Cevaplar.Org

Vehhabiliğin dinimizle ilgisi ve mahzurlu yönü nedir?


2003-02-04 23:13:11

Biz bir Müslüman devletiz, halkımızın çoğunun Müslüman olduğu muhakkaktır. Ve Müslümanlarla olan münasebetlerimiz de gün geçtikçe kuvvet kazanmaktadır. Cenab-ı Hak Avrupa’nın kafir zalimlerinden, Asya’nın münafıklarından, iki yüzlü görünenlerinden kurtulup da Müslümanlarla hemdem olacağımız o tatlı günü, bayramı göstersin İnşaallah. Vehhabiler de bu arz ettiğim İslam devletlerinin içinde bir devlettir. Nasıl Osmanlılara Osman Gaziden ötürü Osmanlı denmiştir. Selçukilere Selçuk Sultandan ötürü Selçuki denmiştir, Abbasilere Hz.Abbas’tan ötürü, onun evlatlarından ötürü Abbasi denmiştir. Vehhabilere de kurucuları Abdülvehhab’tan ötürü Vehhabi denmiştir. Evvela şunu hemen arz edeyim, böyle bir meselenin münakaşasını yapmak, devletler arası münasebetlerin böyle sıklaştığı bir dönemde hatadır, teknik hatadır, yanlıştır, tasvip edilir bir husus değildir. Vehhabiliğin akidede bazı inhirafları vardır. Amelde icmaı hark ettikleri bazı durumları vardır. İbn Teymiye’nin eserlerinin tesirinde kalan Abdulvehhap’ın oğlu daha sonra torunu fikir planında nazari planda işi ele almış ve daha sonra da Necid’den gelen deve çobanları, avam takımı bir ihtilal yapmış, Osmanlı’ya karşı kıyam etmiş, işe orada vaziyet etmişlerdir. Şu anda Haremeyn-i Şerifeyn’de onlar hakimdirler. Esasen ben ruhen Vehhabi’yi sevmem, Vehhabi olmayı sevmem, sevemem çünkü akideleri içinde tecsime kail olma vardır. Yani haşa Allah’a cisim isnad etme gibi sözleri işmam eden ifadeler vardır. Ehl-i sünnet vel cemaatın icması vaki olan meseleleri hark ettikleri noktalar vardır. Esasen halet-i ruhiyem budur. Fakat bu gün böyle bir meselenin münakaşasını yapmak doğru değildir.Doğru değildir bu mesele İslamın havz-ı kebiri içinde eriyecektir . Doğru değildir, sair yerlerde Pakis-tan’da,Hindistan’da, Mısır’da, Suriye’de hüküm ferma olan deccal rejimleri karşısında bunların münakaşasını yapmak şah damarından kan kaybeden bir adama penisilin vurmak gibi bir şeydir. Vehhabi keşke olmasaydı, fakat oldu. Ama kanaatim şu ki diyorum; Yeryüzünde cemaat olarak, devlet olarak, dinin ruhuna onlardan daha yakın bir millet olsaydı Allah Haremeyn-i Şerifeyne o milleti hakim kılardı. Siz zannediyor musunuz ki Rasulu Ekrem (A. S.V.)'ın vefatı hayatından başkadır. Zannediyor musunuz ki orada Ravzai tahireye, haremeyni şerifeyne vaziyet etmiyor ..Vallahi Rasulu Ekrem(ASM ) o başındaki vehhabi eğer başka yerlerdeki mümin görünen kimselerden daha adi olsaydı bir tokat tersiyle onu atıverirdi. Kat 'iyyen inanın. Binaenaleyh bir bu açıdan meseleyi ele alıyorum. ikincisi akidede ve amelde bir kısım hatalarına rağmen namaza öyle ihtimam gösteriyorlar ki, namaz kılmayan adam kılmıyorsa gizli kılmıyor. Namazda mukizler var ikaz ediyorlar. Es salah es salah diyorlar. Herkes dükkanında, evinde, köyünde, kentinde, olduğu yerde cemaate iktida ediyor. Ama ruhlarda yok ne yapsınlar. Ruhta yok esasen,sönmüş. Mütemadiyen körük çekmekle ocağı yakar gibi ateşi hararetlendirir gibi bir hava vardır. Daha fazla bir şey yapamıyorlar. Bunların hallerini tasvip demek değildir. Fakat islam’ın havz-ı kebiri içinde eriyecektir. Bir tane, daha bir şey söyleyeyim bu mevzuda. Bana öyle geliyor ki Vehhabiliği ayakta tutanlar Vehhabiliğin aleyhinde çok atıp tutanlar oluyor. İnsanda bir damar vardır.Birinin hakkında çok fazlasıyla mübalağasıyla atıldığı, tutulduğu zaman başkası hakperestlik hesabına onu iltizam eder. Her halde sessiz, transit geçiliverse yanından, o kendi kendine eriyip gidecektir. Bir kısım bu mevzudaki verilen yanlış mücadeleler Türkiye’de hiç yokken Vehhabi fikrini getirmiş hakim kılmıştır. Ve burada -bin kere maalesef- temsilcileri vardır. Vehhabi değildir ama aynı fikirlerin temsilcisi kimseler vardır. Eslafı tezyif eden, Ebu Hanife’ye söven, mezarları tahribe yeltenen, İslam büyüklerinden intikal eden her şeyi hafife alan kuş beyinli kimseler vardır. Bunların bu memlekette zuhuruna sebebiyet veren şey bu mücadelede ifrat etmek ve mücadelenin tekniğinden mahrum olarak mücadele yapmaktır. Çünkü İslam’da hem pratikte hem nazaride şunu görüyoruz: Bir mümini tenkide yeltenmeye kalkan bir insan az zaman sonra yaptığı şeyin zararı %-70 kendisine % 30 karşı tarafa gider. İsterseniz bir mümini yıkmaya yeltenin. % 70 kendinizi yıkacaksınız % 30 da onu yıkacaksınız. İşte bu mücadelede teknik hatadır. Niyetler samimi olabilir. Hüsnü niyetli olabilirler. Fakat İslam adına mücadele yaparken oturma, inceden inceye görüşme, konuşma,düşünme ve mücadeleyi o istikamette verme, Müslümanlık hesabına bizim için birer vecibedir. Bununla beraber umumi halet-i ruhiyem İslam adına, yanlış dahi olsa bir tükürük atan adamın dahi ayağının altını öperim.Yani Vehhabi’ye bir şey demem.Teknik hata görüyorum.Vehhabi’nin aleyhinde atıp tutup onu hortlatma, frankeştaynın hortlakları gibi ortaya salanlara onlara da bir şey demem. Onlar da hüsnü niyetli, bu mevzuda hüsnü niyetle mücadele verdikleri kanaatindedirler, Cenab-ı Hak hüsnü niyetlerimizi fiil planında istikamete irca buyursun. Tekniğinde mücadele ettirsin Inşaallahü Teala.Bunu da çok fazla kurcalamak istemiyordum belki hiç almayacaktım da sorulan sorunun hatırına konuşma mecburiyetinde kaldım.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.

Hicr Suresi,9 (Mürşid 3.1'den alınmıştır)

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

Sahih-i Buhari, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI