RİSALE OKUMALARI: KEŞİF YOLCULUKLARI-METİN KARABAŞOĞLU-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2010

Said Nursî, (…) özellikle kelâmcıları yalnız akla yönelik vurguları; tasavvuf ehlini ise, yalnız kalbe yönelik vurguları itibarıyla eleştirir. Kur’ân’ın ‘akleden kalb’ tanımı eşliğinde, ‘akıl-kalb ittifakı


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-12-15 04:06:15

 

Said Nursî, (…) özellikle kelâmcıları yalnız akla yönelik vurguları; tasavvuf ehlini ise, yalnız kalbe yönelik vurguları itibarıyla eleştirir. Kur'ân'ın 'akleden kalb' tanımı eşliğinde, 'akıl-kalb ittifakı'nı yeniden kurmaya çalışır. S. 24

Eski Said daha ziyade çağıyla ve çağının getirdiği meselelerle yüzleşen biri iken; Yeni Said, çağların getirdiği meseleleri karşılamaktadır. Bir bütün olarak İslâm tarihini değerlendirmeye tâbi tutmakta; sonuçta 'bin senedir biriken' ve Müslümanların 'kalb-i umumî'sini yaralayan meseleleri tespit ederek çözüm aramaktadır. S. 25

Yeni Said, giderek güçlenen ve en sonunda modern çağda doğrudan Kur'ân'a dahi hücum edilmesiyle zirvesine ulaşan bu eğilime meydan okuma gayreti içindedir. Bu noktada, 'sahabe mesleği' olarak özetlediği bir çıkış yolu görmekte; bin üçyüz yıllık tefekkür mirasını da bu çerçevede bir te'life tâbi tutmaktadır. S. 26

'İnsaniyet-İslâmiyet' paralelliği, Risale-i Nur'un en önemli vurguları arasındadır. Birçok risalede, gerçek bir Müslüman olmanın insanî özelliklerin kullanımına ve gelişimine baktığı; insanın insanlığını gerçekleştirmesinin ise İslâmiyet ve iman dairesinde mümkün olduğu örneklendirilir. İnsan olmak, iman etmek, Müslüman olmak, birbirini gerektiren konumlardır. S. 34

…Çağlar boyu yaşanan en ciddi çatışma ve kırılma noktası, küfür değil, şirktir. 'Yalnızca Allah'a iman'a karşılık, 'yanına bir şeyler ekleyerek Allah'a iman' durumudur. S. 49

Ve şu zamana gelirsek, Risale-i Nur, bu ısrarın, bu tekrarın tecdidi ve tahkimi için vardır. Bir kez daha tekrarlarsak, imanı 'Allah'ı yalnız olarak anmak' diye biliyorsak, baştan sona tevhid-şirk ikilemi üzerine bina edilen Risale-i Nur'un Kur'ânî derslerine duyacağımız ihtiyaç şedit olacaktır.
Ama, "Canım hepimiz Allah'a inanıyoruz" demek bizim için yeterliyse; bu arada "Bizi devlet koruyor," "Maaşımızı hükûmet veriyor," "Yağmuru bulut yağdırıyor" ise ve ayrıca "Ben biliyor, ben yapıyor, ben ediyor"sam, Risale-i Nur 'fazla derine dalan' gereksiz bir fazlalıktır. S. 49

Şahsen, şirkin çok uzaklarda olmadığını hissediyorum. Ve, ona en ziyade yakın duranlar, ihtimal ki, onu kendi semtinin çok uzağında sananlardır. S. 49

İnsan, hayatının içinde yüzyüze geldiği sorulara, sorunlara, arayışlara açık olduğu; bunları ezbere bir-iki sözle kapatıp geçmediği; bilakis, bütün bu soru ve sorunların getirdiği 'acının ortasından geçme'yi göze aldığı oranda Risale-i Nur kendini ona ifşa ediyor. S. 50

…Nasıl yalnızca kalb ayağıyla gidenler muhakemede zayıf ve eksik kalıyorlarsa, yalnızca fikir ayağıyla gidenler de takva ve fazilette geri kalmaktadır. Oysa, Risale-i Nur müellifi, kendi örneğinde, akıl ve kalbin nasıl kaynaştığının; böylece nasıl 'nurun alâ nur' bir halin vâki olduğunun güzel bir örneğini sunmaktadır. S. 68

'Küçük' gibi görünen kimi dikkatsizlikler, vahim neticeler doğurur. S. 92

Risale-i Nur sıradan bir kitap değil; ve o yüzden dikkatsizliği, ezberciliği, zihin tembelliğini hiç kaldırmıyor. İnsanın kendini ona vermediği yerde, o da sırrını bize vermiyor. S. 92

İnsan, Rabbini, iman etmeden tanıyamaz, tanımadan sevemez; Rabbini sevmeyen ise hiçbir hal ve şartta ruhanî bir lezzet alamaz. Aynı şekilde, içinde marifet ve muhabbet-i ilâhîyi barındırmayan bir iman ikrarı, tahkiki değil, taklidî kalmaktadır. S. 94

…Bugün kendisini Risale-i Nur'a bağlı gören birçok insan, başkalarınca belirlenmiş 'ödünç gündemler'in izini sürüyor. Risale-i Nur dairesinde yer alanların zihinleri dahi, çoğu kez, başkaları tarafından belirleniyor. S. 103

Fakr, iktisad, adalet, ibadet, tefekkür, mânâ-yı harfî, sünnet-i seniyye kısacası, Risale-i Nur'un temeli, esası, aslı olan her şey Kur'ân'dan alınmış bulunuyor. Öyle ki, Said Nursî'nin Kur'ân'dan ders aldığı yerler çıkarılsa eminim geride bir şey kalmayacaktır. S. 108-109

…Risale-i Nur'un ders verdiği kudsî Kur'ân hizmeti Risale'ye ve elbette Kur'ân'a perde değil; ayna ve pencere olma vazifesi yüklüyor bize. S. 109

…Gerek şahsî hayatlarımızda, gerek hal-i âlemin umumî manzarasında manidar inkişaflar gözlemlenemiyorsa, bunun sebepleri arasında, kesinlikle tesbihattaki tembellikler de yer almaktadır. Muhammed-i Arabî'nin (a.s.m.) miras bıraktığı tesbihat inkişaf getiriyorsa, onun bir sünneti ve 'Muhammedî yol'un virdi olan bu tesbihattaki ihmal, elbette fütur getirecektir.
Kısacası,
tesbihat edilmeyince, fütuhat verilmiyor. S. 118

…İhlâs Risalesi'nin hayatî bir önem taşıdığını düşünüyorum.
Said Nursî, sair risaleler için düşmediği bir kaydı bu risale için düşmüştür. "Bu risale, lâakal onbeş günde bir okunmalıdır" demiştir.
En azından onbeş günde bir…
Gelin görün ki, nefsim beni bu risalenin semtine aylar geçse de yaklaştırmıyor. S. 128

Bugün hepimizin Risale-i Nur'da sunulan Kur'ânî derslerin hakikatini aklen kabul ve tasdik ettiğini; ama o dersler ile hayatlarımız arasındaki uçurumun bizi ümitsizliğe, şevksizliğe, hatta boşvermişliğe ittiğini biliyorum. S. 129

Değil onbeş günde bir, onbeş haftada bir okumayı dahi ihmal ettiğimiz; onun verdiği ders ile tüm Risale-i Nur'u kendimiz için okumayı ise bütün bütün ihmal ettiğimiz İhlâs Risalesi, bu meselenin en birinci çözümünü sunmaktadır. S. 129

…Bediüzzaman'ın 'maddî ve manevî içtimaiyatı zedeler' dediği suizan, içimizde bir derece yer etmiş bulunuyor. O kadar ki, çoğu kez, şayet suizan imkânı varsa, kesinlikle hüsnüzan edilmiyor. S. 140

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

GÃœZEL KONUÅžMA-YAZMA KOMPOZÄ°SYON Salih SARICA; Mustafa GÃœNDÃœZ, Fil Yay. Ä°st.1994

GÃœZEL KONUÅžMA-YAZMA KOMPOZÄ°SYON Salih SARICA; Mustafa GÃœNDÃœZ, Fil Yay. Ä°st.1994

BAŞLIK: Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı birer başlıktır. (25) Ba

AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993

AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993

1. Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir şeyin kurtuluş olmayacağını idrak etmedikçe, n

YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.

YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.

1. Hakikati araştırmanın metotları... 2. Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı, ruh cephesinde henü

TİRYAKİ SÖZLER

TİRYAKİ SÖZLER

Cenap Şehabettin, Tercüman 1001 Eser 1. Bir cemiyeti yükseltmek mi istiyorsunuz? Efradına mesu

KÄ°TLELER PSÄ°KOLOJÄ°SÄ°

KÄ°TLELER PSÄ°KOLOJÄ°SÄ°

Gustave Le Bon, Çev: Selahattin DEMİRKAN Yağmur Yayınevi 3. Basılış İst.1976 1. Unutulmaz

DİN GERÇEĞİ

DİN GERÇEĞİ

Vehbi Vakkasoğlu, Cihan Yayınları-İst.-1984 1. Bu iklimin ekmek ve suyu ilim ve teknoloji; nefe

SANAYÄ°LEÅžMENÄ°N KÃœLTÃœR TEMELLERÄ°

SANAYÄ°LEÅžMENÄ°N KÃœLTÃœR TEMELLERÄ°

John Nef; Çev.:Prof. Erol Güngör; Kalem Yayıncılık A.Ş. İst.-1980 1. *Sanayileşmeyi yarata

BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN

BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN

1. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni teknolojiler, yeni bir üretim ortamı ve yaşam biç

BÄ°LÄ°M TARÄ°HÄ°, CEMAL YILDIRIM

BÄ°LÄ°M TARÄ°HÄ°, CEMAL YILDIRIM

Geçmişin (günümüzde) dokunulmaz sayılan pek çok otoriteleri, varsayım ve inançları bilimin

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM

SONUÇ (…) Bir devlet otoritesi ile hareket etmeyen, hakikatte herhangi bir devletin belirli bi

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM

MİHVER’E (AXIS) DOĞRU (…) Alacaklılarının akbaba misali tepesinden ayrılmadıkları ger

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

Âl-i İmran:20

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.

Buhari

TARÄ°HTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI