Cevaplar.Org

ONSEKİZİNCİ İDDİA

Bir Ateistin İddialarına Cevaplar


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2022-02-15 21:13:12

On Sekizinci İddia; "Çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren inandırma seansları yapılıyor. İnsanları dinlere inandırmaya başlamak için nedense en kolay kandırılabilecekleri yaşlar seçiliyor. Hiç "çocukları yetişkin olacakları yaşa kadar bilimsel bilgiler ışığında eğitelim, yetişkin yaşa geldikten sonra dini seçimlerini isterlerse yapabilirler" görüşünü savunacak bir dindar ile karşılaştınız mı? Tam tersine, küçücük çocuklar tapınmaya özendiriliyor. Masallara inanan sağlıksız, uyuşturulmuş nesiller yetiştiriliyor. Böylece onlar da cennete gitme hayali ile zamanı geldiğinde bazı insanların amaçları uğruna rahatça harcanabilirler.

Çocuklar "anlattığın bu saçmalığa neden inanayım?" diye soramazlar. Onları inandırmak kolaydır. Çocukken inanılmış bir şeyin, gerçek olmadığını kabul etmek yaşınız ilerlediğinde zorlaşır. Çünkü, insan beyni, küçük yaşta edinilen deneyimleri yol gösterici olarak kabul edecek şekilde evrimleşmiş.

İnsanlığa en çok zarar veren uyuşturucu dindir. İnsanlar, küçük çocuklarına bu zehri en yüksek motivasyonla aşılıyor…

Cevabımız: 

Bütün dünyada eğitim yaşı küçük yaşlardan itibaren ön görülmektedir. İslam dinini öğrenmek da onların hakkıdır. Yoksa, çocukları ailelerinden bile ayırarak milliyetsiz, dinsiz bir nesil yetiştirmek için ateistlerin insafına mı bırakılsın.

-Önemli olan; insanları vatanına, milletine, halkına, insanlığa faydalı bir uzuv haline getiren din eğitimi mi verilmeli; yoksa insanları dinsiz, milliyetsiz, insanlık sınıfından ayıran anarşist yapan ateist bir eğitim mi verilmeli? 

-Ateistin bu ifadelerinden, müslüman çocukların ta küçük yaştan beyinlerini yıkamak suretiyle dinden imandan uzaklaştırmak için materyalist eğitime verdikleri önemi anlamak da mümkündür.

-Şunu da belirtelim ki, sonradan İslam dininden çıkan mürtetlerin zararları, asli kâfirlerin zararlarından kat kat fazladır. Çünkü, asli kâfirlerin bağlı oldukları bazı meziyetleri olabilir, onunla bir kısım ahlaki değerlerini muhafaza edebilirler. Fakat, bütün ahlaki değerlerini Hz. Muhammed'den ve onun getirdiği İslam dininden alan bir kimse bu dini reddettiği zaman, daha beyninde, vicdanında ahlaki değerlere kaynaklık eden bir mekanizması kalmaz. Tamamen toplum için bir zehir olur. Bir kanadından zulüm ve istibdat, diğer kanadından bozgunculuk ve anarşi fışkırmaya başlar. 

-Evet, şairin dediği gibi, "Ne irfandır veren ahlak yükseklik ne vicdandır / Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır."

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

YİRMİ BEŞİNCİ İDDİA

YİRMİ BEŞİNCİ İDDİA

Bir Ateistin İddialarına Cevaplar

YİRMİ ÜÇÜNCÜ İDDİA

YİRMİ ÜÇÜNCÜ İDDİA

Bir Ateiste Cevaplar

YİRMİ İKİNCİ İDDİA

YİRMİ İKİNCİ İDDİA

Bir Ateiste Cevaplar

YİRMİ BİRİNCİ İDDİA

YİRMİ BİRİNCİ İDDİA

Bir Ateistin İddialarına Cevaplar

YİRMİNCİ İDDİA

YİRMİNCİ İDDİA

Bir Ateistin iddialarına cevaplar

ON DOKUZUNCU İDDİA

ON DOKUZUNCU İDDİA

On dokuzuncu İddia: “Şükretme kültürü” körükleniyor. Toplumun el uzatılmayan fakir kes

ONSEKİZİNCİ İDDİA

ONSEKİZİNCİ İDDİA

Bir Ateistin İddialarına Cevaplar

ON BEŞ, ON ALTI, ON YEDİNCİ İDDİALAR

ON BEŞ, ON ALTI, ON YEDİNCİ İDDİALAR

On beşinci İddia: Tanrının varlığına dair kanıt yok. Bilim insanları, bir çok keşif ile e

ON ÜÇÜNCÜ VE ON DÖRDÜNCÜ İDDİALAR

ON ÜÇÜNCÜ VE ON DÖRDÜNCÜ İDDİALAR

Bir Ateistin İddialarına Cevaplar

ON İKİNCİ İDDİA

ON İKİNCİ İDDİA

On ikinci İddia: “İnanç, sıradan bir insanın rahatça insan öldürmesini sağlayabiliyor. İ

ONUNCU VE ON BİRİNCİ İDDİALAR

ONUNCU VE ON BİRİNCİ İDDİALAR

Onuncu İddia: “Tanrı ırk ve cinsiyet ayırt ediyor. Bir tanrının başka inançlara sahip insa

Şüphesiz Biz Seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Fetih, 8

GÜNÜN HADİSİ

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI