Cevaplar.Org

Bütün müslümanlar müştereken İslam'ın mesuliyetini yüklenmişlerdir.Öyleyse İslam'da din adamları diye bir zümre var mıdır?


2003-01-14 18:20:43

İslam'da din adamları diye bir zümre var mıdır sözünü alarak, diyalektik yapıp;"Var bugünkü diyanet teşkilatı, imamlar, müezzinler var" diyebiliriz. Fakat haddizatında teşekkül etmiş, böyle kanunlara bağlanmış bir zümre müslümanlar arasında dini hayatı yüklenmek ve bunu yürüt mekle geçmiş devirlerde mükellef olmuş mudur yoksa bu asrın icadı mıdır? Bir bakıma ben şahsen diyanet teşkilatı şeklinde dine hizmet eden bir müesseseyi mahzurlu görürken bir bakıma da gayri resmi olarak bu işin yürütülmediği bir devirde resmen bu işin yürütülmesi için böyle bir teşkilatın faydalı olduğu kanaatindeyim. Teker teker fertler dini hayata hizmetten ellerini eteklerini çekince dini hayat tamamen yere düşüverdi.Cenab-ıHak lutfuyla keremiyle kanunların himayesinde idarecilerin himayesi altında bir müessese kurdurdu.Camilerde,Kur'an kurslarında yavaş yavaş dini hayatı yeniden ayağa kaldırmaya başladılar.Dini hayata yeniden hizmet etmeye başladılar. Esasen dini hayata hizmet etmek farzı kifayedir.Herkes kendi dinine hizmet etmekle mükelleftir.Saadet asrından asrımıza kadar bu böyle devam etmiştir. Fakat fertler teker teker dini hayata eğer hizmet etmiyorlarsa devlette bu vazifeyi yürütmüyorsa cem-ü nefir zamanı demektir.O zaman her ferde farzı ayn olarak bu vazife terettüp etmektedir. Allah'ın lütfu diyanetle bu vazifeyi yaptırmak suretiyle belki bizim mesuliyetimizi almaktadır.Elverir ki onlar bihakkın o vazifeyi yapsınlar.Bu işin bir yönü.Diğer yönüne gelince esas itibariyle bu vazifeyi sadece diyanet camiasına bırakmak çok mahzurludur. Bu Hıristiyanlıkta ve yahudilikte olan bir şeydir. Vatikan vardır.Öbürlerinde haham teşkilatı vardır.Havralar vardır.Tamamen dini hayatı yürütme tatbik etme meselesi bu ruhani reislere ruhani liderlere bırakılmıştır. Böylece din halkın hayatından uzaklaştırılmış kiliselere ve havralara hapsedilmiştir.Bu Avrupa anlayışıdır. Avrupa anlayışını alıp bize tatbik eden kimseler aynen hıristiyanlarda,yahudilerde olduğu gibi dini camilere haps etmeyi düşündüler. Vicdanlara haps etmeyi düşündüler. Dinin bütün fertler tarafından benimsenmiş olması, bütün fertler tarafından tatbik edildiği gibi telkin edilmesi, dinin bütün hayata hakim olmasını intaç eder. Binaenaleyh saadet asrı ve onu takib eden devrelerde olduğu gibi dinin yeniden hayata hakim olması bütün fertlerin dine sahip çıkmasına bağlıdır.Bütün fertler teker teker bu benim de vazifemdir diyecek,dine sahip çıkacaktır. Eğer kahveciyse kahvede dini anlatacaktır.Dine dellal olabilecek işler yapacaktır.Onu neşredebilecek neşretmeyi ifade edebilecek davranışlarda bulunacaktır.Ona göre plak koyacaktır.Ona göre bant koyacaktır,ona göre teyp dinletecektir,kahvecilik yapıyorsa. Bakkallık yapıyorsa öne göre işler yapacaktır.Kırtasiyecilik yapıyorsa ona göre işler yapacaktır. Araba kullanıyorsa, dolmuş kullanıyorsa, minübüs kullanıyorsa ona göre telkin edecektir. Düşünün ki biz müslümanız.Ve oturduğumuz, kalktığımız her yerde müslümanlığa ait şeyleri duymak istiyoruz. Siz onları duymak isteseniz dahi bindiğiniz arabada ister istemez size istemediğiniz şeyleri dinletirler.Fuhşa ait şarkılar dinletirler, sesinizi hiç çıkaramazsınız.Ahlaksızca -af buyurun- konuşmalar yaptırırlar, sesinizi çıkaramazsınız. Onlar kendi batıl efkarlarını bilerek veya bilmeyerek neşr ederler. Bir müslüman,dini hayata hayat olarak hakim kılmak isteyen bir müslüman bütün gönüllerde onun havasını görmek isteyen bir müslüman kendi şahsi hayatı,içtimai hayatı içinde neredeyse şayet,kendi bulunduğu yerde dinine hizmet etmeyi esas olarak ele alacak onun orada görülmesini, bilinmesini temine çalı şacaktır.Meseleyi uzatmaya lüzum yok..

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Size, takat getirebileceğiniz amel yaraşır. Siz (ibadet yapmaktan) usanmadıkça, Allah da (sevab vermekten) usanmaz. Allah'a en hoş gelen dini amel, kişinin devamlı olarak yaptığı ameldir"

Buhari, İman 32, Teheccüd 18

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI