taraf düğün salonda yapılsın, çalgılı türkü olsun istiyorlar. Ben günah olduğu için istemiyorum. Fakat sebebini de açıklayamıyorum. Yardımcı olursanız sevinirim) Cevap: Düğün bir şenlik ve şamata merasimidir. Asıl gayesi de filanca ile falancanın evlendiklerini aleme duyurmak ve varsa onlarla ilgili beklentileri artık sonlandırmak, onların bundan sonraki beraberliklerinin meşru olduğunu insanlara bildirmektir. Bu arada düğünlerin dayanışma, hediyeleşme, tanışma, görüşme ve başka insanların ve muhtemelen evlilik adaylarının birbirlerini görmeleri tanımaları gibi faydaları da olur. Bunların her birerlerinin başlı başına yararları vardır. Bir araya gelmişken ihtiyaç duyan insanların ve özellikle de gençlerin meşru ölçülerde hoplamaları, zıplamaları ve aslında insanın içinde varolan ve daha ulvi heyecanlarla karşılanmadıkça da hep bir ihtiyaç olarak kalan duygularını tatmin imkanı bulmaları da sağlanmış olur. Bu da bir ihtiyaçtır. Çünkü insanın hem dünyasını hem de öbür dünyasını düzene sokma hedefi olan İslamın onun sıradan ihtiyaçlarını da karşılaması beklenir ve doğal olan da budur. Öyleyse kadınlar ve erkekler birbirine karışmadan, her cins kendi arasında yine meşru ölçülerle eğlenebilirler, oynayabilirler, halay çekip horon tepebilirler. İnsanları coşturan davul zurna gibi çalgıları bu gaye ile kullanabilirler. Çalgının cinsi değil, neyi çağrıştırdığı ve hangi amaçla kullanıldığı önemlidir. Gayesi ve kullanılış amacı kötü olduktan sonra davul da, def de haram olabilir. Aksi de geçerlidir. Düğünlerin salonlarda yapılmasının Müslümanlarca hoş karşılanmaması da tamamen böyle bir sebebe dayanır. Çünkü salonlarda şimdiye kadar alışık olunan manzaralar hep beraberce oynamalar, içkili ziyafetler, açılıp saçılmalar, danslar ve benzerleri olagelmiştir. Salon denince akla bunlar geldiği için “Salonda düğün” ifadesi bunları çağrıştırır ve düğünü salonda yapma, gayri meşru kabul edilir. İşte çalgı meselesi de aynıdır, Eskiden beri çalgı deyince akla gelen şeyler hep eğlenceler, çengiler, kadın oynatmalar, içki alemleri ve benzerleri olduğu için bütünüyle çalgıya karşı çıkılmıştır. Yoksa ne tek başına çalgı, ne de tek başına salon kötü olan şeyler değildir. Onlar birer vasıtadırlar ve ne için kullanılırlarsa hükümleri de ona göre değişir. Kısaca salonda düğün yapma günah değildir. Günah olan şeyler bellidir ve mühim olan onların yapılmamasıdır. Açılıp saçılmalar, kadın erkek tokalaşıp kucaklaşmalar, kırıla döküle konuşmalar, laubali sohbetler, makyajlanıp, kokulanıp tahrikkâr davranışlarda bulunmalar ve benzerleri. Bunlar olmadıktan sonra düğünün bir salonda olmasında bir sakınca yoktur. Hatta aynı salonda hem kadınların hem de erkeklerin bulunması da şeran mahzurlu değildir. Ama düğün gibi herkesin biraz da kendini vitrinlediği bir merasimde bu sayılan mahzurlu şeylerin en azından bazılarının olmaması hemen hemen imkansız olduğu için ayrı mekanlar tercih edilir. Önemli olan genciyle yaşlısıyla herkesi tatmin eden ve özellikle de gençlerin başkalarına özenmesine ihtiyaç bırakmayan orijinal ve asaletli düğün merasimleri yapabilmektir. Bu da yerine ve zamanına göre değişik uygulamaların, oyun ve eğlencelerin olmasını gerektirir. Düğünler cihat nutuklarının atıldığı, insanları üzüntüye sürükleyecek konuşmaların yapıldığı, bağırılıp çağırıldığı, bıktırıcı vaazların yapıldığı yerler olmamalıdır. Her mekana uygun konuşmak edeptendir. Aslında böyle merasimlerde dinlenmediği bilindiği halde mikrofonu eline geçirmişken Allah ne verdiyse konuşanlar, farkına varmadan mukaddes meselelere karşı insanların nefretini doğurabilirler. Buna dikkat edebilmek de bir anlayış meselesidir.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

Kur'an o dönemin koşullarına göre mi inmiştir? Kimi arkadaşlarım Kur'an şu an inse idi daha

BEYÄ°NDE TANRI NOKTASI VAR MI?

BEYÄ°NDE TANRI NOKTASI VAR MI?

Beyinde tanrı noktası var mı? Bilim adamları beyinde "tanrı noktası" olarak adlandırdıkları

EZELÄ° Ä°LÄ°M

EZELÄ° Ä°LÄ°M

Soru: Muhammed Suresi 31. Ayetinde geçen "hatta na’lem" ifadesini Allah’ın sonsuz ve ezeli ilm

SURÄ°YELÄ° MÃœLTECÄ°LERE KARÅžI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

SURÄ°YELÄ° MÃœLTECÄ°LERE KARÅžI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

Bilindiği gibi toplumumuzda Araplara karşı nefret vardır. Nitekim bu nefretten ülkemize sığı

YAHUDÄ°LÄ°K

YAHUDÄ°LÄ°K

Yahudiliğin kötü inançlarından bahseder misiniz? Bildiğim kadarıyla onlar da tek bir Tanrı'y

MUHTELÄ°F SORULAR

MUHTELÄ°F SORULAR

Günümüz alimlerinden Ebu Muhammed el Makdisi’nin yazarı olduÄŸu bir kitap var bu kiÅŸi ehli sÃ

ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

Allah’ın görme ve işitmesi bizimkine küçük miktarda benziyor mu? Allah’ın görmesi ve duy

HÃœKÃœM AYETLERÄ°NÄ° BU ZAMANDA NASIL ANLAYABÄ°LÄ°RÄ°Z?

HÃœKÃœM AYETLERÄ°NÄ° BU ZAMANDA NASIL ANLAYABÄ°LÄ°RÄ°Z?

Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de, ehl-i sünnet ve’l-cemaatın d

TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

“Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. (Maide, 44) Bir Hristiyan “Mu

HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

Soru: Ta Ha Suresinde; “Doğ¬ru¬su Biz da¬ha ön¬ce Âdem’e de va¬hiy ve emir ver¬miş-tik

ARAPLARLA ALAKALI RÄ°VAYETLER

ARAPLARLA ALAKALI RÄ°VAYETLER

Soru: İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş’in iyisi beni Haşim’dir(Deylemi).

Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.

Neml, 77

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.

Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI