“DÜĞÜN BAYRAM ALAYINA GİTMİYOR YA”
Koca Ragıp Paşa, ızdıraplı bir devrin veziri olduğu halde neşeli bir insandı. Halktan gelme bir kimse olduğu unutmaz, halk içinde yaşamaktan, sık sık onların arasına karışmaktan büyük zevk duyardı
Koca Ragıp Paşa, ızdıraplı bir devrin veziri olduğu halde neşeli bir insandı. Halktan gelme bir kimse olduğu unutmaz, halk içinde yaşamaktan, sık sık onların arasına karışmaktan büyük zevk duyardı.
Sadrazam bir gün, yanında birkaç arkadaşı olduğu halde, şehir içinde gezintiler yapıyordu. Beyazıt'ın aşağıya doğru inerken yolu Kuyucu Murat Paşa türbesine uğramıştı.
Murat paşa'nın türbedarı, bütün o çevrenin tanıdığı temiz kalpli, efendiden, fakat çok çabuk sinirlenen, sinirlendiği vakit de gözü bir şey görmeyen bir adamdı.
Ragıp Paşa, türbeye uğrayıp onunla biraz sohbet etmeye karar verdi. Arkadaşları ile birlikte içeriye daldılar. Türbedar, sadrazamın geldiğini görünce çok sevinmiş ve onu elinden geldiği kadar ağırlamıştı. Lakin paşanın o gün muzipliği üzerindeydi; adamı kızdıracaktı. Ona şöyle dedi;
-Türbedar efendi; burada yatanın eski ve büyük bir sadrazam olduğunu biliyorsundur. Bu sebeple mezarına çok dikkat ve itina göstermelisin.
-Biliyorum devletlim, gösteriyorum da..
-Haaa çok güzel; memnun oldum. Her gün sandukasının ve kavuğun tozlarını alıyor musun?
-Alıyorum efendim.
-Çok iyi; zira rahmetli büyük bir adamdı. Pek dikkatli olmalısın.."
-Başüstüne efendim, bundan böyle daha dikkatli olalım."
-Türbedar efendi; ortalığı her gün silip süpürmelisin, ihmale gelmez."
Türbedar iyiden iyiye sinirlenmişti, fakat sinirini yutmaya çalıştı;
-Peki efendim; ihmal etmeyiz..
-Amma bilhassa tekrar ediyorum. Kavuğunda, sarığında bir toz zerresi bile bulunmamalı.."
Artık sinirlerine hâkim olmayan türbedar daha fazla dayanamadı;
-Olur..olur dedik ya devletlim.." diye haykırdı. "Lakin şurasında burasında biraz toz olsa da ne çıkar sanki? Bu kerata yerinden kalkıp düğün bayram alayına gitmiyor ya; bu kadar temizlik kendisine yeter de artar bile.."
Ragıp Paşa muradına ermiş, ağzının payını almıştı. Kahkahalarla gülerek türbedarın gönlünü aldı, adama hatırı sayılır bir ihsanda bulunarak oradan ayrıldı.
Kaynak
Şemseddin Kutlu
Eski Türk Hayatı
Varlık Yayınları
İst. 1958
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

Merhum Seyda Sadreddin Öztoprak hocamız anlatıyor; “Hocalarımdan, Molla Rasul-ı Sıbki’ye a
SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

Merhum Süleyman Nazif Bey sözde durulmasına çok ehemmiyet verirdi. Bir gün bir arkadaşıyla ra
RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

17. yüzyıl İran Safevi devleti ile Osmanlı Devleti arasında kısa aralıklarla bazı savaşlara
“YA BEN NE YAPAYIM?”

İzmir’in kırk santim boyundaki meşhur Cüce Şevki’si, yolda şair Eşref(1846-1912) ile kar
NEREYİ İSTERMİŞ?

Eski Maarif nâzırı(Milli eğitim bakanı) Münif Paşa, evinde verdiği bir iftar ziyafette, dave
“NETİCE BELLİ”

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs’ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasın
MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

Yaşlı bir cimri, ünlü İngiliz ressamı William Hogart’dan, Firavun’un askerlerinin İsrailo
“SENİ GÖREN DE”

Yahya Kemal Beyatlı merhum iri cüssesiyle, boğazına düşkünlüğünü saklayamazmış. Bir gü
“BİR MOTOSİKLET ALSAN FENA OLMAZ”

Mussolini’nin büyük oğlu bir gün günah çıkartmak için Papa’ya gitti; -Muhterem peder,
İKİ ARSLAN CENK EDERKEN

Bağdat’ın eski valilerinden Ali Paşa av meraklısıydı. Bir gün yine ava çıkmıştı. Çöl
- “O DA BENDE SIR KALSIN”
- “PADİŞAH MADİŞAH”
- ADALETİN YERİNİ BULMASI
- “BİLMEM NİYE ETMİYORSUN?”
- İKİ SAĞIRIN DİYALOĞU
- “PERHİZ YAPSIN”
- “SEBZELERİ ŞİMDİ EKEBİLİRSİN”
- “BEN DE BÖYLE BAŞLADIM”
- “YÜZ MİSLİNE ÇIKARACAĞIZ”
- SÖYLÜYORLARMIŞ
- AKIL VERGİSİ
- “HANGİ İŞTE MUVAFFAK OLMASINIZ Kİ?”
- “SİZDEN BAŞKA YOK MU SANIYORSUNUZ?”
- UYANDIRIRSANIZ
- “DÜĞÜN BAYRAM ALAYINA GİTMİYOR YA”
- “BENİ KİM TRAŞ EDECEK”
- “İNŞALLAH KAZAYA UĞRARSINIZ”
- “BİR İP VERİN”
- NEDEN İÇEMEMİŞ?
- TUZLA!
- “SIĞAR MI?”
- NAPOLYON’UN KIRDIĞI İKİ POT
- “MEVZUAT MÜSAİT DEĞİL”
- DOST SANIRSAN ALDANIRSIN
- “SENİNKİLER DE FAZLA KÜÇÜK DEĞİLMİ?”
- “BİR SAĞANAK BEKLİYORDUM”
- “BÜTÜN HAYVANLARIN HAYIR DUALARI SİZİNLEDİR”
- “BENDEN BABALIK BU KADAR”
- “DÜNYANIN BİN TÜRLÜ HÂLİ VAR”

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Bakara, 185
GÜNÜN HADİSİ
"Üç defa kapıyı çalın. İzin verilirse girin; aksi halde dönün."
Riyazü's Salihin, 2/874
SON YORUMLAR
- Yavrulu hayvanın avlanmaması konusunda son devir İslam alimlerinden Bediüzza...
- iyi günler. Yazınızın son bölümünde yavrulu hayvanın bir başka ifadeyle...
- Yazınızın son bölümünde ifade ettiğiniz hayvanların yavrulama döneminde...
- selamün aleyküm bir arşiv değerinde olan bu hayat hikayesi ve yaşanmışl...
- Niyazi Hocam Allah razı olsun..İlmi birikiminizle daha nice yorumlar sizden be...
- allah razı olsun kaynak mahiyetinde bir yazı olmuş kaf dağı meselesi hakkı...
- Gönül ne kadar Cenabı Allahın Aşk-ı ilahisi ile dolu olduğunu, bu Mübare...
- Allah rahmet etsin.şehitler ölmez. Ahiret de intikamını alacaktır. Zaliml...
- Gerçekten bu alim çok alimane bir cevap yazmış.. Gerçekten çok güzel.....
- Güzel ve kuşatıcı bir yazı. Tebrik eder, devamını beklerim....
TARİHTE BU HAFTA
*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453)
*T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920)
*Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512)
*Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986)
*Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...