Cevaplar.Org

ASHAB VE SELEF-İ SALİHİNİN PEYGAMBER SEVGİSİ

Eş-Şifâ bi Tarîf-i Hukuku’l-Mustafâ’ sahibi Kadı İyaz der ki: Mâlik’ten rivayet olunur ki, ona Eyyub es-Sahtiyânî’yi sormuşlardı. “Kimden hadis rivayet ederseniz edin Eyyûb ondan daha sikadır. İki defa haccetti. Onu gözlemliyordum. Hiç konuşmuyordu. Ancak Nebî aleyhissalâtü vesselâm anıldığında öyle ağlardı ki, ona acırdım


Mehmet Akıncı

mehmed.akinci@gmail.com

2012-09-23 20:52:19

Eş-Şifâ bi Tarîf-i Hukuku'l-Mustafâ' sahibi Kadı İyaz der ki: Mâlik'ten rivayet olunur ki, ona Eyyub es-Sahtiyânî'yi sormuşlardı. "Kimden hadis rivayet ederseniz edin Eyyûb ondan daha sikadır. İki defa haccetti. Onu gözlemliyordum. Hiç konuşmuyordu. Ancak Nebî aleyhissalâtü vesselâm anıldığında öyle ağlardı ki, ona acırdım. Onun bu halini ve Nebî aleyhissalâtü vesselâm'a karşı duyduğu tazimi görünce ondan hadis rivayet ettim.(1)

Mus'ab bin Abdullah şöyle der: "Allah Resûlü anıldığı vakit Mâlik rahmetullahi aleyhin başı önüne düşer, yüzünün rengi değişirdi. Onun bu hali yanındakileri derinden üzerdi. Bir gün bu hususu ona açtılar. Cevaben onlara "Benim gördüklerimi siz de görseydiniz benim bu halimi garipsemezdiniz." dedi.

Büyük muhaddislerden olan Muhammed bin el-Münkedir hakkında Malik rahmetullahi aleyh şöyle demiştir: "Hangi hadis hakkında ona sorsak, ağlardı. Onun bu haline acırdık."(2)

Hoş bir mizaç ve mütebessim bir çehreye sahip olan Cafer bin Muhammed'in yanında Allah Resûlü anıldığı vakit yüzünün rengi atardı. Abdest almadan hadis rivayet etmezdi. Bir süre onun yanına gidip geldim. Her defasında ya namaz kılıyor, ya sessizce duruyor ya oruç tutuyor ya da Kur'an okuyor olurdu. Boş konuşmazdı. Allah'tan korkan âbid ve âlim kimselerdendi.

Hasan Basri rahmetullahi aleyh hurma kütüğünün inlemesi ve ağlaması hadisini söyledikten sonra şöyle derdi: "Ey Müslümanlar! Odun, Allah Resûlü ile tekrar karşılaşmayı arzuladığından yas tutuyor. Bu kadar arzulu olmaya siz daha layık değil misiniz?"(3)

Abdurrahman bin el-Kasım, Nebî aleyhissalâtü vesselâm' dan bahsederken yüzünün kanı çekilirdi. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selem in heybetinden dili kururdu.

Âmir bin Abdullah bin Zübeyr'in yanına gider gelirdim. Yanında Nebî sallallahu aleyhi ve selem anıldığında gözlerindeki yaş kuruyana kadar ağlardı.

Zührî'yi gördüm. Kendisi çok cana yakın, çok sevecen birisidir. Ancak yanında Allah Resûlü aleyhisselatü vesselam anıldığında ne o seni tanır, ne de sen onu tanıyabilirsin.

Safvan bin Selîm'e de gelir giderdim. Çok ibadet eden çok gayretli biriydi. Nebî aleyhissalâtü vesselâm anıldığında ağlamaya başlardı. İnsanlar yanından ayrılıp onu terk edene kadar sürekli ağlardı.(4)

Amr bin Meymûn şöyle der: Bir yıl kadar İbn-i Mes'ud(r.a)'un yanına gidip geldim. Bu süre zarfında onun "Allah Resûlü şöyle buyurur" dediğini duymadım. Bir gün bu söz ağzından çıkıverdi. Bundan dolayı öyle bir sıkıntı duydu ki, alnından terler damlamaya başladı. Sonra: "İnşâallah tam böyle demiştir, ya da az bir değişiklik olabilir" dedi. Sonra kendisine öfkesinden damarları şişti, yüzü karardı, gözleri yaşla doldu.(5)

Muâviye (r.a)'nin kulağına Kâbis bin Rabîa'nın Resûlüllah aleyhisselâtü vesselâm'a benzediği haberi ulaştı. Bir gün Kâbis bin Rabîa, Muâviye radiyallahu anh'ın yanına girince, Muâviye yerinden kalkıp Resûlüllah aleyhisselâtü vesselâm'a benzediği için onu karşıladı ve alnından öptü.

Bu yaşanmış hakikatlerden sonra sizden onların haliyle bizim halimizi karşılaştırmanızı istiyorum. Bizim sevgimizin tezahürü nasıl? Onların sevgisinin tezahürü nasıl? Bu sevgi iddiamız ne kadar doğru?

Bizim iç âlemimizin erişemediği şeyleri onlar içlerinde yaşatmışlardır. Gözlerimiz görüş açısının ötesine geçemezken, onlar gözleriyle daha ötelere uzanmışlardır.

İçimizde kararlılığını yitirmemiş, çalışmaktan usanmamış kimse yok mu? Sevgiyi bize özüyle, sözüyle, hareketleriyle tercüme edecek güvenilir biri yok mu? Yok mu meydandan ancak iki güzellikten biriyle dönecek yiğit?

Ey sevgi yolunun yolcuları! Asr-ı Saâdetle aramıza asırlar girdi. Fitneler kuvvet kazandı. Pek çoğumuz dünya metâına aldanarak asıl işinden geri kaldı. Her ne kadar iddia etsek de sevgiyi yitirdik. Görevlerimizi unuttuk. Birer hatıra gibi kalakaldılar. Sünnet-i Nebevî den bahsederiz, lâkin bu yoldan giden kimseyi, sözünde sadık olanı pek az kimse dışında göremeyiz.

… Kimileri Efendimiz aleyhisselatü vesselam'ın sireti ve sünnetinden habersiz, konuşurken bilgelik ve kibarlık takınmaya çalışıyor. Bazıları ise çeşitli iletişim araçlarıyla açıktan ya da üstü örtülü olarak Efendimiz aleyhisselatü vesselam'ın sünnetine saldırıyor. Hâlbuki Allah sübhanehû ve teâlâ: "Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz?"(6) buyurur.

Müslüman, Peygamber Efendimizi gayr-i müslimlerin de yakından bildiği zahir meziyetleriyle tâzim etmeli. Bu durumda, onlar da tıpkı bir müslümanın yaptığı gibi Efendimizin değerini itiraf etmek zorunda kalır.

Zahir meziyetleriyle Efendimize tâzimde bulunan Müslüman, O'nu iki kez seviyor demektir; O peygamber ve aynı zamanda kâmil bir insan olduğu için(7)

Soylu atlıların ardından koşuyorum,

Dertlerime çare bulurum umuduyla.

Geçip gittikten sonra onlara yetişebilirsem,

Bilseniz ne kadar kazançlı çıkarım.

Yetişemeyip arkalarında öylece kalakalırsam,

Bu, o soylular için dert değildir.

Yazan: Abdullah bin Salih el-Hudayrî

Mütercim: Mehmed Akıncı/cevaplar.org

Dipnotlar

1-Siyeri A'lamün Nübelâ: 6/24

2-Siyeri A'lamün Nübelâ: 6/17

3-Siyeri A'lamün Nübelâ: 4/570, Camiu Beyani l-ilmi ve fazlihi (İbn-i Abdi l-Berr): 572

4-Eş-Şifâ bi Tarifi Hukuk il-Mustafa (Kadı Iyaz): s: 598

5-A.g.e.: 2/599

6-Bakara:2: 61

7-Mecmuatü l-Abkariyyat, Abbas el-Akkad: s: 10

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

Hadisleri inkar edenlere mealciler, akılcılar ve Kur'an'cılar denilir. Bunlar kendilerine nispet

HZ. PEYGAMBERE KARŞI GÖREVLERİMİZ

HZ. PEYGAMBERE KARŞI GÖREVLERİMİZ

İslâm bir dindir. Bu dini gönderen Allah (cc)'dır. Bu dinin bir kutsal kitabı, bir peygamberi,

HZ. PEYGAMBER HAKKINDAKİ TAVRIMIZ NASIL OLMALI?

HZ. PEYGAMBER HAKKINDAKİ TAVRIMIZ NASIL OLMALI?

Hucurât, 2. âyet: “Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Bi

SÜNNETE BAŞVURMADAN KUR’AN’LA AMEL ETMENİN İMKANSIZLIĞI

SÜNNETE BAŞVURMADAN KUR’AN’LA AMEL ETMENİN İMKANSIZLIĞI

Sahâbe, dinî hükümleriKur’an-ı Kerim’den alıyordu. Ancak çoğu kez Kur’an ayetleri tafs

SAHABENİN HADİS YAZMAMASININ ÜÇ SEBEBİ

SAHABENİN HADİS YAZMAMASININ ÜÇ SEBEBİ

“Sahâbenin hadisleri yazmamasının üç sebebi vardır. Birinci Sebep: Allah Rasûlü'nün (S.

TABİÎNİN SÜNNETİN YAZIM ve TEDVİNİNE VERDİĞİ ÖNEM

TABİÎNİN SÜNNETİN YAZIM ve TEDVİNİNE VERDİĞİ ÖNEM

Sünnetin tedvin ve muhafazası konusunda tâbiîn kuşağının çok büyük hizmetleri olmuştur.

HADİSLERİN TEDVİNİ-3

HADİSLERİN TEDVİNİ-3

Müslümanların "sahih hadis"i tespit amacıyla ortaya koyduğu benzersiz ilimlerden biri de cerh v

HADİSLERİN TEDVİNİ-2

HADİSLERİN TEDVİNİ-2

Ashab-ı Kiramın öğrencileri olan tabiûn kuşağının tarihçesi, hicretin ilk senesinden başl

GÜZEL AHLAKA AİT 15 HADİS-İ ŞERİF

GÜZEL AHLAKA AİT 15 HADİS-İ ŞERİF

1.Mekârim-i ahlâkı itmâm için ba’s buyuruldum.(1) 2. Ahlâk-ı ilâhiyye ile tahalluk edin

HADİSLERİN TEDVİNİ-1

HADİSLERİN TEDVİNİ-1

Bilindiği üzere Allah Rasûlü (s.a.v) başlangıçta Kuran'la karışmasını önlemek amacıyla

HADİS’E SALDIRILMASININ ASIL SEBEBİ

HADİS’E SALDIRILMASININ ASIL SEBEBİ

Çağımızda hadisi ve hadis ehlini hedef alan ve öncülüğünü müsteşriklerin yaptığı ve M

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i İmran, 115

GÜNÜN HADİSİ

Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalaletten çıkarıp doğru yola sevkeder, ahirette de kötü hesabtan korur

Ravi:İbnu Abbas(r.a.)

TARİHTE BU HAFTA

*H.z. Osman (r.a.)'ın Şehadeti(17 Haziran 656) *I.Kosova Zaferi ve I.Murad'ın Şehadeti(19 Haziran 1389) *II.Murad'ın İstanbul Kuşatması(20 Haziran 1422) *Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.lerinin Vefatı(22 Haziran 1780) *Hz.Ali'nin Halife Seçilmesi(23 Hazir

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI