19.10.2003

Hamidiye/Eskişehir

Dün kardeşimle Mahmudiye'ye gitmiştik. Caminin birinde yatsı namazını kılıp bir tanıdıkta akşam çayı içecektik.

Namaz çıkışı, bisikletine binip gitmek üzere olan yaşlı, nurani yüzlü bir Tatar amcayla tanışmak istedim. Zaten o da yabancı olduğumuzu anlamış, bize hoş geldin demek için yanımıza geliyordu. El sıkışıp hoş beşten sonra cami avlusundan çıkıp biraz yürüdük. Yürürken hacı amcaya ismini sordum. O da "Ensar" dedi. O "Ensar" deyince ben de hemen cevapı yapıştırdım, dedim ki:

- "Biz de Kureyş'iz."

Arkasından dedim ki:

-Ensar Amca, biz zaten yabancıyız, siz de Ensar'sınız, haydi öyle bir şey yapalım ki burası da "Medine" olsun.

Hacı amca espriyi anlamakla birlikte, bize biraz sinirlenerek dedi ki:

-"Haydi benim adım Ensar, ya siz nasıl Kureyş oluyorsunuz?

Ben de dedim ki:

-Hacı amca biz Kureyş'iz Kureyş olmasına da eğer Kureyş olduğumuzu ispatlarsak Medineli Ensar'ın, hicret eden Kureyş'e, sahip çıktığı gibi, siz de bize sahip çakacak mısınız?

-Ne demek, hele siz Kureyş olduğunuzu ispat edin, sahip çıkmak bize ait.

-Bak hacı amca, Kureyş olmak iki çeşittir:

 Bir maddi Kureyş olmak, diğeri manevi Kureyş olmak.

Eğer ikincisini esas alırsanız, ümmeti Muhammed olan herkes, Kureyş'tir.

Eğer birincisini esas alırsanız, dedemin adı Hamza, onun babası Ahmet, onun babası Hüseyin onun da babası Mustafa'dır. Ayrıca babamın adı Ahmet, amcamın adı Muhammed, kardeşimin adı Hüseyin, benin adım da İbrahim'dir.

Eğer şecere soruyorsan annemin amcasında şecere var. Biz anne cihetiyle sadece Kureyş değil aynı zamanda Haşimoğullarındanız.

Bu işin şakası ve yalanı olmaz. Hacı amca şimdi bize, Medineli "Ensar" gibi sahip çıkacaksın. Bu sahip çıkma işi o kadar zor değil. Şimdi ya bizi evine çay içmeye götüreceksin, ya da bizimle çay içmeye geleceksin.

Hacı amca maalesef, bu iki teklifi de kabul etmedi. Müsaade isteyip ayrılıp gitti.

Bu zaman öyle bir zaman ki adı "Ensar" da olsa, Kureyş'e sahip çıkmayan zamandır.

Kim bilir, belki de bizler, adımız ne olursa olsun, sahip çıkılacak kişiler değiliz.

Yazık!

Artık isimler sıfatlarıyla birlikte değil.

Veya diğer bir ifadeyle kimse:

"İsmiyle müsemma değil."