Cevaplar.Org

Allah’ı bilen, Peygamberimizi ve Kur'an-ı Kerim'i tasvip eden fakat yine kendi dinine son derece bağlı bir Hristiyan öldüğünde, Müslüman bir kişi, o Hıristiyana “Allah rahmet etsin” demesi gerekir mi?


2002-12-27 16:02:40

Şunu hemen arz edeyim, Allah'a ve Resulullah'a inanma insanın dünyevi-uhrevi,maddi-manevi hayatının teminat altına alınması için çok mühim ve ciddi bir rükündür.Bunlar böyle şakacıktan ve yahut ta insanlar arasındaki muaşeret ve adabın ifadesi olarak sadece centilmenlik laflarından ibaret olarak ifade edilecek şeylerden değildir. Bir insan gerçekten Allah'a inanmışsa, Resulü Ekrem(a.s.v.)’a inanmışsa, vaad edilen şeye inanmış ise encamının iyi olmasını çok arzu edecek,kötü olmasından da çok korkacaktır.Kur'an'ı tasvip ediyorsa,Resulü Ekrem'i tasvip ediyorsa bir insan,o insanın yine önüne geldiği gibi kiliseye gitmesi,Hristiyanlığa ait ayinleri yapması düşünülemez,buna imkan verilemez. Hususiyle başka bir dinden Müslümanlığa karşı içinde hahişkarlık ve arzu uyanan bir kimse gerçekten bunu tahkik etmeden,Müslüman olması zaten zordur.Resulü Ekrem(a.s.v.)ı da,Kur’an'ı da tasvip edemez.Yabancı bir dine mensup, bir yola mensup bir insan eğer İslam’ı benimserse,tasvip ederse bütünüyle onun içine girdiğini görürüz. Akıl da bunun böyle olmasını iktiza etmektedir,bütünüyle içine girdiğini görürüz.Bu dinin içinde yaşayanların laubalisi olabilir,fakat araştıra karıştıra Müslümanlığın hakikat olduğunu anlayan bir insanda laubalilik göremezsiniz. Ben şahsen Alman Müslümanlarla,İngiliz Müslümanlarla görüştüm.Haremeyn-i şerifeynde beraber kaldım,bir defasında da evimize davet ettim.Onlar mubahın dışında takva,züht olsun diye, Resulü Ekrem'in adet kabilinden yaptığı en küçük noktalara dahi o kadar titizlikle riayet ediyorlardı ki,ben Müslümanlığımdan utandım.Hurmadan bir tatlı yapmıştım o gün misafirlere.Üç tane Alman geldi,peştimal-meştimal bağlamışlar, Avrupa'da yüksek tahsil yapmış Müslüman olmuşlar.Arapça’yı öğrenmek üzere Suudi Arabistan'a gelmiş,fakülteye devam ediyorlar orda.Çok basit hayatları var,tepeden-tırnağa edeb içinde olduklarını gördüm. Sakal bırakmak şart değildir bir Müslüman için ama ona kadar riayet etmişlerdi,pırıl-pırıl,bağrına bas böyle durmadan onları o kadar tatlı.Cürüm ve günah kalmamış.Yemekten elleriyle aldılar, bizim çatalı,kaşığı kullanmadılar,ciddi bir mahsur etmez yani çatal-kaşık kullanmak,fakat“Resulü Ekrem yememişti”dediler.Bu kadar,bu nüanslara kadar riayet.Üç lokma mı aldı,dört lokma mı aldı,ikisi de kenara çekildi,tabi ben dedim“beğenmediler galiba? Meşhur bir alleme diyeceğim hoca efendi var,Musa efendi,Ali Ulvi bey var,aynı sofrada onlar da vardı.Dediler ki“bunların her gün yemesi budur,her gün üç lokma.”Vücudun protein ihtiyacını bu karşılar,fazlası fazladır sadece,gaflet verir,uyutur insanı. Peygamberin köyünde tozunu gözüne sürme diye çekeceğin mukaddes yerde,uyanık,hüşyar olmak lazım,zamanı değerlendirmek lazım düşüncesindeydiler. Bir başka İngiliz'le Mina'da beraber bulunuyoruz.Bir aralık sokakların kiri dikkatimi çekti benim,hacı fıstık yiyor, elindeki kesekağıdını atıyor,ekmek yiyor,atıyor onu bir tarafa, onu atıyor,onu atıyor öyle ki, bir gün geçince paçalarını sıvamadan gezemezsin Mina'nın sokaklarında.Taşradan gelen hüccac öylesine telvis ediyor.Dedim ki ben“bu yeni,yirmi iki yaşında Müslüman mühendis bu çocuğun efkarı bulanacak,bu Müslümanları böyle görünce efkarı bulanacak dedim.O da benim kadar çat-pat Arapça konuşuyor,o İngilizce’den Arapça öğreniyor,ben de dinimin dili,senelerden beri,işte o kadar çat-pat.Anlatayım bu durumu ona dedim,"bu müslümanların kabahatidir,müslümanlar nezafeti bilmiyorlar.Aleyhissalatu vesselam“taharet dinin yarısıdır” buyurmuştur, fakat bunlar bilemiyorlar” deyince,tebessüm etti,“ben bugünkü,burada gördüğüm Müslümanların haline bakarak Müslüman olmadım, ben Kuran’ı Kerim'deki hakaike bakarak Müslüman oldum, sahabeye bakarak oldum”dedi,utandım yani saklanacaktım. Yabancı Müslüman olurken, eracifi atarak böyle Müslüman oluyor, tertemiz melek misal oluyor.Meseleyi dağıtmış oldum,bağışlayın. Bir insan Kur'an'ı Kerim'i,Resulü Ekrem'i tasvip etmenin yanı başında Hristiyan olamaz.Onun belki bu hareketi,bu davranışı bizim ona karşı muamelemizde bir centilmenlik davranışıdır,bir efendilik, bir insanlık anlayışının ifadesidir. Resulü Ekrem'i az çok tanıyan,bilen,Kur'an'ı Kerim'i az çok tanıyan,bilen bir insan Resulü Ekrem'in sefinesine binmedikten sonra kurtulamaz,katiyyen bileceksiniz. Herkese kurtuluş için bir kayık,bir vapur tanınmıştır.Hiçbir zaman,hiçbir surette Allah'ı kendisine bildiren bir mübelliğin, bir mürşidin bulunmadığı bir yerde bulunan bir insan bir mezhebe göre,sadece Allah dese kurtulur, bir mezhebe göre,puta tapmadıktan sonra Allah demese bile kurtulur,Allah'ın o dağın başındaki insandan istediği odur.Allah,onu Abdulkadir Geylani ile cennete koyacaktır.Filipinlerde medeniyetten mahrum bilmem neyin neresinde bulunan bir insan,Allah ve Resulullah'ın adını duymamışsa onu,Gavsı Azam'la Allah cennete koyacaktır, ondan o kadar istiyor çünkü,o kadarcık imkana sahiptir.Allah bir yerde Peygamberimizi duymamış(sav),adını duymamış,şeriatını duymamış ama herhangi bir Nebi'ye iktida etmiş, şirki yoksa, Allah'a eş,ortak koşmuyorsa,ondan istediği de odur, onu da Allah onunla kurtaracaktır. Amma Kur'an-ı Kerim'i hayatıyla O'nu pratik yönüyle,içindeki hakaikiyle gördükten sonra, Resulü Ekrem'in nur efşan olan hayatına muttali olduktansonra,"sayıyorum,saygılıyım"deyip de Resulü Ekrem'in vapuruna binmeyen,Einstein olsa da kurtulamaz, Edison olsa da kurtulamaz,daha kimler kimler olsa da kurtulamaz, inanmış Bergson olsa da kurtulamaz,gözyaşlarıyla semaları seyreden,ağlayan,büyüksün Allah'ım diyen Paskal dahi kurtulamaz ama şartıma dikkat edin.Resulü Ekremi kametiyle göstermişsek, tanıtmaya çalışmışsak,Kur'an-ı Kerim'i intikal ettirmişsek, onları az çok bildikleri halde araştırma lüzumunu duymamışlarsa, bu mevzuda inkişaf etmemişlerse kimse kurtulamaz.Söz sahibi, söz sultanı son hükmü veren, Hz.Muhammed(a.s.v.)'dır,herşey O'na bağlıdır.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her ölenin amel defteri kapanır. Yalnız Allah rızası için yurt sınırında nöbet bekleyenler müstesnadır

Riyazü's Salihin, 2/1297

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI