ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-7
Bizim köye bir hoca gelmişti. Ben ilkokula gidiyorum. Nasıl bir hoca idi bilmiyorum. Yalnız vaaz etti gitti. Fakat bir şey ezberimde kalmış. Bir adam Kıbrıs’a gitmiş. Orada çok ezalar cefalar çekmiş ve orda ölmüş. Ölürken de ağacın kabuğuna yazmış. "Kuluna zulmederse mevlası, kulu da boylar Kıbrıs Adası" Sonradan ora¬ya gelen bir adam altına
*Bizim köye bir hoca gelmiÅŸti. Ben ilkokula gidiyorum. Nasıl bir hoca idi bilmiyorum. Yalnız vaaz etti gitti. Fakat bir ÅŸey ezberimde kalmış. Bir adam Kıbrıs'a gitmiÅŸ. Orada çok ezalar cefalar çekmiÅŸ ve orda ölmüş. Ölürken de aÄŸacın kabuÄŸuna yazmış. "Kuluna zulmederse mevlası, kulu da boylar Kıbrıs Adası" Sonradan oraÂya gelen bir adam altına yazmış. "Kuluna asla zulmetmez mevlası, kuluÂnun çektiÄŸi kendi cezası..
*Bir kısım âlimlerimiz meleklerin de harp ettiÄŸini yazarlarken, bir kısÂmı Meleklerin harp etmediÄŸini ancak belirli iÅŸaretleriyle görünerek müÂminleri yüreklendirdiklerini, kâfirleri de korkuttuklarını yazarlar. Bu ikinÂci görüş ayetin ruhuna daha uygundur
*Bir pire için yorgan yakanlar olduÄŸu gibi, uydurma hadislerle İslam dinini anlatanlara kızarak, sahih hadisleri de reddedenler çıkabiliyor, Muhaddisler bu dinin süvarileridirler. Abdurrahman b. El Cevzi, Celaleddin Suyuti, Aliyyülkari gibi zatlar sahih hadisler içine karıştırılan uydurma hadisleri teker teker pirinç içinden taÅŸ ayıklar gibi temizlemiÅŸÂler
*Bu sabah televizyon haberi olarak duydum. "100 sene yaÅŸamanın yolu" diye adam kitap yazmış, kendisi de 42 yaşında ölmüş. Bütün dillere tercüme edilmiÅŸ. Türkçeye de tercüme edildi mi, bilmiyorum. Adam Türkiye'ye gelmiÅŸ, kitap imzalamış. Bir Türk ÅŸairi de "YaÅŸ OtuzbeÅŸ Yolun Yarısı" demiÅŸ ama yolun yarısında vefat etmiÅŸ, yani ne zaman öleceÄŸimizi bilemiyoruz. İnsanlar sabaha kadar ölünün başında beklemiÅŸler. Sabahleyin saÄŸlam olan ölmüş. Yataktaki de öleÂnin cenazesine kalkmış bu iÅŸ böyledir, biz tedbir almakla görevliyiz. Ama harpten kaçmak tedbir deÄŸildir. Hani Türk ÅŸairi Abdürrahim Karakoç "kaçarken vurulup yere düşenin bir kanına tükür, bir de leÅŸine" diyor
*Åžeytan sapa saÄŸlam bir adama hayatta zarar veremez. Çünkü Rabbim "ÅŸeytanın tuzağı, hilesi, planı programı gayet zayıftır" diÂye haber veriyor. Ama insanoÄŸlu kendi nefsi emmaresiyle haÂreket etmeye baÅŸlar, kötülüğe doÄŸru meyledecek olursa, ÅŸeytan da onun önünü kolaylaÅŸtırıverir. Ayağının altına karpuz kabuÄŸu koyuverir. Veya muz kabuÄŸu koyuverir. Veya kadın koyuverir veya para koyuverir. ÇeÂÅŸitli ÅŸeyler koyuvermek suretiyle ayağını kaydırır.
*Hani 12 Eylül önÂcesi gazeteden bir haber okumuÅŸtum İstanbul'da caddede iÅŸte filan grupÂtan birisi, felan gruptan bir delikanlıya tabanca ile ateÅŸ ediyor, yaralıyor hastaneye kaldırılıyor. Doktorların raporu bir milim yukardan gitseymiÅŸ ölecekmiÅŸ. O ölmemiÅŸ. Fakat aynı yerde, silahın sesinden hanımın biri ölmüş. Yani silah taak deyince orada kadının biri oluvermiÅŸ. Kalp varmış, ölmüş diyorlar. Yani birinin eceli gelince kalp sebep oluveriyor, takıltıdan ödü patlıyor. Öbürüsünün de bir milim daha yukarı çıkmadığından dolayı yaşıyor. Demek ki, öldürende Allah (c.c), dirilten de…
17 tane hapı yutmuÅŸ ama bir mucize kabilinden hastanede kurtarılmış. Doktorlar diyor ki, bu bir mucizedir. Yoksa bu hapın üç tanesi yarım saat içerisinde öldürmesi gerekirken, 17 tanesini yutmuÅŸ, 3 saat sonrada hastahaneye getirilmiÅŸ. KarÂnını yıkamışlar ve de kurtulmuÅŸ. Bunu çeÅŸitli vesilelerle görüyoruz. Hani doktorların veya fizikçilerin hesabına göre BoÄŸaz köprüsünden atlayan bir insan ÅŸu kadar mesafe var, insan kilosu budur. Bu kadar mesafede hani o yukardan düşen insanın hacmine ve kilosuna göre hesabı yapılıyor. Ve adam ölmesi gerekiyor. İki sene önceydi, birisi hem düşmüş hem de yüzerek kenara çıkmış. Bir baÅŸkası da ölmüş, yani eceli gelen ölmüş. Eceli gelÂmeyen orada tam ayağının üzerine düşmüştür. Tam tepenin üzerine düşmüştür veya tam o esnada suyun dalgalanması filan. Ama biz biliyoruz ki, öldüren de Allah (c.c.) tır, dirilten de O dur.
*Günümüzde affedemediÄŸimiz Müslüman grupların aleyhinde söyleÂnenlerin hiçbiri Uhud harbinde yapılan hatalar kadar büyük deÄŸildir. BuÂna raÄŸmen Rabbimiz peygamberine emrediyor "onları afvet ve onlar için bana af talebinde bulun" diyor. Allah'ın kontrolünde olan peygamber efendimizin istiÅŸareye ihtiyacı yokken, istiÅŸare ettiÄŸi insanlar açık hata yapmışken Rabbimiz "onlarla isÂtiÅŸare yap" diyor ve bize örnek olması emrediliyor..
*Çatık kaÅŸlı, asık suratlı, keskin dilli olmayacağız. Kendi haklarımızı afvedeceÄŸiz. Allah'ın da müminleri afvetmesi için istiÄŸfar yapacağız. KenÂdimizi istiÅŸareden uzak görmeden, yapacağımız iÅŸleri çevremizde ehil inÂsanlara danışacağız. İstiÅŸareden sonra karar verildi mi, artık Allah'a tevekkül edip yürüyeÂceÄŸiz…
*Ben bu Türkiye'de komünistlik için yirmi yaÅŸlarında üniversitede caÂnından geçen insanları gördüm. Aynı insanlar otuz yaÅŸlarında kapitalist oldular, kırk yaÅŸlarında Amerika hesabına çalıştılar, elli yaÅŸlarında ne olaÂcakları belli deÄŸil. Buna karşılık ben seksen sene Kur'an'a hizmet ederek Rabbinin huzuruna yürüyen Gönenli Mehmet efendiyi, yetmiÅŸ senedir Kur'an'a hizmet eden, halen(1990'larda, el'an vefat etmiÅŸtir) aÅŸere takrip tayyibe okutan Abdurrahman Gürses Hocaefendiyi tanıdım, elhamdülillah. 1930 ve 40'lı yıllarda bunlara yapılmadık kalmadı. Hapse atıldılar, iÅŸkenceye tabi tutuldular, ama gönül ülkelerindeki imanın baharına küfür rüzgârları yol bulamadı.
*Tek başına peygamber efendimizle baÅŸlatılan Hz. Hatice validemizle yürütülen bu İslam davası günümüzde canı ve malıyla davaya sahip çıÂkanlarla yürüyecektir. Bu yolda ölseler kanlarıyla ÅŸahitlik yapmış olurÂlar. YaÅŸasalar, dilleriyle ÅŸehadet getirerek ÅŸahidlik yapmış olurlar. Allah yardım etmezse kimse yardım edemez.
*Kıbrıs harbinde gördük. Amerika, Yunanistan'a "arkandayım. Kıbrıs'a sahip ol" dedi. Amerika'ya güvenerek saldırıya geçti. Türkiye de saldırıya geçince, Yunanlı geri çekildi. Amerika'ya "hani yardım edecektin niye gelmedin" deyince, "Benim kaç tane bakanım günde kaç yere söz verir, öğleden önce veÂrilen sözlerden öğleden sonra dönülür. Başıyın çaresine bak" anlamında cevap alır.
*"Bize itaat etselerdi ölmezlerdi" diyor münafıklar. Günümüzde de "Bosna'da Ali İzzet Begoviç, Sırplara uyuverseydi, domuzu yiyip, içkiyi içiverseydi, bu kadar insan ölmezdi" diyorlar. Peki, bu sözleri söyleyenler de ölüyor. Şimdi ne olacak.
*1955 yıllarında Torosların eteğinde kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde biz çocuklar arasında "Amerika'nın elinde bir silah varmış oradan düğmeye bassa bizim köyü yok edermiş" diye konuşurduk. Ajanları ile bizim körpe dimağlarımızı köreltirlermiş. Allah'a çok şükür, babam beni ilkokuldan sonra Arapça öğreten kursa verdi de, bu ayetle karşılaştım.
*Bosna'dan gelen bir profesörümüz "70 sene komünist rejim altında dinden uzaklaÅŸtırıldık. İsmen Müslümandık ama birçok ÅŸeyi inkâr ediyorÂduk. Ancak Sırpların, Amerikan silahları, Alman uçakları, Fransız planÂları, İngiliz yardımlarıyla üzerimize saldırmasıyla bizimkiler aslına dönÂdü ve aslanlaÅŸtı" diyor.
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-58

Zilzal Suresi *Mehmet Akif Mısır'da iken, bir ulema meclisinde konuşuyorlarmış. Kur'ân-ı Ke
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-57

A’la Suresi *Bize de bu sure-i celile, günümüzde insanlara İslâm’ı anlatırken, nasıl ha
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-56

Her insanın özellikle yönetici kadronun, tanınmış insanların, siyasilerin, sanatçıların, Ã
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-55

Müzzemmil Suresi *Günümüzde bizim eksikliklerimizden bir tanesi de, başta şahsım olarak gece
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-54

Talak Suresi *İnancımız ve kültürümüz eğer Kur'an'a göre yönlendirilmiş olsaydı; cana k
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-53

Mümtehine Suresi *Yüreğimizin ta içerisinde ahiret inancı taşırken, imansızlık alameti gö
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-52

Tanıdığım birisi şöyle anlatmıştı; "Bu şehre göçmen olarak geldim. Hiçbir şeyim yoktu.
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-51

Kamer Suresi *Ay'ın yarıldığı hadisini, Buhari, Müslim, Ahmed b. Hanbel ve diğer muhaddisler
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-50

Hucurat Suresi *Son günlerde televizyonlardan din adına konuÅŸan insanların ağızlarından ÅŸÃ
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-49

Zuhruf Suresi *Günümüzde(1997-98ler) bir tartışma başladı, "Kur'an Arapça’dır. Bunu kabu
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-48

Mümin Suresi *Hz. Ömer (R.A), Suriye'de İslam'a girmiÅŸ, fakat günah iÅŸlemeye devam eden adamÄ
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-47
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-46
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-45
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-44
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-43
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-42
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-40
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-39
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-38
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-37
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-36
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-35
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-34
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-33
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-32
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-31
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-30
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-29
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-28
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-27
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-26
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-25
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-24
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-23
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-22
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-21
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-20
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-19
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-18

Bilin ki, Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
Hûd,18
GÜNÜN HADİSİ
"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."
"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim."
(Buhari, Deavat: 11/175)
SON YORUMLAR
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuÅŸ yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yakÄ...
- Selamun aleykum hocam seyda molla nadirın yanında ıcazesını alanlardan...
- Receb bey o rüyayı kaydetmedik, o rüyanın risalelerle alakası yoktu, ama o...
- Güzel paylaşım, kaynak belirttiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. :)))...
- 18 Nisan 2021,tarihinde rahmetli oldu.....
- Allah razı olsun. "kısmetse diğeri de gelecek haftaya." kısmında yer alan ...
- Cenab-ı Allah ( cc) Salih rüya sahiplerinin sayısını artırsın....
- Makalede kullanılan " Kıskançlık " sıfatı, Ehli sünnet akidemize göre," ...
- İstifade etmek istiyorum....
TARİHTE BU HAFTA
*Sultan Abdulaziz Han Åžehid Edildi.(4 Haziran 1876)
*Kırım'ın Fethi(6 Haziran 1475)
*Süleymaniye Camii İbadete Açıldı(7 Haziran 1557)
*EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) DÂR-I BEKA'YA İRTİHALİ(Vefatları)(8 HAZİRAN 632)
*Hz.Ebubekir (r.a.)Halife Seçildi(9 Haziran
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...