Cevaplar.Org

ŞEYH HALİD EL- FARUKİ

Bediüzzaman hazretlerinin çok sevdiği Nurşin meşayıhından Şeyh Fethullah Efendi’nin torunu ve Şeyh Alaaddin Efendi’nin oğlu olan merhum hakkında, akrabalarından merhum Gıyaseddin Emre beyefendi’nin yazdığı aşağıdaki yazıyı oku


2009-08-25 00:55:57

Bediüzzaman hazretlerinin çok sevdiği Nurşin meşayıhından Şeyh Fethullah Efendi’nin torunu ve Şeyh Alaaddin Efendi’nin oğlu olan merhum hakkında, akrabalarından merhum Gıyaseddin Emre beyefendi’nin yazdığı aşağıdaki yazıyı okuduğumuzda, hem bu pak aile hakkında bir nebze bilgi edinmiş olacak, hem de kendisinin Üstad Bediüzzaman hakkındaki kanaatlerini öğreneceğiz. Şöyle diyor merhum Gıyaseddin Emre Bey;

“Geçtiğimiz aylarda bir büyük tasavvuf ehlini, Şeyh Hâlid el Faruki’yi kaybettik. Kendisi “Şeyhu’ş Şeria” ismiyle maruftu. Şeyh Alaaddin Efendi’nin oğlu ve Şeyh Fethullah Efendi’nin torunuydu.

Bilindiği gibi, Şeyh Fethullah, Bediüzzaman ve ağabeyine hocalık yapmıştır. Bediüzzaman Said Nursi’nin ağabeyi Abdullah Efendi, bu zattan icazet almştır. Bediüzzaman Hazretleri ise, onun yanına gelip tedrise, okumaya başladığı zaman, Şeyh Fethullah Efendi ona her kitaptan birkaç ders vererek, bir talebenin iki üç senede bitireceği kitapları iki üç ayda kendisine tamamlatmış olması, yanında bulunan büyük hocaların itirazlarına yol açmış, o da “Siz bunu bilemezsiniz. Bu Bediüzzaman’dır, zamanın bediidir” demiş ve Bediüzzaman ismi Şeyh Fethullah Efendiden beri devam edegelmiştir.

Şeyh Fethullah Efendi, çocuklarına ilimden başka hiçbir şey tavsiye etmemiştir. Hatta bazı hususları evlatlarına yasaklamıştır. Mesela, bürokrat olmayı, politika ve ticaretle meşguliyeti yasaklamıştır.

O günden bugüne kadar, evinde ilim tahsil edilmekte, talebelere ders verilmektedir. Ailenin bütün geliri, oraya dini ilimleri öğrenmeye gelen talebelere sarf edilmektedir.

Torunu olan Şeyh Halid el Faruki Efendi de bütün hayatını dedesi gibi ilme vakfetmiş ve 24 Ocak 1986’da vefat etmiştir. Son anına kadar, yine ilim ve fetva ile meşgul olmuştur.

Bir zat, ona Köprü mecmuasını getirdiği zaman “Acaba Bediüzzaman Hazretlerinin Van müftüsü Ömer Efendiye yazmış olduğu küçük bir risaleden-ki o zaman Bediüzzaman Hazretleri tarafından bu küçük risaleye Kantar-ü’z Zeheb (Altın Köprüsü) denmiştir-mülhem olarak mı alınmıştır? diye sormuştur.

Tabii dergiyi getiren arkadaş adem-i malumat beyan edince “İnşallah ondan alınmıştır; değilse bile güzel bir tevafuktur” demiştir.

Şeyh Halid Efendi hazretlerinin Türkiye’nin bütün vilayetlerinde dostları ve ihvanları olduğu gibi, İstanbul’da büyük bir mikyasta muhib ve mensubu vardı. Bu mensuplardan birisi, bu mübarek zat hakkında bize şu rivayeti yapmıştır

“Bir gün İstanbul’da Yıldız Sarayının yakınında küçük bir camide, çok kalabalık bir kitle olarak Şeyhin etrafında toplanmıştık. Şeyh o gece sohbeti öylesine bir istiğraka ve vecde ve vecdi son noktasına vardırmıştı ki, biz adeta hemen içimizden içimizde şu dakika, bu dakika uçup gidecek hayaline kapılmıştık.

O arada kendisine hiçbir sual tevcih edilmemesine rağmen Bediüzzaman Hazretlerinden bahsederek şöyle demiştir; “O öyle bir zat ki, bütün pir ve emir ve sultanların, utbe-i âliyesine diz çökerek kendilerinden istifade etmeleri gerekiyor. Eğer bu zevatın gözleri hakiki göz ise. Çünkü bir göz tasavvur edin; kilometrelerce toprağı, denizi, taşı, kayayı gören bir göz tasavvur edin. Fakat bir sinek kanadı o göze düştüğü an, o görme hassasiyetini haleldar etmemişse, söylediğim gibi, bütün bu emir ve sultanların, birer talebesi olarak kabul edilmeleri için Allah’a niyaz etmeleri gerekmektedir.”

Şeyh Halid Efendi’nin bütün âilesi, Bitlis’in Mutki kazasının Yukarı Koyunlu köyünde oturmaktadır. Gerek kendi çocukları, gerek ağabeyi ve kardeşi ve onların çocukları hepsi ilimle meşguldürler. Nadide bir kütüphane sahibidirler. Çünkü bu aile Faruki sülalesinden olup, Buhara’da yerleşen ve Medrese-i Mir-i Arabi’yi tesis eden büyük âlimlerin torunlarıdırlar. O zamanlar, o aileden olan âlimlere “ zırhu’ş-şeria, re’süs şeria, sırru’ş şeria ünvanları verilmiştir.

O dönemlerden beri, bütün ecdadlarının eserlerini ve kitaplarını büyük bir titizlikle tavsiye etmektedirler. Eski kitapların her sınıfından görmek isteyenler varsa, oraya müracaat edebilirler. Bizim milli kütüphanelerimizde bulunmayan kitaplar vardır ve adedi 26.000’dir.

Bu muhterem aileyi Bediüzzaman vasıtasıyla tanırız. Şeyh Halid el Faruki Efendi hakkında bir şeyler yazmak istedik. Fakat ne yazarsak yazalım, gidip orayı görmeden ve birkaç gün melek hasletli olan o insanlar içinde bulunmadan onları tarif etmek çok zor oluyor. İslam yaşayışı ve o tatbikatı görmek isteyenlere tavsiyem odur ki, gitsinler orayı görsünler ve birkaç gün orada kalsınlar.

Şeyh Halid için Allah’tan rahmet, ailesi, efradı için de kudsi hizmetlerinin devamını dileriz.

Kaynak:

Köprü Dergisi: Sayı: 100-Sh: 33

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

evin, 2012-09-03 12:10:50

Şeyh Halid El-Faruki benim dedemdir. Onu göremedim belki, ama onu bütün kalbimle çok seviyorum böyle alim bir Şeyh\\\'in torunu olduğum için kendimle gurur duyuyorum...

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Necdet Kerim, 2011-02-15 11:24:51

Allah rahmet eylesin.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

mehmet mehmetoğ, 2010-02-05 00:40:36

BU ZATLAR SEYYİDİL ENBİYA HZ.MUHAMMED MUSTAFA(SAV)in kandilinden fışkıran bir ışık gibiler insanlığın yolunu aydınlatmak için CENABI HAKK şefaatlerine nail eylesin

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Murat Akbulut, 2009-08-25 14:05:20

Tanımadığımız nice büyüklerimiz varmış. Allah sizden razı olsun.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Sevda Akipek, 2009-08-25 02:33:57

Allah rahmet eylesin.. Bu büyüğümüzün adını ilk defa duydum. sizlere çok teşekkürler böyle kıymetleri bize tanıttığınız için

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

“GİZLİ LÜTUF”

“GİZLİ LÜTUF”

Aslen Irak Süleymaniye asıllı olan gazeteci yazar merhum Muhammed Kürd Ali beyin(1876-1953) hat

KOPARILAN ÇİÇEĞE KARŞI ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN TAVRI

KOPARILAN ÇİÇEĞE KARŞI ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN TAVRI

Merhume Zeynep Münteha Polat hanımefendi, 1969’da gittiği Van Zernebad’da Üstad Bediüzzaman

RÜYADA EZBERLENEN SURE

RÜYADA EZBERLENEN SURE

Değerli ziyaretçilerimiz 21. 06. 2020’de şair, yazar, mütefekkir Yavuz Bülent Bakiler beyefen

“BİZE KATIL MOLLA MUHAMMED EMİN”

“BİZE KATIL MOLLA MUHAMMED EMİN”

Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçen hafta Seyda Muhammed Emin Er merhumun “Hatıralarım” adlı

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN ŞEYH ALADDİN OHİNİ’YE SEVGİSİ

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN ŞEYH ALADDİN OHİNİ’YE SEVGİSİ

Merhum Şeyh Fethullah Verkanisi(v. 1901)’nin oğlu merhum allame Şeyh Alaaddin efendi(v. 1949)

BEDİÜZZAMAN’IN HAZRET’İ(ZİYAEDDİN NURŞİNİ) ZİYARETİ

BEDİÜZZAMAN’IN HAZRET’İ(ZİYAEDDİN NURŞİNİ) ZİYARETİ

Muhterem hocam Seyda Fehmi Türkmen Efendi, 27.09. 2019 Cuma günü kendilerini ziyaretimizde Nurşi

ŞEYH FETHULLAH VERKANİSİ’NİN MOLLA ABDULLAH NURSİ HAKKINDA DEDİĞİ SÖZ

ŞEYH FETHULLAH VERKANİSİ’NİN MOLLA ABDULLAH NURSİ HAKKINDA DEDİĞİ SÖZ

Değerli Seydalarımızdan Molla Şerif Arslan Hocaefendi 15.09. 2019’da, merhum Şeyh Fethullah V

BEDİÜZZAMAN’IN AİLE ŞECERESİ

BEDİÜZZAMAN’IN AİLE ŞECERESİ

Merhum Şeyh Fethullah Verkanisi’nin torunlarından değerli âlim merhum Gıyaseddin Emre Bey, Ü

VANLI ZEYNELABİDİN EFENDİ’NİN ANLATTIKLARI

VANLI ZEYNELABİDİN EFENDİ’NİN ANLATTIKLARI

Değerli hocam Seyda Molla Şefik İdikurt Efendi bir ders esnasında şu hatırayı anlattılar;

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN MUŞ’UN NOK KÖYÜNDE BİR GECE MİSAFİRLİĞİ

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN MUŞ’UN NOK KÖYÜNDE BİR GECE MİSAFİRLİĞİ

Emekli müftülerimizden Seyda Fehmi Türkmen Hocaefendi, 21.04. 2019 Pazar günü kendilerini evind

ŞEYH ASIM EFENDİ’NİN KALEMİNDEN BEDİÜZZAMAN-2

ŞEYH ASIM EFENDİ’NİN KALEMİNDEN BEDİÜZZAMAN-2

Sonra tekrar Van’dan Bitlis’e geldi. Onun hayatının geniş şekli yazılıdır.(bkz. Tarihçe-

Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, herşeye kadirdir.

Ahkaf, 33

GÜNÜN HADİSİ

Zalim sultanın yanında gerçeği söylemek en büyük cihaddandır.

Tirmizi 13, (2175)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI