Yavuz Bülent Bakiler beyefendi yazıyor; "Cumhuriyetimizin ilanından birkaç yıl sonra Avrupa'dan bir ilim heyeti davet etmişiz. Bir takım meselelerimizi nasıl halledebileceğimizi o heyete sormuşuz. Adamlar çeşitli konularda incelemelerde bulunmuşlar, sonra bizimkilerle bir araya gelmişler.

"Milli Eğitim davanızı, şöyle şöyle yaparak halledebilirsiniz" demişler.

Bizimkiler

"Olmaaaz" diyerek karşı çıkmışlar, "çünkü mevzuatımız müsait değil."

Adamlar şaşırıp kalmışlar.

Sonra; "Ziraat davanızı, böyle böyle yaparak çözebilirsiniz" demişler.

Bizimkiler "mümkün değil" diye omuzlarını kaldırmışlar, "çünkü mevzuatımız söylediklerinize engeldir."

Adamlar aptallaşıp kalmışlar.

Sonra;

"Enerji davanızı şu şekilde rayına oturtmalısınız" demişler.

Bizimkiler "ne diyorsunuz" diye gülümsemişler, "o söylediklerinizi yapamayız. Çünkü mevzuatımızda hüküm yok."

Velhâsıl adamlar ne demişse, bizimkiler mevzuat hazretleriyle karşılarına dikilmişler. "Olmaz" demişler, "yapamayız, imkânsız" diye itiraz etmişler. Avrupa'dan davet ettiğimiz o ilim ve teknik heyeti ilgililere iki satırlık müthiş bir rapor verip ülkelerine dönmüşler. Raporlarına şöyle yazmışlar;

"Türkiye kalkınabilir, medeni bir ülke olabilir. Fakat mevzuatı müsait değildir."

Kaynak

Yavuz Bülent Bakiler, Sözün Doğrusu

Cilt: 2, s. 20-21

Yakın Plan Yayınları, İst. 2012